Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
MAYA'NIN PATİLERİ
Op. Dr.  HÜSEYİN MUTLU
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Yazı Boyutu:
Hamilelik zehirlenmesi veya hamilelikte hipertansiyon

 

Preeklampsi olarak adlandırılan ve halk arasında hamilelik zehirlenmesi olarak bilinen sorun genelde hamileliliğin 20’ci haftasından sonra ortaya çıkar. Tansiyon yükselmesi, yaygın ödemler ve idrarda protein çıkması ile özellik gösteren bir durumdur. Hamilelik zehirlenmesi bazen çok ağır bir tabloya dönüşür ve annenin bilinç kaybı ve sara nöbeti tarzında nöbetler geçirmesine neden olur. Buna eklampsi adı verilir. Eklampsi eğer tedbir alınmazsa hem bebeğin hem de annenin hayatını kaybetmesine neden olabilir.

Hamilelikte tansiyon genelde düşme eğilimindedir. Sebebi hamilelik hormonlarının damarlar üzerine genişletici etkisidir. Bu nedenle hamileliğin başından itibaren tansiyon ölçümleri yapıldığında çıkan değerler alışmış olduğumuz 12/8 değerinin hep altındadır. Tansiyonun büyük değeri 14 ve küçük değeri 9 ve üzerinde olduğu durumlarda tansiyon yükselmesi yani hipertansiyon adını vermekteyiz.

HAMİLELİĞİN AĞIRLAŞTIRDIĞI HİPERTANSİYON VE…
Hamilelikte hipertansiyon kabaca 3 gruba ayrılabilir. Birincisi sadece tansiyon yükselmesi şeklindedir. Hamileliğin başında veya en sık 5. aydan sonra görülür. Ödem ve idrarda protein yoktur. İkincisi ise ödem ve idrarda protein ile birlikte olan hipertansiyondur. Halk arasında bilinen hamilelik zehirlenmesi yani preeklampsidir. Son grup ise kronik hipertansiyondur. Tansiyon yükselmesi hamilelik öncesi vardır ve hamilelikte hipertansiyon hamilelik etkisiyle ağırlaşır. Kısaca hamileliğin ağırlaştırdığı hipertansiyon adı verilir.

Hamilelikte hipertansiyon ile birlikte olan en ağır tablo eklampsi ve HELLP sendromudur. Eklampsi sara nöbetleri tarzında nöbetler ile kendini gösterir. Hamilelikte, doğumda ve bazen doğumdan sonraki 48 saat içinde ortaya çıkabilir. Kesinlikle tedbir alınmalıdır zira ölümcül sonuçlara kadar gidebilir.

Yaklaşık hamileliklerin yüzde 5’inde hipertansiyon görülür. Bazen hafif seyreder. Bebeği ve anneyi etkilemez. Fakat bazen o kadar ağırdır ki bebeğin gelişimini engeller, plasentanın erken ayrılmasına (dekolman plasenter) ve HELLP sendromuna neden olabilir. HELLP sendromunda hipertansiyonla birlikte, trombosit adı verilen pıhtılaşmayı sağlayan kan hücreleri ileri derecede azalır. Karaciğer de iflasın eşiğine gelir. Durdurulamayan kanamalar sıklıkla annenin hayatına mal olabilir.

Hamilelikte ortaya çıkan hipertansiyonun kesin nedeni hala bilinmemektedir. Fakat doğum gerçekleştiğinde yani plasentanın çıkmasıyla hafiflemesi plasentayla ilgili faktörleri düşündürmektedir. Mol gebeliği, çoğul hamileliklerde hipertansiyonun olması ve ağır seyretmesi de bu teoriyi desteklemektedir.

