İnsan bilmediği şeyden korkar, derdi babam... Ben de çocuğumu büyütürken buna hep çok dikkat ettim.
Mesela, hepimizin kavram olarak bildiği ama herkesin başka başka tarif ettiği bir “öcü” vardır. Öcü ile korkutulan çocuklara sorsanız hepsi size başka birşey anlatır, ama sonuçta hepsi de bu “öcü” denilen şeyden korkar. Yoktur aslında öcü-möcü ama bu gerçeği çocuk değil onu korkutan bilir. Çocuk da aslında, hiç görmediği, dokunmadığı, duymadığı kısacası ne olduğunu bilmediği bu “şey”den korkar. Ona nasıl anlatıldığı şekli ile bir anlam yükler “öcü”ye. Doğruyu öğrendiğinde de kendisini bunca yıldır korkutanlara kızmaya başlar. Aslında burada yapılan, avantajı elinde tutan birinin diğerini kendi amacı doğrultusunda yanıltmasından başka birşey değildir. Yaş ilerledikçe bu yanıltmaların şekli ve boyutu değişir. Malesef biz buna gıda sektöründe de sıklıkla rastlamaya başladık. Bazen bilimsel gerçekler orasından burasından çekiştirilip, bu konuda bilgilenmek isteyenler, isteyerek veya istemeyerek yanıltılmaktadır. Şimdi gelelim esas konumuza...
TÜKETİCİ HEM GÜVEN HEM DE TAT İSTER
Gıda tüketicisi güvenilir ve kaliteli ürünler ister. Bunun yanı sıra da tükettiği yiyecekten keyif almak ister. Gıdalarda kaliteyi belirleyen unsurlar aslında yiyeceğin 5 duyumuzla test ettiğimiz özellikleridir. Tat, koku, doku, görüntü ve örneğin cipslerde olduğu gibi yerken çıkardığı ses. Bildiğimiz 4 ana tat vardır. Tatlı, ekşi, tuzlu ve acı... Son yıllarda literatüre beşinci tat olarak tam tanımlanamayan “umami” denilen bir tat eklendi. Monosodyum glutamat-MSG, halk arasındaki değişiyle Çin tuzu, gıdaya bu umami tadı katar. MSG, proteinleri oluşturan aminoasitlerden biri olan glutamik asitin tuzudur. Glutamat et, balık, domates, süt gibi bir çok doğal üründe serbest formda bulunur. Monosodyum glutamat, gıda sektöründe tat-aroma arttırıcı olarak kullanılmaktadır. Yani kullanıldığı yiyeceğin tadına tat katmak için kullanılır diyebiliriz. Birçok işlenmiş gıdada, örneğin hazır çorbalarda ve soslarda aroma arttırıcı olarak kullanılır. Özellikle Çin mutfağında sıklıkla kullanılmaktadır.
Monosodyum glutamatın astım, baş dönmesi, çarpıntı, halsizlik gibi birtakım sağlık sorunlarına neden olduğunu savunanlar olmasına rağmen, bu tez bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Bazı çalışmalarda çok yüksek dozlarda MSG kullanımı sonucunda bu yan etkilerin ortaya çıkma ihtimali olabileceği belirtilmiştir. MSG belli bir dozun üzerinde gıdaya eklendiğinde tada ekstra bir katkısı yoktur. Bu özelliği kendini sınırlar. Yani fazla miktarlarda kullanmanın zaten bir gereği yoktur, çünkü tada artı bir etkisi yoktur. En önemlisi de her gıda katkı maddesinde olduğu gibi MSG’ın da insan sağlığına zarar verebilecek sınırları bilimsel olarak belirlenmiş ve bu sınırlar yasalarda da belirtilmiştir. Bu sınırlara kesinlikle uyulması gerekmektedir. Bu, her gıda katkı maddesi için geçerlidir.
Tüketici yediği gıdanın içinde ne olduğunu bilme ve istemediği birşeyi tüketmeme hakkına sahiptir. Bu nedenle işlenmiş bütün gıdaların paketlerinin üzerinde o gıdanın içinde ne olduğunun yazılması yasal zorunluluktur.
BİZİM ÜZERİMİZE DÜŞEN NE?
İşin bilimsel ve yasal boyutu böyle... Bizim payımıza düşen nedir peki? Yiyecek paketlerinin üzerini okumayı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Paket üzerlerinde o gıdanın içindekiler ve çoğunlukla da günlük alım miktarının ne kadarını karşıladıkları yazmaktadır. Bu önemli bir bilgidir. Hani insan bilmediğinden korkar dedik ya, bu bilgiyi ve yukarıda sıraladığımız bilgileri biraraya getirip kendi doğrumuzu bulabiliriz. O yiyeceği güvenle tüketiriz veya tüketmeme hakkımızı kullanırız. Bir de çoklu beslenmeyi ve sürekli olarak aynı ürünü tüketmemeyi alışkanlık haline getirmemiz gerekir. Bu hem sağlımız için gerekli, böylece farklı besinleri almamızı sağlayacak, hem de sürekli olarak aynı gıda katkı maddelerine maruz kalmamızın önüne geçmiş olacaktır.
Bunları bilelim ve kendimiz karar verelim. Ancak bana sorarsanız, en doğrusu, en doğal olanı, en az işlenmişidir derim. İşlenmiş gıdaların çoğunun enerjisi çok fazla olduğundan aşırı şişmanlığa da neden olmaktadırlar. Ben kendi çorbamı kendim yapmayı, portakal suyumu evde sıkmayı tercih edenlerdenim.