Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
İyi ki, sitemiz 10 yaşında!..

Yıllar yıllar önceydi... Hikayem bir bebeği hayal ederek başladı... Duru’yu...

Ben anne olmalı mıyım, anne olmaya uygun muyum, anne olmaya hazır mıyım, bu sorumluluğu her düzeyde alabilir miyim?..  Ve peki sevdiğim adam baba olmaya uygun mu, çocuğumun babası o mu, istediğimde hamile kalabilir miyim ki, vs. vs. vs, aklımda deli sorular… Derken 2 yıl boyunca kendimi (ruhumu-bedenimi-zihnimi) ve hayat arkadaşımı rahmimi işe koşmalı mıyım yoksa koşmamalı mıyım, ekseninde yaşadım… Çocuk hiçbir şeye benzemiyordu çünkü, geri dönülmez bir yol, kutsal bir emanet, zurnanın zırt dediği yerdi, bambaşka bir şeydi bana göre…

Bu birçok insana tuhaf gelebilir elbette; çünkü insan doğar büyür, okula gider, evlenir, meslek sahibi olur, çocuğu olur, çocuklarını büyütür, emekli olur, vs. vs. vs… klişeleriyle yaşamakta çoğu kez bir sakınca görmeyiz. Ve bunların bize, bizim biricikliğimize uygun olup olmadığını, bunların sorumluluğun taşımak isteyip istemeyeceğimizi vs. vs. vs. çoğu kez pek de düşünmeyiz!..

Kanımca, bir adamı-bir kadını sevmek ille de evlenip ondan çocuk yapmayı gerektirmiyordu… Öte yandan insanın sevdiği adamla kadınla bir aile kurması harikaydı… İşte farkındalık böyleydi, bıçak sırtında yürümek gibiydi ve ben de kendimi bildim bileli bir farkındalık yolcusuydum…

Ve kızım, kızımız Duru, 2002 yılının Mayıs ayında ailemizi onurlandırdı… O güne kadar ağırlıklı olarak kadın dergiciliği ve gazetecilik yapan bendeniz ise, doğumuma 2 ay kala her şeyi bırakıp bu mucizeye, yavruma odaklanmaya başladım… Ve bu odaklanış, eskilerin deyimiyle benim loğusalığım, tam 40 ay sürdü!.. 40 ay boyunca bir bebeğin, bebeğimin gözlerine baktım, onu sevdim, emzirdim ve her anne gibi elimde gelenin en iyisini yaptım…

ÜSTAD EVE GELDİ!..
Çalışma hayatıma kendi isteğimle ara vermem, yakın çevrem tarafından yadırganmıştı, çoğu arkadaşım; “Kariyerini bırakmamalısın, tekrar mesleğine dönmen çok zor olabilir” dedi… Ve fakat, ben bir hayalciydim, hayalim ise o sıralar Duru adlı mucizenin merkezinde hayat buluyordu… Odağım, 40 ay boyunca kendi içsel seçimimle hiç değişmedi… Sanki Uzakdoğu’da bir mağaraya girmiş bir üstad tarafından eğitiliyordum… Bu üstad, benim bebeğimdi… Ondan çok şey öğrendim, şifalandım, yenilendim, mucizemi hatırladım… Ve, “Bebeğim 3-3,5 yaşına gelince çalışma hayatına yeniden dönerim” hayalim, bana bir rüya ile döndü… Duru 40 aylık falan olmuştu, 2 yaşından beri küçük küçük adımlarla anaokuluna gitmeye bile alışmıştı, sosyal kelebeğin tekiydi… Ve ben her gece rüyamda bir gazete sayfası hazırlıyor, anne ve babalar için röportajlar yapıyordum… Tam o sıralarda Akşam gazetesinden bir teklif adım, ve fakat, “Yok” dedim, “Bu teklifi kabul edemem, ben bir ebeveyn sayfası hazırlamak istiyorum, ne dersiniz?!..” İşte, ANNE OLUNCA ANLADIM böyle doğdu, bir rüya ile… Ve bir gazete sayfası olarak…

Sağ olsun, o dönem, yıl 2005 Kasım ayı;  gazeteci arkadaşlarım bu sayfa için bana çok destek verdiler, sayfa rüyamda tam sayfa dedim, onu bile kabul ettiler, ve sayfanın adı yine rüyamda geldi!.. “ANNE OLUNCA ANLADIM”…

GAZETE SAYFASI, İNTERNET SİTESİ VE TELEVİZYON PROGRAMI: ANNE OLUNCA ANLADIM
Bu sayfayı 9 yıl boyunca Akşam gazetesinin eklerinde tam sayfa olarak hazırladım…

