Ne zaman Tüberküloz (Verem) ile ilgili bir
toplantıya katılsam, sonrasında oğlum öksürünce endişeleniyorum. Bazen o kadar sinsi bir şekilde
seyredebiliyor ki hastalık, çocukların tanı ve tedavi alması gecikebiliyor. Hem anne hem çocuk
doktoru olmanın en zor yanlarından biri de bu... Gün boyu hastanede gördüğüm zor, bazen tedavi
edilmesi mümkün olmayan hastalıklar bir anne olarak derinden etkiliyor beni, eve gelip de oğluma
sarıldığımda, hasta çocukları ve onların annelerini düşünmeden edemiyorum.
Tüm
dünya da her yıl yaklaşık 8,4 milyon kişi tüberküloz hastalığına yakalanmakta ve 2 milyon insan ne
yazık ki bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde tüberküloz Afrika ya da Asya
kıtasındaki kadar yaygın olmamak ile birlikte halen ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam
ediyor. Tüberküloz, en çok akciğerlerde olmak üzere bütün organlarda hastalık yapabilir. Hastalık
yayılır ise diğer organlara da zarar verebilir. Bununla birlikte birçok hastalıkta olduğu gibi erken
ve uygun tedavi edilirse hastalar iyileşir.
TÜBERKÜLOZ NASIL
BULAŞIR?
Tüberküloz hastalığı, solunum yoluyla bulaşır. Hasta kişilerin öksürmesi,
hapşırması, konuşması ile solunum yolu salgıları damlacık şeklinde havaya atılır. İçinde tüberküloz
mikrobunun bulunduğu bu damlacıkların solunması ile sağlıklı bireyler tüberküloz mikrobu ile
tanışır, biz buna enfeksiyon diyoruz. İyi haber mikropla tanışan her çocukta hastalık gelişmez.
Veremli bir hasta ile sokakta, dolmuşta, lokantada kısa süreli bir karşılaşma ile çocukların
mikrobu alma olasılığı çok düşüktür. Hastalığın bulaşması için genellikle verem hastası kişi ile
uzun süre bir arada bulunmak gerekir. En çok hastanın aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşlarına
bulaşma olur. Hasta olan kişi tedavi almaya başladıktan yaklaşık 3 hafta sonra özel durumlar dışında
bulaştırıcılık özelliği ortadan kalkar.
Eski Türk filmlerini bir hatırlayın genç ve güzel
bir kadın sevgilisinden ayrıldıktan, ya da büyük bir haksızlığa uğradıktan sonra hasta olur, sararır
solar sonra da öksürmeye başlar, dantelli beyaz mendilinde kan görür bir gün, ince hastalığa
tutulmuştur genç kadın...
Aslında aynı Türk filmlerinde olduğu gibi bir kişi tüberküloz mikrobu
ile tanıştıktan sonra bazen bu mikroplar yıllarca sessiz sedasız kalır. Vücut direncinin düştüğü bir
dönemde hastalık oluşabilir. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem mikrop ile tanıştıktan
sonraki ilk 2 yıldır. Çocuklar özellikle ufak bebekler her konuda olduğu gibi bu konuda da biraz
daha hassas. Mesela, evde tüberküloz hastası olan bir kişi var ise o evdeki herkes hastalanabilir
ama özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda hastalık geliştirme riski erişkinlere göre çok daha
yüksektir. Bir erişkinin mikrop ile temas ettiğinde hastalık geliştirme riski yüzde 10 iken1 yaşın
altındaki bir çocukta bu oran yüzde 50 civarındadır.