NELER YAPILABİLİR?
Hamilelik öncesi hipertansiyon varsa, mutlaka bir uzman ile görüşülerek kontrol altına alınması ve hamilelikte emniyetli olan plasenta kan akımını azaltmayan bir tansiyon ilacı başlanmalıdır. Eğer ailede hipertansiyon varsa mutlaka doğum uzmanı bu konuda bilgilendirilmelidir. Hamilelikte düzenli tansiyon kontrolleri yapılmalıdır. Hamileliğin 24 – 26 haftalarında yapılan rahim damarları doppleri ile saptanan ‘notch’ gelecekte hipertansiyonun habercisi olabilir. Eğer saptanmışsa düşük doz aspirin bu konuda yardımcı olmaktadır.

Hipertansiyonu olan anne adayı ve bebeği sıkı takip gerektirmektedir. Hamilelik kontrolleri sık yapılmalı, 28 haftadan sonra takipler haftalık yapılmalıdır. NST, doppler ve ultrasonografi ile bebeğin takibi yapılır. Bebeğin iyi olduğu durumlarda takibe devam edilmelidir. Eğer bebekte gelişme geriliği, suyunda azalma başlamışsa ve yapılan testlerde sorunlar görüldüyse erken de olsa bebek yoğun bakım şartlarının iyi olduğu bir hastanede bebeğin doğumunu gerçekleştirmek hem bebek hem de anne açısından hayat kurtarıcı olmaktadır.

EKLAMPİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Eklampsi gerçekten ağır bir tablodur. Hem anne adayı, hem de yakınları belirtilerini bilmelidir. Önceleri başlayan gözlerde sinek uçuşması, şimşek çakması şeklinde görme bulguları, karaciğer nahiyesinde yani sağ kaburga altında dinmeyen ağrı önemli bulgulardır. Hastaneye başvurmak için neden olabilir. Eğer nöbet başladıysa anne adayının ağzına havlu sarılmış tahta kaşık ile nefes alması sağlanmalı ve dilini yutması engellenmelidir. Acil ambulans çağırılmalı, hipertansiyon ile birlikte nöbet hali net şekilde gelen sağlık ekibine anlatılmalıdır. Bu durumda anneye verilen Magnezyum Sülfat hem nöbetleri durdurur, hem de olası şiddetli rahim kasılmasını engeller. Eklampsi hangi hamilelik ayında olursa olsun son tedavisi doğumdur.

Kısaca önemli noktalara değinerek anlattığım hamilelikte hipertansiyon doğum hekimlerinin en zor konularından biridir. Hipertansiyon ile beraber olan hamilelikler risk grubundaki hamilelikler olup bu konuda deneyimli hekimler tarafından takip edilmelidir. Anne adayı hekimin önerilerini harfi harfiyen yerine getirmelidir. Kesinlikle stresli ortamlarda olmamalıdır. Evde sakin, sessiz ve biraz loş ışıkta zaman geçirmelidir. Televizyon, bilgisayar ekranı, yüksek ses eklampsinin ortaya çıkmasını uyarabilmektedir.

MAYA’YI MERAK EDENLERE…
Kızım Maya’nın anne karnındaki serüveni ile başladığım köşemde doğum ile ilgili konuları aktarmaya çalışıyorum. İlk yazılarımda Maya’dan da örnek verebiliyordum. Maya artık aramızda ve 2,5 aylık oldu. Her anne ve babanın bitmesini sabırsızlıkla beklediği ilk 2-3 ayda görülen ‘kolik’ ağrıları azaldı. Bu konuda bize özellikle çok yardımı olan çocuk doktorumuz Dr. Vahap Öney’e çok minnettarız. Halen dünyanın çözemediği kolik ağrılarını doktorumuzun tavsiyesiyle çok şükür atlattık. Galiba diğer ailelere göre daha kısa ve hafif seyretti. Şimdi uyanık kaldığı zamanlar uzadı ve “agu” demeye başladı. Uykusuz kalan bizler bu agularla toparlanıp onun için her şeyi yapmaya hazır askerler gibi başında bekliyoruz. Uzun bir hamilelik süreci ve sonrası uykusuz gecelerden sonra asıl keyfin yeni başladığını yeni yeni anlıyoruz.

Güzel bir hafta ve güzel günler olması dileğiyle…


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.