Hamilelik bir kadının
hayatında yaşadığı en önemli deneyimdir. 9 ay olarak kabaca tarif edilen bu dönemde güzel ve
heyecanlı anların yanında korkular ve endişeler de sıklıkla yaşanmaktadır. Bir yandan aileye
katılacak bebeği bir an evvel kucaklama hayali, diğer yandan ise yaşanan sorunlar nedeniyle bebeği
kaybetme korkusu bazen sinirleri germekte ve doğum zamanı gelmeyecek gibi
görünmektedir.
Hamilelik sürecinde eşler aslında bir anne baba adayı olduğu gibi
önceden olduğu gibi aynı zamanda sevgilidir. Fizyolojik bir süreç olan hamilelikte tabii ki bazı
sınırlamalar olmasına rağmen iş, sosyal ve aile hayatı devam eder ve etmelidir de.
Cinsellik
genelde çiftlerin sıkıla sıkıla hekime sordukları bir konudur. Bazen sorulmaz ve hamilelik sonuna
kadar aseksüel bir yaşam tarzı benimsenir. Doğum sonrasında da bebek ve gece gündüz onunla ilgilenme
sürecinde eşler uzun süre cinsellik açısından ayrı bir dönem yaşarlar. Bunun getirdiği gerginlik,
bazen ikili ilişkilere zarar bile verebilir.
Kendi pratik hayatımda birçok çiftin cinselliğe
hamilelik ve sonrasında ara verdiklerine şahit oldum. “Hamilelikte seks yapabilirsiniz, niye
yapmıyorsunuz?” gibi telkinlerle çoğunlukla bu zincirin kırıldığını ve eşlerin de daha
rahatladıklarını izlemişimdir.
Hamilelikte cinsel ilişki birçok açıdan biraz farklılık
gösterse de bazı istisnalar dışında yaşanması doğaldır, gereklidir. Zamanla hamileliğin ilerlemesi
ile hamile olan kişinin bir kadın olduğu unutulmamalıdır. Kadın, hantallaşan vücudunun eşi
tarafından hala beğenildiğini hissetmek ister. Bunun sözle ifade edilmesi her zaman yetmez. Ona
sarılmak, öpmek ve cinsel birliktelik kadına ihtiyaç olduğu güveni verebilir.
Hamilelikte
vücutta önemli bazı değişimler olur. Özellikle ilk 3 ayda hormonların etkisiyle vücutta genel şişme
hali meydana gelir. Vajinada onu besleyen damarların zenginleşmesi hafif şişme ile hafif daralma,
salgıda artış olur. Bu değişimler sanılanın aksine birçok kadında cinsel ilişkiden zevk alma
duyusunu arttırr. Memelerde de hormonal etkiye bağlı büyüme sertleşme ile birlikte meme ucunda
hassasiyet de artar. Karın büyüdükçe ise omurgada meydana gelen şekil değişiklikleri ise cinsel
ilişkide bazı pozisyonlarda kadının ağrı hissetmesine ve sıkıntı çekmesine neden olabilir. Orgazm ve
sperm içinde bulunan prostaglandin türevi maddeler ise rahim adalesinin kasılmasına neden olabilir.
SEÇİLEBİLECEK POZİSYONLAR Cinsel ilişki
hamilelikte ilk 3 ayda eskisi gibi devam edebilir. Çünkü karın henüz büyümemiştir. Belirli bir
pozisyon seçilmesi gerekmez. 5. aydan itibaren ise mümkün olduğunca penisin çok derine gitmesinden
kaçınılması gerekir. Bu nedenle belirli pozisyonların tercih edilmesi uzmanlar tarafından tavsiye
edilir. Bu pozisyonlardan en sık önerileni kadının yan yatarak, eşinin de arkasında yan yatarak
uygulanan pozisyondur. Diğer bir pozisyon kadının üstte olduğu pozisyondur. Burada penisin
derinliğinin kadın tarafından kontrol edilmesi kadın açısından rahatlık sağlar. Her iki eşin yüz
yüze baktığı pozisyonda penisin ulaştığı derinlik kısıtlanır. Kadının yatak kenarında bulunduğu ve
eşin ayakta bulunduğu pozisyonda da kadının karnına basınç riski azalır. Bu pozisyonlar ile ilgili
detaylar kolaylıkla bulunabilir. Sonuçta, penisin hamilelik öncesi olduğu gibi derine penetrasyonu
sınırlanmalı ve bunu sağlayan pozisyonlar seçilmelidir.
Cinsel ilişki sonrası meydana gelen
bazı problemler ise mutlaka hekime bildirilmelidir. Erken müdahale hem bebek hem de anneyi
sıkıntıdan kurtarabilir. İlişki sonrası başlayan ve düzenli aralıklarla gelen adet ağrısına benzer
rahim kasılması ve ağrısı önemli belirtilerdir. İlişki sonrası meydana gelen vaginal kanama, su
boşalması ise mutlaka hastaneye gitmeyi gerektirir.
BUNLARA
DİKKAT! Şu durumlarda ise hamilelikte cinsel ilişki kısıtlanır ve önerilmez.
• Çoğul hamilelik • Rahim ağzı
yetmezliği • Sıklıkla tekrarlayan vaginal kanama •
Erken doğum riski ve yapılan kontrollerde plasenta previa saptanması. Plasenta previa,
plasentanın rahim ağzını kısmi veya tamamen kapatması halidir ve rahim kasılması ile birlikte bazen
annenin hayatını ve sıklıkla bebeğin hayatını tehlikeye atabilir.
Eşte saptanan cinsel
yolla bulaşan hastalık varsa, ilişki ya tedavi sonrasına ertelenmeli veya mutlaka prezervatif
takılarak yapılmalıdır.
Pratik olarak hamileliğin ilk 1-2 haftası kanama ihtimali nedeniyle
ve 8. aydan sonra doğumu uyarabilmesi ihtimaline karşı cinsel ilişkiden kaçınılması önerilir.
Her yazımda özellikle vurguladığım bir konuyu burada da tekrarlamakta fayda görüyorum.
Hamilelik fizyolojik bir dönemdir. Bu dönem sizi takip eden doğum uzmanınız yasaklar getirmediği
sürece normal bir yaşam sürmenizde sakınca yoktur. Cinsel ilişki de aynı şekilde hamilelik boyunca
devam edebilir. Doktorunuz yasaklamadığı sürece.