Ve sonra, daha çok insana ulaşmak tutkusuyla, aile hayatını merkez alan bir farkındalık oluşumunu hayata geççirmek niyetiyle, Haluk Baylan ve ben, bundan tam 10 yıl önce, 2007 Ocak ayında, www.anneoluncaanladim.com ‘u kurduk… Ona da bebeğimiz gibi baktık, onu sevdik, besledik, büyüttük, onunla 7 gün 24 saat ilgilendik… Ve bugünlere getirdik… Çok güvendiğimiz uzmanlar, doktorlar, eğitimciler de bu yolda bize sonsuz destek oldular… Kendilerine, hepsine ve her birine, buradan, yeniden teşekkürlerimizi ve sevgilerimizi sunuyorum… İyi ki varlar, iyi ki, www.anneoluncaanladim çatısı altında bir araya geldik ve bugüne kadar 200’ün üstündeki ülkede milyonlarca anne babaya ve anne baba adayına ulaştık!.. Şükrümüzü ve sevincimizi anlatmaya kelimeler yetmez… Bir hayal, bir bebek, bir niyet, bir rüya 10 yıldır her gün yeniden tüm dünyada gerçek oldu… 

Bu arada, bendeniz, Şubat 2007 itibariyle de, yine “ANNE OLUNCA ANLADIM” adıyla, hafta içi her gün Türkiye’nin ilk ebeveyn programını hazırlayıp sunmaya başladım… Televizyon yöneticileri ve reklamcılar, o yıllarda bu öneriye; “Herhalde delirdiniz, hafta içi her gün, 1 saat canlı yayın, hayatta olmaz” diyorlardı; ve fakat oldu!.. Rüyam başka bir yönüyle daha gerçek oldu… Hem de öyle bir oldu ki, bu program 1 saatten 1 saat 45 dakikaya kadar canlı olarak her gün yayınlandı. Sonuçta, 5 farklı kanalda, 500’ün üzerindeki televizyon programıyla da anne babalara ve anne baba adaylarına seslenmek mümkün oldu… Niyetimiz odur ki, yine olsun, televizyonlar iyileşsin ve bizler yeniden anne babalara seslenelim… 

HARİKALARLA DOLU YOLUMUZ, YOLCULUĞUMUZ DEVAM EDİYOR!..
Ve işte yıl 2017… 2000 yılında, “Anne olmalı mıyım, anne olmayı gerçekten istiyor muyum?” sorusuyla başlayan bu yolculuk, bugüne kadar geldi…

Bugüne kadar yolculuğumda-yolculuğumuzda emeği geçen herkese gerçekten, kalpten ve de sonsuzda şükür doluyum, hepsi ve her biri kalbimin ve hikayemin en müstesna yerlerindeler…  Sevgili Kadir Tuğcu, Sevgili Benal Büyükgebiz, Sevgili Atilla Büyükgebiz, Sevgili Hüseyin Mutlu… Bu yolda hep bizimleydi… “Hepimiz bir mucizeyiz, ne mutlu ki anneyiz, gelin bebeklerimizi ve birbirimizi birlikte büyütelim” sloganımıza inanarak, bize destek veren herkesi, buradan, yeniden, yeni bir yerden selamlıyor ve sarılıyorum…

Ve fakat bir dostumuz var ki, O benim Meleğim… Astrolog Gamze Özşahin!.. Sevgili Gamze, 10 yıldır, her gün, her hafta, her ay Astroloji sayfalarımızı sevgiyle kaleme aldı… Bir günden bir güne yazı göndermeden durmadı; 10 yıl yahu, dile kolay… Ve 2007 itibariyle, bizlerden sevgiyle izin istedi; kitap projelerine ağırlık vermek istiyor… Sevgili, Biricik Gamze’ye, Meleğimene kadar teşekkür etsem azdır, yine de buradan bir kez daha teşekkür ediyorum; dostluğumuz sonsuzdur...

Ve Astroloji sayfalarımızın sıkı takipçileri olduğunu biliyoruz, bundan böyle Astroloji sayfalarımızı Sevgili Hüseyin Akdağ kaleme alacak… Kendisine, kucak dolusu bir hoş geldin diyoruz…

Sevgili uzmanlarımız, sevgili yazarlarımız ve sevgili eğitimcilerimiz… Hepsi ve her biri sevgili dostlarımız oldular… Bizler, tüm yazarlarımız ve tüm okurlarımızla, tüm dünyada koskocaman bir aile olduk… Örnek bir Proje, örnek bir oluşum olduğumuz için; farkındalığı, gerçek bilgiyi, çocuklarımızı ve insan sağlığını hep en önde tuttuğumuz ve bütüncül yaklaştığımız için, ve bir an birle karanlığa el vermediğimiz için çok ama pek çok mutluyum!..i

Biraz önce dediğim gibi şükrümü ve teşekkürümü anlatmaya kelimeler yetmez… Ve daha önümüzde harika ve uzun bir yol var,  bunu tüm kalbimde biliyorum ve de diliyorum…

Ve herkese, sonsuzda sevgimi gönderiyor, 2017’de birliğe niyet ediyorum…

İyi ki Biz’iz!..


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.