Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
YENİ ÇAĞIN ÇOCUKLARI
NUR EDA KASAP
Uluslararası Öğrenci-Anne & Baba Koçu
Yazı Boyutu:
Bebek bakıcısı (2)

Oğluma bebek bakıcısı bulmak için neler yaşadıklarımı geçen yazımda yazmaya başlamıştım. Kaldığımız yerden devam ediyorum.

Gelen kişileri gördükçe aradığım özellikleri gözden geçirmeye başladım. Çok mu şey istiyordum. Ancak bakıp bakıp hiç birini eleyemiyordum. Sigara kullanmayacak, kişisel temizliğine önem verecek, okumayı sevecek, bana yardımcı olacak. Enerjik ve mümkünse genç biri. Hangisini atabilirdim?

Artık daha temkinli davranarak ön görüşmeleri telefonda yapmaya başlamıştım. Sigara içiyor mu? Kitap okur mu? Ütü yapabilir mi? Kişisel bakımına özen gösterir mi? Uzun süreli bizimle olabilecek mi? Çünkü en azından üç-dört yıl bizimle çalışmasını arzu ediyordum. Sürekli bakıcı değiştirme gibi bir derdim yoktu. Ayrıca sigortalı olacağından giriş-çıkış işlemleri ile de uğraşmak istemiyordum. Bunlar basitti, ama ana konuya giremeden bu konular nedeniyle görüşmeler sonlanmıştı.

Ben de tecrübe kazanıyordum tabi.

Ön konuşmadan sonra içimin daha rahatladığı genç bir bayan gelecekti. En azından bana telefonda söyledikleri ne kadar uyumlu ona bakacaktım. Görüşmelerin tamamını oğlumun uyku saatine getirmeye özen gösteriyordum ki rahat konuşabilelim. Hoş şu ana kadar en uzun görüşme 10 dakika sürmüştü. Bu kez umutluydum. Her şey iyiydi. Kapıyı açtığımda iç ses vıdı vıdı başladı. İçeri buyur ettim. Gelen genç bayan sanırım 100 kilo falandı. Ayağındaki botları çıkartmak için eğildiğinde nefes nefese kalmıştı. Allahım oğluş büyüyüp arkasından koşmak gerektiğinde ne olurdu? Nasıl onun enerjisine uyum sağlayabilirdi? Daha görüşmeye başlamadan benim iç ses görüşmeyi bitirmişti bile. Yine onu susturarak konuştum. “Oğlum yürümeye başladığında arkasından koşmak gerekecek sizin için sıkıntı olur mu? Takdir edersiniz ki enerjileri oldukça yüksek oluyor. Şimdilik sorun yok. Ancak 8-10 ay sonra durum değişecek.” “Nur hanım sizin koçluk yaptığınızı okudum. Bana da faydanız olur diye gelip görüşmek istedim. Kilo verip verip alıyorum. Siz de bana yardımcı olursanız ben bu işi yapabilirim.” Koçluk çalışması arası bebek bakıcılığı. Geldiği için teşekkür edip yolcu ettim. Demek daha detaylı sorular sormalıydım. Açık açık da kilonuz, boyunuz denmez ki. Bebek bakıcısı arıyordum manken değil!

UMUDUM KIRILIYORDU…
Gerçekten artık umudum kırılıyordu. Gelen telefonları anlatmıyorum bile. Daha görüşme yapmadan maaş pazarlığı yapanlar. Sigorta olmasının iyi olduğunu belirtip ama yol bedelini de ayrıca talep edenler. Çocuğuyla gelmeyi talep edenler, çocuğunu okuldan alıp annesine bırakıp sonra geri gelebileceğini söyleyenler. Üniversite sınavlarına hazırlanan çocuğuna koçluk yapmamı talep edenler. Çıkış saatini eşinin eve geliş saatine getirmeyi talep edenler. Oysa mesai saati makuldü. Sabah 09.30 akşam 17.30 arası. Yani bence makuldü!

Artık  telefonda daha da detay sorular sormam gerektiğini anlamıştım. 36 yaşında iki çocuk annesi bir bayan aradı. Bu kez daha tedbirliydim. Çocuğu olan biri mutlaka çocuğuyla ilgili de bir talepte bulunuyordu. Arayan kişi nasılsa ev diye bakıyordu. Oysa burası gelecek kişi için bir iş yeriydi. Kimse bir şirketle görüşme yaparken çocuğuyla ilgili talep belirtmiyorsa aslında durum aynıydı. Evet doğru, bir eve gelecekti. Ancak misafirliğe değil, çalışmaya. Bir-iki günlük de değil, üç-beş yıl kalıcı çalışabileceği bir işe. Bayan anlatmaya başladı. “Nur hanım benim iki çocuğum var. Oğlum 19 yaşında geçen yıl İstanbul Hukuk Fakültesini kazandı. Kızım 15 yaşında lise de okuyor. Çok genç yaşta evlendim. Okuyamadığım için kendimi sonradan geliştirmeye başladım. Önce Bornova Halk Eğitim’de 8 aylık çocuk bakıcılığı eğitimini bitirdim. Oğlumun yardımı ile dışarıdan lise diplomamı da aldım. Sonra da kendimi denemek için sınavlara girdim. Açık Öğretim Çocuk Gelişimi’ni kazandım. Şimdi birinci sınıftayım. Biter mi bitmez mi bilmiyorum da okuyabildiğim yere kadar okuyacağım. Anlayacağınız çocuklarımla büyüdüm. Küçük yaşta anne olduğum için onlarla oynadım hep. Bu nedenle sizin oyun diye ısrarınızı çok iyi anlıyorum.”

EŞİ İZİN VERMEDİ!
Allahım dedim işte bu, aradığım bu işte. Hemen gelin görüşelim. “Ancak eşim henüz bu durumu bilmiyor. Kendisi şu anda şehir dışında. Dilerseniz onunla da görüşüp öyle geleyim. Emin değilim bana izin verip vermeyeceğine. Daha önce hiç çalışmadım. Ancak hocam sizi anlatınca aramak istedim. Oğluma, kızıma katkım olsun istiyorum. Ayrıca sigortam da olursa iyi olacak.” Mutlaka görüşmek istediğimi belirttim. 3-4 gün sonra bayan aradı. Eşi çalışmasına izin vermemiş. Çok içten eşinin neler söylediğini de anlattı. “Okumak dedin kabul ettim. Lise, üniversite şimdi de iş deme bana” demiş. “Lütfen kusuruma bakmayın sizi de meşgul ettim” deyip telefonu kapattı. İlk kez bu kadar içime sinen biri olmuştu. Daha yüz yüze gelemeden olay kapandı.

Arada arayanlar ise görüşme kısmına geçemeden bitti. Ve bir gün ne oldu?

Olanlar bir sonraki yazıya... :)


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.