Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

MUCİZEM, HOŞ GELDİN HAYATIMIZA

MUCİZEM, HOŞ GELDİN HAYATIMIZA

07.12.2006’da babanla hayat öykümüzü artık 3 kişi devam ettireceğimizi öğrendik mucizem. 2 kişilik yaşamımıza başladık bugün seninle. Hoş geldin mucizem, anneciğinin karnına...


Küçük çocuğu olan, onun hatırı için çocuklaşsın. Çocuk kalp meyvesidir ve cennet rıskındandır. Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerine ne düşerse iz bırakır. Çocuklar yeryüzü çiçekleridir. Hayat onlarla tatlı ve huzurludur.

Gönlümüzün neşesi, kalbimizin meyvesi Batuhan’ımız seni çok seviyoruz; oğluşumuz, canımızsın sen bizim.

İYİ Kİ AŞI YAPTIRMIŞIM ÇÜNKÜ...
Hepatit B aşılarımı oluyordum. Son dozu olmadan doktoruma “Bebek istiyorum. Eğer hamileysem zararı olur mu?” dedim. O da “Bir test yapalım. Eğer hamileyseniz aşınızı yapamayız tabi ki” dedi. İyi ki tahlil yaptırmışım çünkü hamileymişim! Dünyalar benim oldu o an... Haykırmak istiyorum ama önce babanla paylaşmak istedigim için kimseye söyleyemiyordum seni taşıdığımı. Sadece seninle paylaşıyordum mucizem gelişini... Babacığına sürprizle söylemek istediğim için telefonda açamıyor, saniyelerin geçmesini bekliyor, yerimde duramıyordum. Gördüğüm herkese sarılıp “Ben hamileyim” demek istiyordum. Dışarıda yürüyen insanlar bile çok anlamlı geliyor, öten kuşların sesini müzik dinler gibi içimde hissediyordum sevincimden... İş çıkışına 6 saat vardı. Aman Allah’ım o 6 saat bana 6 sene gibi gelmişti. Yapacağım sürpriz için eczaneden test aldım eve gider gitmez yaptım. Akşam yemeğini hazırladım, babacığının servis tabağına testi koydum. Kapakla kapattım ve beklemeye başladım. Babana “Aşkım, sana şimdiye kadar yemedigin bir yemek yaptım. Bakalım beğenecek misin?” dedim. Kapağı kaldırdı “Aşkım doğru mu  gördüğüm” dedi. “Evet, evet, evet” dedim. Birbirimize sarılıp ağladık sevinçten. Dünyalara bedel bir mutluluk. Rabbim herkese yaşatsın. Yemekten sonra dışarıya alışveriş merkezine gittik. Bu günün adına emzik ve bebek önlüğü aldık. :)) Eve gelince herkesi arayıp müjdeyi verdik.

KÜÇÜK YEŞİL ELMALAR
Sorunsuz bir hamilelik geçirdim. Bir kez olsun midem bulanmadı ama nasıl bir şey bu hamilelik bulantısı yaşamak isterdim doğrusu. :)) Sevdiğim her şeyi yedim rahatça, hiçbir şeyden tiksinmedim. Seninle ağız tadımız aynı bu yüzden. Ama babacığına yine de hamilelik nazlanmalarımı yaptım. Bir keresinde canım yeşil elma istedi, babacığına almasını söyledim. Babacığın yeşil elma almış ama küçük olanlardan almış... Benim canım kocaman yesil elma istemişti. Bu yüzden ağladım, biliyor musun... Aşkım benim nasıl şaşırmıştı, “Bunları ye yine alırız büyüklerinden” dedi. :)) Hormonlar gerçekten etkileniyor ve her şeye sebep yokken ağlamak geliyor insanın içinden... Şükür ki geçici bi durum bu duygusallık. Fazla sürmüyor...

