Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

5 AĞABEYDEN 4’Ü KARDEŞİNİ DÖVÜYOR

Pek çok ailede sürdürülen bir uygulamadır; büyük çocuklar küçük kardeşlerinin sorumluluğunu alır, olgun davranmaya mecbur kalıp çocukluklarını yaşayamazlar. Bu sırada ise şiddet uygulamanın bir yetişkinlik göstergesi olduğunu düşünüyorlarsa...


Küçük çocukların uzun vadede ruhsal sorunlar yaşaması çok muhtemel görünüyor. Şiddete maruz kalan çocukların büyük bölümünü ise ağabeylerinden dayak yiyen genç kızlar oluşturuyor…

Türkiye Büyük Millet Meclisi Şiddeti Araştırma Komisyonu uzmanı ve Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak, büyük kardeşin, küçük kardeşe uyguladığı fiziksel ve duygusal şiddetin aile içi şiddette önemli yer tutuğunu söyledi.

Türkiye'de ailelerde görülen yanlış davranışlardan birinin büyük çocuğu, küçük olana ''öğretmen'' tayin etmek olduğunu belirten Solak, yeterince sorumluluk almayan babanın çocukların sorumluluğunu anneye bıraktığını, annenin de bu sorumluluğu büyük çocuğa
aktardığını ifade etti.

Büyük çocukların küçüklerin öğretmeni olmaması gerektiğine dikkat çeken Solak, ''Ailelerin bundan kaçınması lazım. Eğer küçük yardım görecekse, bunu aile yapmalı. Büyük kardeşin bu süreçte sorumluluğu ve görevi gerekiyorsa, bu makul sınırlar içinde düşünülmeli. Böyle bir zorlamanın uzun vadede getireceği zararlar, elde etmeyi planlanan yararın kat kat üstünde olabilir'' dedi.

KIZ ÇOCUKLARA  AĞABEY DAYAĞI
Kardeş şiddetinin toplumda çok büyük boyutlarda ve ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Solak, ağabeylerin yaklaşık yüzde 80'inin kardeşlerine şiddet uyguladığını söyledi.

Toplumumuzda özellikle kız çocukların daha çok ağabey şiddetine maruz kaldığını belirten Solak “Bu bir şekilde kültürümüzün normali olmuş, erkek kardeşler de bu tutumu hakları gibi kullanmaktan kaçınmamışlar” dedi. Solak, küçüklerin bu şekilde yaşadıkları aile içi şiddetin sadece evdeki huzuru olumsuz etkilemekle kalmayacağını, hem şiddet görenlerin hem de şiddet uygulayanların uzun vadede ruhsal dengelerinin bozulabileceğini vurgulayarak “Evlilikten korkanlar, güven sorunu yaşayanlar, geçimsiz kişilik özellikleri taşıyanlar, genellikle çocukluğunda aile içi şiddet olaylarından etkilenmiş olanlardır. Kardeşler arası ilişkiler ve aile içi iletişim her ailenin en önemli meselesidir. Bu konuda anne-baba olan herkes gerekli bilgilerle donanmış olmalıdır. Anne-baba, aile eğitimleri artık ciddiye alınmalıdır'' diye konuştu.

ANNE BABALARA GÖREV DÜŞÜYOR
Her yeni kardeşin aileye katılması ile büyüklerde yaşı ne olursa olsun mutlaka bir kıskanma meydana gelebileceğini kaydeden Solak, “Hiçbir çocuk ailenin genişlemesini istemez. Bu evrensel bir gerçektir. Bu kıskanma sürecinin hangi çocuğun iç dünyasında nasıl devam ettiğini, hangi davranışlarına nasıl yansıdığını anlamak zordur” dedi. Solak, bu nedenle küçük kardeş için büyüğe verilen zorunlu öğretmenlik görevinin büyük için bir yük olup, bilinçaltı zorlamalara, strese, öfkeye yol açabileceğini, hatta kötüye kullanılabileceğini ifade ederek “Anne babalar bu konuda bilinçli davranmalılar. Ama daha önemlisi, çocukları birbirine düşman edecek her çeşit tutum, davranış ve uygulamalardan uzak durmaya ihtiyaç var'' diye konuştu.

YAŞITLARIYLA VAKİT GEÇİRMELİ
Solak, çocukların kendi akran grubuyla hareket etmeleri, oynamaları, dolaşmaları, iş görmelerinin doğal bir eğilim olduğunu da ifade ederek, ''Ne adına olursa olsun onları ablaların, ağabeylerin grubuna girmeye zorlamak yanlıştır. Hep büyüklerle olmaya zorlanarak büyüyen bireylerin, çocukluklarını yaşayamadıkları duygusunu ömür boyu içlerinden atamadıklarına tanık oluyoruz'' dedi.


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.