Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
BAŞ BAŞA
Prof. Dr.  REHA CENGİZLİER
Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı - Çocuk Alerji Hastalıkları Uzmanı
Yazı Boyutu:
Süt içelim mi, içmeyelim mi?

Son zamanlarda çeşitli iletişim ortamlarında sütle ilgili bir bilgi kirliliği dolaşıp duruyor. Televizyon’da, gazete ve dergilerde, radyoda, internet üzerinden yapılan paylaşımlarda pek çok kafa karıştırıcı bilgi var. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Artık insanlar neye inanacağını şaşırdı. Hele söz konusu olan çocuklar olunca; insan daha da bir endişeleniyor.

Maalesef insanlarda “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” gibi bir yaklaşım var. Sağdan soldan duyduğu bilgilerin doğruluğunu bile araştırmadan paylaşanlar, medyatik olma ve ilgi çekme adına bilinenlerden farklı yorumlar yapanlar.

Bilimsel araştırmalar, daha iyiye, daha doğruya ulaşmak amacı ile yapılır, yapılmalıdır. Ancak bu araştırmalardan çıkan sonuçları kabullenip genellemeden önce dikkatli olmak gerekir. Aynı konuda araştırma yapıp tam tersini bulan sonuçlar da olur. Bu nedenle araştırmalar devam eder, belli bir bilgi birikimi olunca bunlardan gerçekten doğru ve tarafsız yöntemlerle yapılanlar değerlendirilerek  sonuca varılır. Bu tür bilgiye “textbook bilgisi” diyoruz. Yani bu konudaki en güvenilir kitabi bilgi.

Sütle ilgili “… yapılan araştırmalara göre…” diye başlayan bir sürü yorumlar yazılıyor. Bazen araştırmayı yapanın ismini ve yerini bile veriyorlar. Bu isimler ve yer; yüzde 99 eksik veya yanlış. Ne öyle biri var, ne öyle bir araştırma.

AMBALAJLI SÜTLER ZARARLI MI?
Dedelerimizin zamanından beri tetrapak ambalajlı uzun ömürlü süt tüketiyoruz. Kim ne zararını görmüş?..  İçine katkı maddesi konulmuyor. Ambalajın özelliği nedeniyle uzun ömürlü. Ambalajı açıp bozun, içine mikrop girme riski ortaya çıksın; bakın nasıl bozuluyor. İçinde katkı maddesi olsa, açılınca da bozulmamalı!

SÜT SAĞLIĞA ZARARLI MI?
İnek sütü veya diğer hayvanların sütünü beslenme amaçlı yüzyıllardır kullanıyoruz. Kim ne zararını görmüş? Söylenebilecek tek şey toplumun yüzde 3 kadarını etkileyen süt alerjisi veya laktoz intoleransı riski. Bu kişiler zaten belirli şikayetlerle hekime başvurup gerekli kısıtlama ve tedavileri uyguluyor.

Diğer sağlıklı gruba gelince: Bebeklikte anne sütünün yerini hiçbir şey alamaz. Bu kesin bir “textbook” bilgisi. Ama anne sütü bitince ne olacak? Veya hiç yoksa ne olacak; yine buna benzeyen veya benzetilen inek, keçi sütü gibi hayvan sütleri ve bu sütleri baz alarak hazırlanan mamalar kullanılacak. İnsanın temel gereksinimlerinden olan protein, yağ, karbonhidrat karışımının en güzel örneklerinden birisi. Sadece bebeklikte değil, hayat boyunca süt ve süt ürünleri yeri doldurulamaz değerli besinlerdir. Kafa karıştırıcı bilgilere kulak tıkayıp beslenme dengesini bozmadan yaşamaya devam etmeliyiz.

HAZIR YOĞURTLA ZARARLI MI?
Bir diğer sorun da hazır yoğurtların ekşimemesi ile ilgili. Bir toplantıda dinlediğim bir gıda mühendisinin açıklaması bana mantıklı gelmişti. (Dikkat edin; ben de bilgi kirliliği grubuna katılıp onun sözlerini aynen benimmiş gibi aktarmıyorum. Herkesin kendi aklı var, kendi kararını verir.)
Dedi ki; evde yapılan yoğurtta standart maya yok. Standart ısı yok. Standart yöntem yok. Şansınıza nasıl bir bakteri-maya grubu çoğalırsa, onun belirlediği tatlı-ekşi-sulu-katı yoğurt oluyor. Ama, hazır yoğurtlarda; bunların hepsi standart. İstenen özelliğe ait bakterilerin ve mayanın üreyebileceği ortamda hazırlandığı için sonuç tesadüfe bağlı değil. Tüketim sırasında da bekleyen yoğurtta aynı bakteriler çoğalmaya devam eder; ekşimeden kalır. Tekrar ediyorum; bu açıklama kesinlikle doğrudur demiyorum. Ama bana mantıklı geldi, diyorum.

Bir diğer şey daha demişti; “UHT süte veya hazır yoğurda karşı olanlar; bu ürünleri güvenilir laboratuarlarda analiz yaptırıp bilimsel destekle gelsin. Gelemezler; çünkü böyle bir sonuç elde edemezler.“

Gerçekten de biraz araştırdım; böyle bir resmi rapora ulaşamadım. Zaten mantık olarak zararlı katkı içeren bir gıda varsa devletin bunu yasaklaması gerekir. Hele ki bu kadar gündemde olan, yaygın tüketilen bir besin söz konusu olunca.

Bir diğer konu şu; eğer bunlar size yeterli değilse mecbur değilsiniz ki!.. alternatifler var. Uzun ömürlü olmayan sütü alırsınız, pastörize değilse iyice kaynatır, hem süt hem yoğurt olarak onu kullanırsınız. İlle de başkalarını da ikna etmek gerekmiyor. Burada bence en tehlikeli olan kısım; tekniği, uzun ömrü-kısa ömrü değil; temelde çok yararlı bir besin olan süt ve ürünleri tüketimi hakkındaki kafa karıştırıcı bilgiler. Ben; bu konuda kafası karışan anne ve babaları rastgele şu veya bu kişilerin bireysel açıklamalarına değil; gerçek bilimsel verileri değerlendirerek karar vermeye davet ediyorum.



Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.