Doktorum Tülin hanım sağolsun bizimle çok ilgilendi. Bir doktor gibi değil arkadaş gibiydi. Seni severek muayene ediyor, afacanlığınla ilgili yorumlar yapıyordu. Çünkü bize bir muayenemizde el salladın “merhaba” dercesine. :)) Sanki bisiklet sürer gibi ayaklarını kıpırdatıp duruyordun. “Bu çok fena olacak, Serap hanım” diyordu. Gerçekten öylesin; çok hareketlisin oğluşum benim. Her muayenemize babacığınla gittik. Seninle görüşeceğimizin sanki farkındaydın. O gün müthiş hareketleniyordun. :)) Her gelişimin ay ay normal geçti. Hiç beni sıkıntıya sokmadın güzel yürekli annem benim. Rabb’im de seni hayatın boyunca sıkıntıya sokmasın, sıkıntın olsa bile -ki olacak- mutlaka kolayca kurtulmanı nasip etsin, sevgilerin en yücesi oğlum... Sağlık, mutluluk, sevgi ve şans hayat yoldaşın olsun inşallah...


BU YOLCULUĞUN BİTMESİNİ HEM İSTİYORDUM, HEM İSTEMİYORDUM

Doğum pozisyonunu almadığın için “epidural sezaryene” diger bir adı ile “prenses doğuma” karar verildi ve 3 Ağustos 2007’ye doğum günün için randevu alındı. 2 Ağustos sabahı kalktığımda suyum geldi. Doktorumu aradım. Hemen gelmemi istedi. Babacığın işe gitmişti ona haber etmedim, doktora gideyim ne söyleyecek ona göre ararım diye düşündüm. Anneanneni aradım. Doktorumuza onunla gittik. Nst’ye bagladılar. Senin sancın başlamış, ama ben iyiyim hiç ağrım sızım yok. Hemşire hanım hemen doktorumuzu aradı, “Bebeğin sancısı başlamış” dedi... Tülin hanım da “Hemen sezaryene alıyoruz. Hastayı hazırlayın. Ameliyathane hazır. Başka hasta yok demiş. Hemşire hanım bana söyleyince ödüm patladı, nasıl heyecanlandım anlatamam bebeğim, babacığımız yok yanımızda. Geliyordun artık. Yolculuğumuz buraya kadarmış miniğim... Seninle yolculuk çok keyifliydi, bitmesini hem istiyorum hem istemiyordum... İstiyorum çünkü seni çok merak ediyorum, kokunu, sıcaklığını duymak için... İstemiyorum çünkü içimde daha güvendesin, beraber nefes alıyoruz, beraber geziyoruz, ben nerdeysem sen ordasın, her hareketinden haberim oluyor... Ama her yolun bir sonu var. Bizim de yolculuğumuz bitiyor nihayetinde. Buraya kadarmış mucize dolu günler. Yepyeni bir başlangıç için bu muhteşem yolculuğun sona ermesi gerekiyor annecigim benim.

Hemşire hanım, “Tülin hanım sizi bekliyor odasında” dedi. Ben dışarı çıkınca anneanneni de aldım hastanenin dışına çıktım. Babacığını aradım, olanları anlattım. “Ne olur gel aşkım” diye yalvarmaya başladım... Babacığın da “Tamam hayatım izin alıp çıkıyorum hemen” dedi ama onun gelmesi 2 saati bulur... Babacığın gelmeden doktorumun yanına çıkmayı düşünmüyordum ki yarım saat olmadı babacığın geldi. Meğer babacığın aradığımda zaten yoldaymış... Yarın sezaryen günümüz olduğu için bugünden hastane odamızı süslemeye yani yarın bize sürpriz yapmak için geliyormuş... Çok düşünceli aşkım benim...

