Hindistan'dan yeni döndüm. Amacım
Hintlilerin Ayurveda'sını incelemek, öğrendiklerimi sizinle paylaşmaktı. Hintlilerin Ayurveda
adını verdikleri geleneksel tıp yöntemleri tamamen doğal ürünlerle hem fiziksel, hem ruhsal tedaviyi
amaçlıyor. Ayurvedik ürünleriyle Hindistan'da şu anda lider firma olan Dabur 1884'de
ayurvedik bir doktor olan Dr. Burman tarafından kurulmuş. Dr. Burman 1919'da
araştırma ve geliştirme laboratuvarlarını da kurmuş. Bilime çok önem verdikleri için Dabur'u
seçtim; firmanın Sağlık Araştırma ve Geliştirme Bölümü Başkanı Dr.J.L.N. Sastry ile
görüştüm.
* Dr. Sastry, Ayurveda tüm dünyada yükselişte. Sizce nedeni
ne?
Modern tıp acil durumları hızlı ve etkili bir şekilde tedavi edebiliyor.
Ancak günümüzde tüm dünyada yaşam stilinden kaynaklanan hastalıklar öne çıkmış durumda. Ayurveda bu
tür hastalıkların tedavisi ve yönetimi için etkili çözümler getiriyor.
* Peki ayurvedik
tedavinin yan etkisi var mı?
Diğer tedavi şekilleriyle karşılaştırıldığında çok çok az. Ciddi
hiçbir yan etkisi yok.
* Ayurvedik bitkileri kendiniz mi yetiştiriyorsunuz?
Nadir
bitkilerin hepsini biz yetiştiriyoruz. Böylece hem yok olmalarını engelliyoruz, hem de kalitelerini
koruyabiliyoruz.
* Sizi en çok heyecanlandıran araştırmanız ne?
(Gülüyor) Son 5 yılda 12 patent aldık!
* Tamam, en ilginçlerinden
bahsedelim.
En ilginci bizim alma dediğimiz meyve. (Bektaşi üzümü) C vitamini açısından
meyvelerin şahı… Ancak kuruttuğumuz zaman tüm kurutulan meyvelerde olduğu gibi C vitamini
kayboluyor. Öyle bir yöntem bulduk ki kuruttuğumuz zaman C vitamini kaybolmuyor.
* Bu şu
mu demek; C vitamini tableti yerine kurutulmuş amla mı taşıyacağız?
Kesinlikle hayır! Çünkü
miktar önemli. Örneğin; kahvaltıda meyve yediniz mi?
* Evet! Karpuz, ananas ve
papaya…
Tamam, biraz C vitamini almışsınız. Ancak ne kadar aldığınızı bilmiyoruz. Ama ben
size bizim kurutulmuş amalayı verdiğim zaman kesin miktarı bileceksiniz.
Amla saçı
uzatıyor, beyazlamasını önlüyor
* Doktor, önemli bir konu daha var.
Hindistan'da tek kısa saçlı kadın benim sanıyorum. (Kahkahayla gülüyor) Kadınların hepsi çok
uzun saçlı, saçları gür, parlak. Bu nasıl oluyor?
Rasayan ayurvedanın bir dalı. Yaşlanma
belirtileriyle uğraşıyor. Bu yaşlanmayla ilgli her şeyi kapsıyor; Saç, cilt, kemik erimesi… Kadın ve
erkekler için pek çok formulasyon var. Ayurvedik bitkileri kullanarak saç için yağ yapıyoruz. Bizim
kadınlarımız bu ayurvedik yağları kullanırlar. Bizim ürettiğimiz yağın içinde yine amla var.
Araştırmalarımızda saç uzamasının arttığını gördük. Amlanın hem cilt hem saç üzerinde uyarıcı etkisi
var. Ayrıca saçın rengini de koruyor, saç beyazlamıyor. Yani Ayurveda tam bir paket sunuyor; hem
saçlı derinin sağlıklı kalmasını sağlıyor, hem de saçınız çabuk beyazlamıyor.
Her derde
deva
Amla
* Bizdeki adı Bektaşi üzümü
* 1-8 m'lik bir ağaç
* Sonbaharda
meyveler olgunlaşıyor.
* Tadı bizim ekşi eriğe benziyor, ama dişlemesi çok daha zor ve daha
ekşi.
* Lif oranı çok yüksek bir meyve.
* Hntliler tuzlu suya batırıp, bekletip, üzerine
kırmızı biber dökerek yiyorlar. Turşusunu da yapıyorlar.
* Ayurvedik bitkisle karışımların hemen
hepsi amla içeriyor.
* Ayurveda karışımlarında bitkinin her tarafınfan yararlanılıyor; yaprağı,
dalı, kabuğu, kökü, kabuğu, çekirdeği.
* Şampuan ve saç yağları bol amla içeriyor.
*
Antioksidan bileşiklerden çok zengin bir meyve.
* 100 gramında 445 mg C vitamini var. Müthiş
yüksek bir oran! Batı listelerinde C vitaminin şahı dediğimiz kırmızı taze biberin 100 gramında 80.4
miligram C vitamini var.
Menopozdaki kadın kalsiyumu güvenle kullanabilecek
* Bizi
heyecanlandıracak başka araştırmanız…?
Bildiğiniz gibi kemik erimesi olanlara kalsiyum
karbonat veriyoruz. Ancak bunun sadece yüzde 40'ı emiliyor. Bu yüzden günde yaklaşık 2 grama
kadar yüksek doz veriyoruz.
* Çok yüksek doz kalsiyum kullanmaktan çekiniyorum. Çünkü
araştırmalarda damarlarda birikme yapıp kalp krizi riskini artırabileceği de saptandı.
Hah,
işte asıl soru bu! Bizim yeni ürünümüz tüm endişelerinizi giderecek. Biz kalsiyum
karbonatın yapısını limon suyu ile değiştirdik. Emilimi çok arttı. Yüksek doz vermeye gerek kalmadı.
Bu yüzden damarlarda birikme de yapmıyor.
* O zaman yüksek dozlar yerine sadece
ihtiyacımız olan dozu almak yetecek.
Evet! Çok yüksek dozlara ihtiyacınız olmayacak. Güvenle
kullanabileceksiniz.
Hintliler arpaya neden Türk diyorlar?
* Türk insanına sağlıklı
kalmak için ne önerirsiniz?
Geleneksel tıp sizde de var. Eğer geleneksel tıbbınıza
bakarsanız bunun Ayurveda ile çok benzer olduğunu göreceksiniz. Türkiye ve Hindistan
arasındaki bağlar, bilgi alışverişi, geleneksel tıp, 2000 yıllık geçmişimiz var. Örneğin ;arpa
Türkiye'den gelmiş Hindistan'a... Sanskritçede biz arpaya Turushka deriz. Bu Türk demek!
Aramızda çok bağ var. Orta doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine de bakarsanız bunların hemen hepsi
Ayurveda'yı tanıyor ve yararlanıyor. Başka bir isim verilebilir, ancak bizim için yine Ayurveda.