Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
BİNBİR HALİMİZ
GONCA ŞENSÖZEN
Klinik Psikolog
Yazı Boyutu:
Kendini gerçekleştiren kehanet…

Başımıza gelenlerin kaderimiz mi yoksa seçimimiz mi olduğu konusunda kafamızı karıştıran kavram: “Kendini gerçekleştiren kehanet”...

 

Geçenlerde birisi bununla ilgili güzel bir örnek anlattı: Bir arkadaşı ile konsere gidiyorlarmış ve trafikten dolayı geç kalma ihtimalleri doğmuş. Arkadaşı çok fazla panik olmuş. Çünkü onun en çekindiği şeylerden biri konser başladıktan sonra salona girmek zorunda kalmak ve eğer koltuk numarası sıra ortasında ise, sıra boyunca oturan herkesi rahatsız ederek ve hatta yerlerinden kaldırarak, kendi koltuğuna ulaşmaya çalışmakmış. O yüzden yol boyunca, “Herkesi rahatsız edeceğiz, geç kalmamalıyız” diye defalarca söylenmiş durmuş. Sonuçta beklendiği üzere konsere geç kalmışlar. Konser başlamış ve dinleyiciler çoktan yerlerini almışlar. Yol boyunca panik halinde olan kişi elindeki bilete ve koltuk numaralarına bakmış ve yüzünü ekşiterek, tam sıranın ortasında bulunan iki kişilik boş yeri göstermiş. Çaresiz, sıra boyunca oturanlardan müsaade isteye isteye ve utana sıkıla koltuklarına ulaşmışlar. Tam oturup, derin bir nefes alacaklarken, koltukların onlara ait olmadığı ortaya çıkmış ve otururken rahatsız ettikleri insanları bu sefer de kalkarken rahatsız ederek, aynı yolu geri yürümüşler. Bana bu olanları anlatan kişi, paniklemiş olan arkadaşının elinden bileti alıp, sıra numaralarına bir bakmış ki, bir sıranın tam en başındaki iki boş koltuk onlara ait. Bu kez kimseyi rahatsız etmeden, kolayca yerlerine oturup, konseri dinlemeye başlamışlar.

Eğer arkadaşı yol boyunca panik olmasaydı ve “Herkesi rahatsız edeceğiz” fikrine saplanmasaydı da yine bunlar yaşanır mıydı? Büyük ihtimalle hayır. Yol boyunca sıra ortasındaki koltuk fikrine o kadar saplanmıştı ve bunu o kadar çok gözünde canlandırmıştı ki, konser salonuna girip, sıra ortasında iki boş koltuk görünce, kafasındaki görüntü ile birleştirdi ve bu koltukların kendi yerleri olduğuna inanarak harekete geçti. Yani kendi kehanetini gerçekleştirdi.

SİZ DE YAŞIYOR MUSUNUZ?..
Günlük hayatımızda, ilişkilerimizde ne kadar sık yaşadığımız bir durum. Yeni bir ortama girerken, insanların bizi sevmeyeceğine ya da kabul etmeyeceğine inanmak ve ortamda çekinik, soğuk ya da fazla savunmacı bir yaklaşımda olduğumuz için bunu yaratmak gibi. Çocuğumuzun iştahsız olacağından korktuğumuz için, ona yemek konusunda baskı yapmak ve çocuğun da bu baskı ile savaşmak için yemek yemeyi reddetmesi gibi. Araba kullanırken kaza yapma ihtimalinden çok korkup, korkudan dikkatimizi doğru kullanamamak ya da panik duygusunun yönettiği ani hareketler yaparak kazaya sebebiyet vermek gibi…

Bu hafta siz de düşünün: Gün içinde karşılaştığınız tatsız olaylarda hiç payınız var mı? Kendi düşünce sisteminizin kurbanı olmuş olabilir misiniz? Ve eğer öyle ise, bunun bir daha olmasını engellemek için ne yapabilirsiniz?

Hayatta birçok şey bizim kontrolümüzde değil ama en azından kontrolümüzde olabilecek kısmı farkındalıkla yaşayalım. Kehanetlerimizin olumlu olanlarını gerçekleştirelim.

 

 

 

 


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.