Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
YENİ BİLİNÇ
HÜRRİYET KALALI
Yeni Bilinç Yaşam Koçu
Yazı Boyutu:
Özgür irade bu gezegende yaratılıyor!

Özgür irade... Burası özgür iradenin yaratıldığı bir evren...

Özgür seçim gezegeni dediğimiz bu gezegende, yarattığımız özgürlüğün, irade özgürlüğünün, bütün sonsuzluk için bir anlamı var. Çünkü yarattığımız özgür irade bütün sonsuzluk için geçerli. Ve bizler, sonsuzlukta geçerli olanı burada yaratmak için bulunuyoruz.

ÖZGÜR İRADEYİ YARATMAK
Özgür iradeden söz ederken kastedilen özgür irade şu ki, kararlarımıza yön verebilmek için, kararlarımızın şu ya da bu yönde gelişebilmesi için aslında hiçbir özel rehberliğe sahip değiliz, demektir. Özel bir rehberlik alamayız, demektir. Sonsuzla, Tanrısal olanla bağımızı bu derin, kutsal amaç için koparttık demektir. Yani özgür irademiz ile şu yönde ya da bu yönde bir karar vermek istediğimizde, bu kararı vermek için evrenin, kuantum zekanın bize verebileceği hiçbir destek yok, demektir.

Bize evrenin ya da kuantum zekanın verebileceği tek destek, bir yönde hareket etmeye karar verdiğimizde, bizi karar verdiğiniz yönde desteklemesidir. Karar verdiğimiz yönde bizi destekler. Karar verme aşamasında herhangi bir destek alamayız. “Özgür iradeniz var” diyerek bize sunulan şey, “Aslında kaderinizin nasıl gelişeceği sadece size bağlıdır” demenin bir başka şeklidir. Ve anlıyoruz ki, özgür irade yaratılmadan kıymeti olan bir şey değil. Bu gezegen bir özgür irade gezegeni değil, özgür iradenin yaratılabileceği bir gezegen.

Demir dövülüyor, pişiyoruz sürekli; o özgür irade evrenine doğabilmek için.

 

KENDİ KRALLIĞINI KURMAK
“Conan, Hiborya çağında yaşayan çizgi roman kahramanı;  hırsız ve paralı bir askerdir. Hayatı böyle geçer; güçlü bir bedeni ve kılıcı vardır. Tanrısı Crom, kesinlikle ona hiçbir zaman yardım etmez. Conan’a sorarlar “Senin tanrın kimdir?”. Cevap verir “Benim tanrım Crom’dur.”, “Sana tanrın nasıl yardımcı olur, nasıl destek olur?”, “Çok tuhaf” der, “Bir tanrının destek olması gerektiğini bilmiyordum, benim tanrım benimle hiç ilgilenmez. Ayrıca niçin ilgilensin ki, bana kuvvetli bir beden ve çeliğin sırrını öğrenmem için bir kılıç vermiş, başka bir şekilde benimle ilgilenmesini istemezdim zaten” der. Conan, birçok savaşlar kazanır ve kaybeder. O hırsızdır ve paralı askerdir ama bir taraftan da yüreği vardır, yüreği olan bir yolda yürümektedir. Birçok savaşlar kazanır, birçok ülkeyi kaostan çıkarır. Birçok ülke onu “O” ülkenin başına geçmeye davet eder. O ülkenin kralı olmasını ister, ama o hiçbirini kabul etmez ve yoluna devam eder. Her zaman söylediği şudur, “Ben kendi krallığımı kuracağım”.

YARATTIĞIN HER ŞEYİN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENMEK
İnsanoğlunun şöyle bir tabiatı var. O  kendi yaratmadığı şeyin gerçek olmadığını derinde bir yerlerde bilir. Özgür irade demek, kendi yaratımının bilincinde olmak ve onun sorumluluğunu üstlenmek demektir.

 

Neden yaratmanın sorumluluğu üstünde bu kadar duruyoruz?

 

Ancak gerçekten yarattığın şeyin sorumluluğunu üstlendiğinde hayatının anlamını keşfedersin ve ancak sorumluluğunu üstlendiğin şey sana aitse, senin bizzat kendi yaratımınsa gerçekten bunu hissedebilirsin. Yüreğimiz bir şeyi biliyor. Asla özgür iradeden daha azına razı olamayız. Şu koşullar mevcut olursa, oldum, der misin? Kendi yaratımınla başbaşa kaldığında ve onun sorumluluğunu üstlendiğinde, ki bu şimdi anından başlar ve bu andan sonra yarattığımız her şeyi içerir.

 

Bu benim yaratımım mı, ben mi yarattım?

İnsanoğlu yarattığı şeylerin sorumluluğunu üstlendiğinde özgür irade ortaya çıkar. Daha önce değil. Hepsi karanlık ve aydınlığın bir girişim deseninde ortaya çıkıyorlar. Hepsi içiçedir. Böylelikle özgür irade, bağımsız bir irade olmaktan çıkıp bağımsız bir bilinç olmaya başlıyor. “Yarattıklarımın sorumluluğuna sahibim” dediğin andan itibaren, her şey ilginç bir şekilde dönüşmeye başlıyor.

BEN MUTLAK ANLAMDA ÖZGÜRÜM
Balığın deryanın içinde yüzerken deryayı fark etmesi gibi. Ben balığım, sonsuzlukta yüzüyorum; istediğim her yöne giderim. Bu bilince kavuştuğu anda varlık, sonsuz bir deryada olduğunu ve bir bütünlüğün içinde olduğunu ve sonsuzluğun içinde yüzdüğünü ve senin gibi ve sana benzemeyen ve sana benzeyen sonsuz başka varlıkla beraber, bir harmoninin içinde olduğunu ve o harmoninin içinde aktığını görmeye başlıyor.
Biz buna bir üst ilke, bir üst prensiple bağlantının kurulması diyoruz.

 

Aslında hep anlatılmaya çalışılan şey, bireyselliğin bilincinden kopmadan bütünselliğin bilincine doğmaya başlamak ve artık bir sonraki anına rehberlik eden şeyin bütünsel olanın bilinci olmaya başlaması.

 

Ben yine "ben" duygusu içindeyim ve de bütünüyle özgürüm, fakat yine de bütünüyle o bütünsel var oluşun içindeki harmoniye, harmoninin dışında bir seçim yapamayacak kadar teslimim. Ben mutlak anlamda özgürüm. Ve değişim ve dönüşümün mutlak harmonisinde her zaman kusursuz bir seçimim. Ve her an bu seçime teslim olanım.


Özgür irade, seçen ve seçimine teslim olan bu irade, bu gezegende yaratılıyor. Bizler de bu kutsal amacı yerine getirmek için yola çıkmış cesur ruhlarız.


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.