Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
“Arkadaşımın bir arkadaşı sürekli iş seyahatlerine çıkıyormuş. Bir yolculuğu öncesi bir bara içmeye gider. Yanına çekici bir kadın yaklaşır ve ona katılıp katılamayacağını sorar ve birlikte sohbet edip, içmeye devam ederler. Birlikte geçirilen bir süre ve flu görüntülerin ardından kendisini, buz dolu bir küvetin içinde bulur. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir not görür. Hareket etme 112’yi ara. Sehpaya bırakılmış cep telefonunu alır. Soğuktan uyuşmuş parmaklarıyla aramayı yapar. Operatör, sırtında bir dikiş olup olmadığını sorar. Panik halindeki adam olduğunu söyler. Operatör, böbreklerinden birisinin organ mafyası tarafından çalındığını ve hareket etmemesini, hızır acil servisin yardım için yola çıkacağını söyler.”
Bu öykü A.B.D.’de en bilinen şehir efsanesinin ülkemizde anlatılan ve genellikle arkadaşlarınıza e-postayla gönderin ya da anlatın öğüdü ile biten bir şehir efsanesidir. Bu tür efsanelerin analizinde, “bir arkadaşın arkadaşı” şeklindeki başlangıcın efsane lehine ilk ipucu olduğu bilinir. Öykünün yüzlerce versiyonu dünyada ve ülkemizde kulaktan kulağa değişerek yayılır. İlaç katılmış içki, buz dolu küvet ve böbrek hırsızlığı genellikle öykülerin ortak noktalarıdır. Bu tür öykülere inananların ise davranış kalıpları değişmeye başlıyor. Mizahi örneği ise, çekici yabancılarla içki içmeme şeklinde belirtilir. (Kaynak: made to stick, chip heath-dan heath, 2007) Bu efsane yüzlercesinden en basmakalıp olanıdır. Bize anlatılanları ya da okuduklarımıza hemen inanıp başkalarına anlatma ve sahte döngüye katılma yerine, mantık süzgecinden geçirip yorumlamamız gerekli. Diğer türlü, toplumsal paranoyanın bir parçası haline gelir ve bilmeden kötü amaçlı toplum mühendislerine hizmet etmiş oluruz.
Bu başlangıçtan emzirme ve meme estetiği konusuna geçeceğim. Kendi dalım olan estetik cerrahide o kadar çok şehir efsanesi ve önyargı yayılmaya başladı ki, konuya bu genel açıklamayla girmeyi uygun buldum.
EMZİRMEK, MEMEYİ DEFORME ETMEZ!
Meme emzirme sonrası memenin deforme olduğu ile ilgili bilginin doğru olmadığı bilimsel çalışmalarla saptanmıştır.. Beden kitle indeksi, hamileliklerin sayısı, sigara, yaş, büyük ya da ağır meme ise sarkma ile doğrudan bağlantılı bulunmuştur. Memeyi yerinde tutan yapılar, bağlar ve deridir. Meme herhangi bir kas yapısına sahip değildir. Bu nedenle memenin sarkması kaçınılmaz bir süreçtir. Sarkıklığın nedenleriyle ilgili mantığı kurmak kolaydır. Deriyi gevşeten faktörler ve bağları zayıflatan etmenler memede sarkmaya neden olur.
ANNE SÜTÜNÜN MİTOLOJİK ÖYKÜSÜ
Meme sadece görüntü açısından önemli bir organ değildir. Aynı zamanda anne sütü gibi, hala sırları tam olarak çözülememiş sihirli bir iksir üretir. Anne sütünün değeri hakkında en güzel bilgiyi mitolojik bir öykü verir. “Zeus, oğlu Herkül’ün ölümsüz olması için kıskanç tanrıça Hera’nın sütünü emmesini ister ve onu uyuyan Hera’nın memesine yaklaştırır. Herkül o kadar şiddetle emmeye başlar ki, Hera uyanır ve aniden kendini çeker. Herkül emdiği sütle ölümsüz olurken, etrafa fışkıran süt ise Samanyolunu oluşturur.” Bu nedenle Samanyolu bazı dillerde sütlü yol (milky way) olarak adlandırılır.