“EVET SERAP HANIM, BAŞLIYORUZ”
Tülin hanımın yanına çıktık. Yana döne beni arıyorlarmış. “Kaçak hasta” demeye başladılar bana. .)) Babacığın evimize eşyalarımızı almaya gitti. Bizi de ameliyata hazırladılar ama “Babacığımız gelmeden almayın” dedik. Sağolsunlar beklediler. Babacığın geldi ve gidiyoruz annecigim... Babacığın beni yanaklarımdan “Rabb’ime emanet olun” diyerek bir öptü ki ağlamamak için kendimi zor tuttum... Asansörün kapısına kadar babacığın, teyzelerin, anneannen, babaannen ve Nazmiye teyzen bizi uğurladılar; kapı kapandı, benim gözümden yaşlar boşaldı. :)) Ayet-el Kürsi’yi okuya okuya girdim ameliyata... Anesteziyi yaptılar. Hiç hissetmedim acımadı hemen ayaklarım karıncalanmaya başladı. Bir koşuşturma başladı ameliyathanede, korku içinde kimi takip edeceğimi şaşırdım. Bir taraftan da müzik açtılar, Çelik’ten “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” çalıyordu yumuşak yumuşak... Doktorumuz Tülin hanım geldi. “Evet Serap hanım, başlıyoruz” dedi. Ben de “Önce Rabb’ime sonra size emanetim” dedim ve başladık.

SENİN SESİN TÜM MÜZİKLERDEN GÜZEL
Heyecanla senin sesini duymayı bekliyordum. Hemşire hanım “İyi misiniz?” diye sordu “Biraz başım döndü” dedim. O sırada tansiyonum düşmüş. Evet ve işte o dünyalara bedel an; senin tüm müziklerden güzel sesin “Inga” sesin... Veee kendimi tutamadığım an, incilerimin döküldüğü o muhteşem an. Cennet kokunun odayı mise çevirdiği ve güzel melek yüzünü gördüğüm an. “Merhaba annem benim, merhaba. Hoş geldin” dedim ama kucağıma vermediler, isteyemedim de... Baş parmağın ağzındaydı, gözlerin sonuna kadar açıktı, kara gözlüm benim... Gözü açık biri olacağın o andan belliydi afacanım benim. “Sağlıklı mı, iyi mi?” diye sordum, “Evet, gayet iyi” dediler ve götürdüler seni hazırlamaya...

Senden sonraki dikiş atma dakikalari hiç bitmek bilmedi. Seni görmek kucağıma almak istiyordum. Nihayet tüm işlemler bitti ve beni de odama getirdiler. Herkes oradaydı. Babacığın yoktu. “Nerede?” diye sordum “Şimdi gelir” dediler. Öyle de oldu. Kucağında kocaman çiçekle girdi içeriye... Ameliyathaneden çıkışında hemşirenin kucağındayken babacığın sana  “babacığım” demiş. Sen babacığına bakmışsın akıl küpüm benim...

Babacığımız o gece ikiye kadar yanımızda kaldı. Sütüm henüz gelmediği için hemşireler mama verdiler. Gece hiç uyumadın, sürekli ağladın. Karnın doymuyordu sanırım, çok üzülüyordum aç kaldığını düşünerek, yüreğim sızlıyordu ama yine de ısrarla emziriyordum sütüm gelsin diye. Anneannen kaldı yanımızda. Üçümüz de sabaha kadar hiç uyumadık sen ağladıkça hemşireler mamayla koşturup geliyordu. Ertesi gün sütüm indi ve büyük bir mutluluk içinde karnını doyurdum hazinem benim.

Her şey yolunda olunca taburcu olduk. Evimize geldik. Hoş geldin bebeğim yuvana...

Şu an 32 aylıksın. “Anne bi yap” diyorsun bana o güzel sesinle. Seni çok seviyorum, kocaman öpüyorum en değerli hazinem, kıymetlim...

Doktorum Tülin hanıma, aşkıma, anneciğime, kardeşlerime, yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Hepsini çok seviyorum. Rabb’im tüm kadınlara anne olmayı nasip etsin.


MUCİZEME

Varoluşumun simgesisin,
Müziğin en güzel sesi senin sesin,
Cennet kadar güzelsin,
Aldığım en güzel hediye,
Hayatımın mucizesisin.
Türker yuvasına hoş geldin meleğim.
Karagözlüm, yaşama sebebim,
Saadetimin kaynağı
Aşkımın minyatürü oğluşum.
Sen kalbimin en güzel yerinde
Gözbebeğimin içindesin.
Mucizem, mucizem hoş geldin.

Sonsuz sevgilerimle...

Serap Türker

 

Siz de hikayenizi bize göndermek istiyorsanız
lütfen üye olmak için tıklayınız.
BENİM HİKAYEM BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.