Kadınlar içgüdüsel olarak annelik duygularını çocukluk döneminde hissetmeye başlar. Kadınların bazıları yaratılış itibariyle daha anaçtırlar. Sosyal hayatlarında herkesin yardımına koşarlar, sevecen ve fedakardırlar. Bazı kadınlar ise evlenip anne olduktan sonra erkeğin hayat arkadaşı olmak yerine eş rolünü anne rolüne çevirirler. Erkekler ise bir süre sonra eşinin tıpkı annesi gibi koruyucu, kollayıcı ve şefkatli olmasından bazen de ona hükmedebilmek için sert bir üslupla ya da küçümseyici bir ses tonuyla konuşmasından muzdariptirler. Tabii ki bu sağlıklı bir durum değildir. Erkek artık eşine baktığında rüya gibi başlayan evliliğin, aşk dolu sözlerin, romantizmin bitmiş olduğunu görür. Bunun sonucunda erkek eşini ilk zamanlarda aşk olduğu kadın olarak değil, annesi olarak görmeye başlar. Evliliğinde aradığı aşkı ve sevgiyi bulamayan erkek başka kadınlara yönelebilir.
Kadının unutmaması gereken eşinin zaten bir annesi olduğu gerçeğidir. Eşinizin size olan aşkının bitmesini istemiyorsanız evliliğinizi iyi beslemeniz gerekiyor. Evlilikte eşinize karşı olan sevginizi ya da hoşnut olmadığınız şeyleri tabii ki dile getirmelisiniz. Ama bunu yaparken ki yaklaşımınız bir anne gibi değil eş gibi olmalıdır.
NASIL BİR YAKLAŞIM SERGİLEMELİ?
* Uzun ömürlü ve sevgi dolu bir evliliğin anahtarı doğru iletişimdir. Eşinize karşı olan sevginizi ya da hoşnut olmadığınız şeyleri tabii ki dile getirmelisiniz. Ama bunu yaparken ki yaklaşımınız bir anne gibi değil eş gibi olmalıdır.
* Eşinizin sevgili olarak sevecek bir partnere ihtiyacı olduğunu asla unutmayın.
* Konuşurken bir annenin çocuğuyla konuşur gibi emreden, yargılayan, hesap soran söz ve tavırlardan kaçının.
* İletişim kurarken asık suratlı değil güler yüzlü olun. Eşinize sevgi ile yaklaşın ama abartmayın.
* İletişimi güçlendiren bir diğer yol biri takdir sözleridir. Takdir sözleri sevgiyi besler.
* Eşinize onun da duymaktan hoşnut olacağı güzel sözlerle hitap edin. (canım, aşkım, sevgilim vb.)
|