Bu mitolojik öyküde süte yüklenen semboller boşuna değildir. Meme veren annelerde endometriyal, meme ve over kanserleri riski daha düşük olduğu gibi osteoporoz riskininde daha az olduğu biliniyor. Meme emzirmenin sadece anne çocuk arası değil, aile içi bağları da kuvvetlendirdiği bilgisi ilgi çekicidir. Meme emzirme annede oksitosin ve prolaktin salgılatır ve bunlar anneyi gevşetir, onu daha sevecen bir tutuma yönlendirir. Çocuğun psikolojik gelişiminde, hastalıklara karşı direncinde ve büyümesinde sayısız yararları olduğu biliniyor.
Tricia Cline adlı sanatçı tarafından yapılan, aşağıdaki sanat eseri beni çok etkiler. Çalışma hayatı içinde görünen bakımlı ve modern bir anne ile annelik görevleri arasındaki uyumu bana hissettiriyor. Emzirme eylemini salt süt veren anne tanımlamasından çıkarıp, estetik bir eyleme de dönüştürüyor.
MEMENİN SARKIKLIĞINI NASIL ANLARSINIZ?
Halk arasında kalem testi olarak biLinen ve meme altına yerleştirilen kalemin düşmemesinin sarkıklık olarak değerlendirildiği test doğru değildir. Gerçek meme sarkıklığını meme başının durumu belirler. Meme başı, meme altı kıvrımının üzerine olmalıdır. Aynı hizada iseler hafif sarkma, 1-3 cm fark varsa orta derece sarkma, meme başı meme altı kıvrımından 3 cm daha aşağıda ise, ileri derece sarkma var demektir. Bunun dışında ideal olupta, daha aşağıda yerleşimli olan memeler vardır ki, bu durum sarkma olarak adlandırılmaz. Meme başı ile meme altı kıvrımı arasındaki dokunun sarktığı, fakat meme başının yukarıda olduğu meme yapısı ise yalancı sarkma olarak adlandırılır. Buradaki sorun meme alt kutbu fazlalığıdır.
Meme sarkıklığının tedavisinde farklı yöntemler vardır. Meme sarkıklığı, dunat (bir tür pasta) ve lolipop (bir tür şekerleme) adı verilen cerrahi tekniklerle düzeltilir. Bu yöntemlerde sarkmış meme dokusuna şekil verilirken, fazla deri çıkartılıp deri gerginleştirilir. Meme duyusu ya da memenin süt verme fonksiyonu etkilenmez. İyileşme süreci hızlı olup sosyal yaşama dönüş bir kaç günü geçmez.
MEMENİN SARKMASI YAVAŞLATILABİLİR
Holistik bakış açısıyla meme estetiğine bakarsak, memenin sarkmasını yavaşlatan bazı önlemler alınabilir. Spor sırasında memeyi sıkı bir şekilde tutan sütyen kullanımı çok önemlidir. Hızlı kilo vermeler ya da hızlı kilo almalar meme estetiği açısından sakıncalıdır. Meme dokusu kas içermediği için memeyi geliştiren bir egzersiz yoktur. Ancak meme altında bulunan pektoral kas adı verilen adalenin tonusunun korunması, meme estetiğine yararlı etkileri vardır. Günlük yaşamla çelişen karmaşık programlar yerine, basit ve felsefesi olan bir yöntemi aktarmak istiyorum. Yoga yapanlar bilir. Namaskar olarak adlandırılan bir selamlama şekli var. Avuçiçlerinizi birbirine bastırın. Bunu yaparken nefesinizi yavaşca verin. Yaklaşık ona kadar sayma süresi içerisinde yapacağınız bu hareketi 10 kez tekrarlayın. Hepsi bu…
