Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Çocuklar üzerinde terbiye hakkı…

 

 “Oğlan atadan öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi” demiş atalarımız…Çocuğun terbiyesi anne ve babaya aittir. Çocuğun terbiyesi anne ve baba bakımından hem bir hak, hem de önemli ve ağır bir yükümlülüktür. Anne ve baba velayet hakkına sahip olduğu sürece bu hak ve yükümlülük kendilerine ait olur. Çünkü terbiye hakkı doğrudan doğruya velayete bağlıdır.

Anne ve baba, çocuğun bakımı ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar. Çocuğun eğitilmesi kavramına, dini ve mesleki eğitim de dahildir.

“Anasına bak, kızını al” demiş atalarımız… Çocuğun, dürüst, namuslu, onurlu, vatanına ve milletine faydalı bir insan olarak yetişmesini sağlamak, iyi, güzel ve doğru alışkanlıklar edinmesini sağlamak yükümlülüğü kanunen velayet sahibi anne ve babanın görevidir.
Velayet sahibi anne ve baba çocuklarını imkanlarının elverdiği ölçüde eğitmek ve onun bedeni, zihni, ruhi, ahlaki ve sosyal gelişimini sağlamak ve korumakla yükümlüdür. Kanun özellikle zihinsel ve bedensel özürlü çocukların yetenek ve eğilimlerine uygun mesleki bir eğitim sağlama yükümlülüğünü velayet sahibi anne ve babaya yüklemiştir.


ÇOCUKLARIN YETİŞTİRİLMESİ VE EĞİTİLMESİ

Velayet sahibi anne ve baba çocuklarını kendi imkanlarının elverdiği ölçüde okutmak, kültürlü ve meslek sahibi bir insan olarak yetiştirmek ve bunu sağlamak için her türlü gayreti göstermeye mecburdur. Anne ve baba bu arada çocuğun istek ve eğilimlerini de dikkate alacaktır. Eğer anne ve baba, çocuğu istediği ve yeteneğinin bulunduğu mesleğin dışında bir mesleği seçmeye zorlarsa, çocuk hakime baş vurarak gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilir.

Ekonomik durumu imkan verdiği halde çocuklarını okula göndermemek, kız-erkek çocuk ayırımı yaparak çocuklarının meslek sahibi olmalarına ve gelişimine engel olmak, Medeni Kanun ile anne babaya düşen yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlamına gelir. Böyle bir yaklaşımla hem çocuklarının geleceğini köreltmek söz konusu olur, hem de ülkemiz yetenekli ve zeki iş gücünden yoksun kalır.

DİNİ EĞİTİM
Çocuğun dini eğitimi belirleme hakkı velayet sahibi anne ve babaya aittir. Anne ve babanın farklı dinlerde olmaları halinde dini eğitim konusunda anlaşmazlık ortaya çıkabilir. Bu halde çözüm hakime başvurmaktır. Babanın bu konuda üstün bir hakkı yoktur.

Çocuk anne ya da babadan birinin velayetinde ise diğerinin müdahale imkanı yoktur. Anne ve babanın çocuğun dini eğitimini belirleme hakkı, çocuk ergin oluncaya kadar devam eder. Çocuk ergin olunca istediği dini seçmekte özgürdür.


ÇOCUĞUN SÖZ DİNLEME ZORUNLULUĞU
“Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin” demiş atalarımız… Çocuk, anne ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür. Sözünü dinlemek, anne ve babanın çocuğun iyi yetişmesi ve eğitilmesi için düzenlemelerine uyması anlamına gelir. Çocuk hukuka, ahlaka aykırı emirler ile kendisini zarara sokacak talimata uymak zorunda değildir. Çocuk böyle bir durumda hakime başvurabilir.

“Oğlan doğurdum oydu beni, kız doğurdum soydu beni” demiş atalarımız… Çocuğun anne ve babasının sözünü devamlı dinlememesi ve karşı gelmesi halinde, kanun çocuğun terbiyesi için önlem almıştır. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenmeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, anne ve baba veya çocuğun istemi üzerine hakim çocuğu bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir.


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.