Hastaneye son gidişimdi artık. O güne kadar çok korkardım doğumdan ama o gün çok başkaydı. Heyacan vardı içimde sana kavuşmanın heyecanıydı. Yanımdaydın hep yanımdaydın ama çok özlemiştim seni hiç görmediğim halde...
Ve anneciğim hemşire kucağıma vermeden önce küçük bir arabanın içinde 4 tane bebek vardı. Hafif doğruldum yerimden bir tanesinin battaniyesi tanıdık geldi. Yüzünü görmek istiyordum bir an önce. İnanılmaz bir şeydi bu işte! Hemşire içeriden aldı ve seni kucağıma verdi. Her yerim titriyordu anneciğim, ellerimi bile kontrol edemiyordum. Hıçkırıklarla ağladım; bağıra bağıra... Sımsıkı kucakladım seni. Çok başkaydın annem, halen de çok başkasın; ellerin, gözlerin, ağzın, burnun, saçların, kaşların, her yerin ya her yerin öyle güzeldi ki bakmalara doyamadım. Şükrettim Allah’ıma. Bana bu duygunun çok benzerini bir baban yaşattı bir de sen annecim.
Öyle bir varlıksın ki annem, ne öpmelere doyabiliyorum, ne sevmelere, ne bakmalara... Benim her şeyimsin, sana bir zarar gelmesinden öyle çok korkuyorum ki, yüce Allah’ım korusun her türlü tehlikeden.
Başkasın annem bambaşkasın: İçim titriyor, aklıma gelen her kötü histen çıldıracak gibi oluyorum. Senin saçının teline bile zarar gelsin istemiyorum. Canım oğlum, senin hakkında söylenecek olası bir kötü söz duymayı kabul edemiyorum. Öyle çok seviyorum ki seni, herkeslerden bambaşka. Allah’ım yoluna hep iyilikler çıkartsın canım oğlum...
MEHTAP BİÇER
|