Çocuklarımızın sağlıklı büyümeleri ve sağlıklı kalabilmeleri için vücudun ihtiyaç duyduğu proteinlerden, karbonhidratlardan, yağ asitlerinden, minerallerden ve vitaminlerden gün içinde dengeli şekilde almaları gerekmektedir. “Peki bunu nasıl yapacağız?” sorusunun yanıtı ise çok basit. Değişik yiyecekler tüketerek...
Maalesef yapısında bütün besinleri yeterli miktarlarda barındıran tek bir mucize yiyecek henüz yok. Farklı yiyecekler, farklı besinler açısından zengindirler. Örneğin; kırmızı eti esas olarak (diğer faydalarının yanı sıra) içerdiği protein ve demiri için tüketirken, süt ve süt ürünlerini daha çok kalsiyumu, havuç gibi koyu sarı ve turuncu sebzeleri A vitamini, narenciye ürünlerini C vitamini, koyu yeşil sebzeleri ve bazı kuru meyveleri içerdikleri vitaminlerin yanı sıra lifi ve demiri, deniz ürünlerini protein ve iyotu, esmer pirinç, tam buğday ekmeği gibi tahıl ürünlerini karbonhidratları ve lifleri için tüketiriz. Doğa bize o kadar cömert davranmış ki, bu örnekleri listelerce sıralayabiliriz.
Peki çocuklarımız dengeli beslenebilmek için gün içinde hangi yiyeceklerden ne kadar tüketmelidirler?
ŞEKER TÜKETİMİ MİNİMUM OLMALI…
Beslenme programı her çocuğun bireysel yapısına, yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivitesine vs. göre değişiklik gösterir. Çocuğumuz için en doğru beslenme planını sadece doktoru yapabilir. Ancak bir fikir vermek amacıyla genel bir çerçeve çizelim. Öncelikle uygulamada kolaylık sağlamak için çocuğun gün içinde tüketmesi gereken yiyecekleri 5 grupta toplayabiliriz. Tahıllar, meyveler ve sebzeler, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, yağlar. Dengeli beslenebilmek için gün içinde enerji kaynağı olan tahıl ürünlerinden en fazla, diğer gruplardan göreceli olarak daha az, yağ ve şekerli yiyeceklerden ise en az, “çok az” tüketmek gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, grupların içinde de çeşitlilik olmasıdır. Örneğin; çocuk sebze grubunun içindeki tek bir sebzeyi değil, çok çeşitli sebzeleri tüketmelidir. Çocuğun günlük şeker tüketimi minimumda tutulmalıdır. Şeker ve yağ tüketimi hesaplanırken, yemeğe eklenen yağ ve şekeri de mutlaka hesaba katmalıyız. Anneler genelde çocuğun yediği şekeri hesaba katarken sütlaca koydukları şekeri veya işlenmiş meyve suyunun içine eklenmiş şekeri gözardı ederler. Aynı şekilde ekmeğe sürdükleri tereyağın dışında yemeğe koydukları yağı veya etten gelen yağı saymazlar. Bu hatalara düşmememiz gerekir. Tahıl gruplarından yiyecekleri tüketirken beyaz un yerine tam buğday unundan yapılmış ürünleri, beyaz pirinç yerine esmer pirinci, kepekli makarnayı vs. tercih etmeliyiz. Mümkün olduğu kadar çocuklarımızın yiyecekleri doğal halleri ile tüketmelerini sağlamalı, bol kalorili ve besin değeri olmayan hazır yiyeceklerden uzak tutmaya çalışmalıyız.
Çoğu anne çocuğu gün içinde öğün atladığı zaman çocuğunun yeterli beslenmediğini düşünüp kara yaslara bürünür. Oysa,i önemli olan çocuğun bir günden çok o hafta içerisinde ne kadar dengeli beslendiğidir. Kaçırılan bir öğün diğer günler içinde veya bir başka öğünün içinde dengelenebilir. Öğün atlamasın diye çocuğu zorla yedirmeye çalışmak çocukta tepki gelişmesine, belki de zaman içinde daha sık öğünler atlamasına, yemek seçmesine ve daha bir çok beslenme davranışı bozukluğuna neden olabilir. Unutmayalım ki, öğün saatleri hem çocuk hem de bizler için keyif olmalıdır.