Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

YAKIN İLİŞKİLERDE DUYGUSAL TACİZ

YAKIN İLİŞKİLERDE DUYGUSAL TACİZ

“Evlenelim” dedikten bir saat sonra ayrılıyorsa, ayağınızı yerden kesip sonra kötü davranıyorsa, sizi sürekli eleştirip iğneleyici laflar ediyorsa, her fırsatta eski sevgililerini anlatıyorsa, duygusal tacize uğruyor olabilirsiniz! Aşkta 2K yani “Kaçan Kovalanır” kuralı abartılı şekilde yaşanıyorsa, sonuç duygusal tacize varabilir! Psikolog Sinem Demir, duygusal taciz hallerini özetliyor.


DUYGUSAL TACİZİN NEDENLERİNİ VE ÇEŞİTLERİ
- Bir ilişkide belirsizlik hissinin aşırı düzeyde olması, karşınızdaki kişinin size karşı tutumunun aşırı-sert çıkışlar ile aşırı ilgi arasında gidip gelmesi, zeminde “duygusal taciz” olduğunu düşündürebilir.
- Belirsiz mesajlar vererek “bir kaçan, bir yaklaşan” birine karşı “hoşlanma” benzeri duygular hissedilmesinin temelinde ise belirsizliğin yarattığı kaygı olabilir. Bir mesajın ardından tam tersi mesajın verilmesi, kaygı ve duygusal karmaşa yaratır. Kaygı, o kişinin düşünme süresini uzatır; çünkü ne olup ne bittiğine anlam vermeye çalışırsınız. İlişkideki belirsizliğin yarattığı kaygı ve öfke benzeri hislerin “heyecan” duygusuyla yanlış bir şekilde karıştırılması, “hoşlanma” duygusu olarak yorumlanabilir. Yakın ilişkilerdeki bu belirsizlik yüklü haller, gerçekten kendi kaygı düzeyinizle mi ilgili, yoksa karşınızdaki kişi duygusal olarak gerçekten mi karşınızda? Bunu daha kolay anlamak için “duygusal taciz”i düşündürebilecek durumları iyi bilmek gerekir. İşte, duygusal tacizi düşündürebilecek durumlar:

TUTARSIZ TEPKİLER
Sizin de ilgi duyduğunuz ve size ilgisi olduğunu gösteren bir kişi, bir süre sonra tam tersi tepkiler verebilir. Bu durumda normal olarak, onun ilgisinin köreldiğini düşünür ve geri çekilirsiniz. Duygusal taciz durumunda; karşınızdaki kişi, aşırı ilgi ile aşırı ilgisizlik arasında gidip gelir. Size ve ilişkiye dair verdiği mesajlar tutarsızdır; uzun süreli ilişki yaşamak ya da evlenmek istiyorum-istemiyorum, seni çok beğeniyorum-beğendiğim insan sana benzemiyor, evlilik olursa ancak seninle olur-evlensem bile bu seninle olmaz vb. gibi cümleleri sıkça duyarsınız. 

ESKİ AŞKLARINI ANLATIR DURUR…
Duygusal taciz durumunda, (hayali veya gerçek) “diğerleri” sıklıkla gündeme gelir: Sürekli olarak (size benzemeyen) beğendiği fiziksel özelliklerden söz etmesi, daha önceki ilişkilerine dair duygu/anılarını sıklıkla gündeme getirmesi (özellikle olumlu olanları), sizin daha önceki ilişkilerinizden sürekli olarak “bir suçlama” sebebi olarak söz etmesi…

AŞAĞILAYICI ŞAKALARLA EZMEYE ÇALIŞIR
Kimi ilişkilerde şaka yollu eleştiriler bir ilgi ifadesi olabilir; bu da bir iletişim şeklidir. Duygusal tacizde ise eleştiri ve şakaların “aşağılama” ile ilişkili olduğu fark edilir. İğneleyici ve aşağılayıcı laflar söylemek (yalnızken veya başkalarının yanında), sözel olarak veya bakışlarla azarlamak, tamamen görmezden gelmek, sürekli eleştirmek... Birlikte gittiğiniz arkadaş veya aile toplantıları sonrasında genellikle “dayak yemiş gibi” ve yalnız hissedersiniz. Bu konudaki sıkıntınızı ifade etmeniz de durumun tekrarlanmasına engel olmaz.

İLİŞKİ ONUN DUYGU DURUMUNA GÖRE ŞEKİLLENİR
Duygusal tacizin yaşandığı ilişkilerde; ilişkideki “keyif ve haz” benzeri (kısa vadeli) olumlu hisler, tamamen karşıdaki kişinin duygu durumuna göre belirlenir. O keyifliyse; hemen hiç yapmadığı kadar güzel laflar sarf edebilir, ayaklarınızı yerden kesecek jestler yapabilir. Sizin keyifli veya keyifsiz olmanız ise; onun duygu durumunda sıkıntı yaratıp yaratmama anlamında önemli olur. Siz keyifsizseniz, onun da canını sıkmış olursunuz. Keyifli olmanız, eğer o da keyifli ise anlamlıdır. 

TÜM OLUMSUZLUKLARIN SUÇLUSU SİZSİNİZ!
Sizin ilişkideki konumunuz hiç memnun olamayan iken, karşınızdaki sürekli sizin tarafınızdan bunaltılan taraf olur. Ona gerçekte ve duygusal olarak sadece o izin verdiğinde ulaşmak, yalnız hissetmek gibi hislerinizin tek sorumluluğu, sizin evhamlı olmanıza, yanlış yorumlamanıza bağlanır. İlişkideki sorunlarla ilgili kaygılarınızda hep kendinizi suçlar ve olumsuz hislerinizi sürekli kendi kendinize dindirirsiniz.

KÖRÜ KÖRÜNE BAĞLANILAN OTORİTE
Duygusal taciz, kolaylıkla fark edilmez! Heyecan yüklü olumsuz duyguların arasında, kısa süren ve yoğun olumlu duyguların yaşanması; bir tür koşullanma yaratır ve ilişki körü körüne bağlılık boyutunda devam eder. Size düşen rol, ondan ilgi bekleyen, onu memnun etmesi gereken uslu bir çocuk olmaya başlar. Karşınızdaki ise ne zaman azarlayacağı, eleştireceği, ulaşılabileceği belli olmayan bir otorite oluverir.

 

FARK ETMEK VE SONRASI…
İlişkinin temelinde duygusal taciz olduğunu fark etmek, genellikle şok edici bir olayla gerçekleşir. Nispeten ciddi bir hastalık durumunda en ufak düzeyde alaka göstermemek bile şok edici bir fark edişe sebep olabilir. Bir duygusal tacize maruz kalma durumu, kurban-mağdur olmanın ötesinde değerlendirilmelidir. Bu tür bir ilişki örüntüsü daha önceki yakın ilişkilerde (ve aile ilişkilerinde) tekrarlandı mı; hangi koşullarda böyle bir ilişki yaşandı? Duygusal tacizin fark edilmesi, geçmişte yaşananların yeniden yorumlanması, duygusal yaraların en az hasarla iyileştirilmesi ve yeni “duygusal ilişkilere” olumsuz önyargılı bir şekilde yaklaşılmaması için, kişisel kaynakların yetersiz kaldığı noktada bireysel psikoterapiden destek alınabilir.

CİNSELLİK & İLİŞKİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.