Gördüğüm çok üzücü örnekler var. Mesela,
bir baba tüberküloz olmuş, tedavisini almaya başlamış ama evdekilere "utandığı için" hastalığından
hiç bahsetmemiş. Sonra 2 küçük çocuğu bize çok ağır tüberküloz hastalığı ile gelmişti. Bu çocuklar
babaları tanı alır almaz koruyucu tedavi alsalar idi çok büyük bir ihtimal ile hiç hasta
olmayacaklardı. Çok sıklıkla evde tüberkülozlu bir hasta var ise hemen kaşık, çatal, bardak
gibi yemek gereçleri, giysiler, çarşaflar ayrılır ama bu gibi eşyalarla bulaşma olmaz.
TÜBERKÜLOZ HASTASININ YAKINÇEVERSİNDEKİLER NE YAPMALI?
Tüberküloz hastası ile temas halinde olan kişiler özellikle 15 yaşın
altındaki çocuklar mutlaka Çocuk Göğüs Hastalıkları Doktoru ya da Verem Savaş Dispanseri tarafından
kontrol edilmelidir. Bu kontrollerde cevaplanması gereken en önemli sorular şunlardır. "Çocuk
tüberküloz hastası mıdır?", "Yoksa sadece mikropla mı karşılaşmıştır?" Eğer yapılan testler ile
çocuğun hasta olduğu anlaşılır ise genellikle 6, bazen 9 ay 3 ya da 4 ilaç ile tedavi edilmesi
gerekir. Eğer hastalık yok ama sadece evdeki tüberkülozlu kişi ile temas söz konusu ise o zamanda
çocuğun tüberküloz geliştirmesini engelleyebilmek için 6 ay süre koruyucu tedavi
verilir.
ÇOCUĞUMA VEREM AŞISI YAPTIRMIŞTIM, YİNE DE VEREM
OLABİLİR Mİ?
Verem aşısı (BCG aşısı) doğumdan sonra 2. ayda 1
kez uygulanır. Eskiden 3-4 doz verem aşısı uygulanırdı. Ülkemizde şu anda uygulanan Ulusal aşı
programına göre verem aşısı sadece bir kez uygulanması öneriliyor tekrar edilmesine gerek yok. Ama
ne yazık ki yüzde 100 koruyucu bir aşı değil BCG.
Verem aşısı (BCG) tüberkülozun hayatı
tehdit eden menenjit (beyin zarı iltihabı) ya da kan ile yayılan ağır formlarına karşı yüzde
90'a yakın bir koruma sağlar. Fakat, akciğer tüberkülozuna karşı koruyuculuğu sadece
yüzde 50'dir.
ÇOCUKLARDA TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ
BELİRTİLERİ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR? ACABA ÇOCUĞUM TÜBERKÜLOZ OLDU MU?
Tüberkülozlu çocuklarda akşama doğru yükselen ateş, gece terlemesi, kilo
kaybı, iştahsızlık ve halsizlik olabilir. 2 haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma, kan
tükürme, göğüste ağrı ve nefes darlığı da rastlanan bulgulardır.
Tüberküloz hastalığında
yakınmalar genellikle hafif başlar, yavaş ilerler bu neden ile doktora başvuru gecikebilir. Bu durum
hastalığın daha çok yayılmasına neden olabilir.
ÇOCUKLUK
ÇAĞINDA TÜBERKÜLOZ TANISI NASIL KONUR VE TEDAVİSİ NASILDIR?
Çocuklarda tüberküloz tanısını
koymak kolay değildir. Çocuklar erişkinler kadar kolay balgam çıkaramadıkları için genellikle
hastanın, hikayesi, akciğer filmi ve tüberküloz cilt testi, bazı kan testleri, mide suyunun
incelenmesi gibi laboratuar testlerinin sonuçları bir araya getirilerek tanı kesinleştirilmeye
çalışılır.
Hikayede çocuğun tüberkülozlu bir erişkinle teması olması da önemlidir. Bu neden ile
tüberküloz düşünülen çocukta mutlaka aile taraması yapılmalıdır. Bazen çocuk bir hastada veremden
şüphelenip araştırmaya başladığımızda aynı evde yaşayan bir erişkinin anne, baba, büyükanne ya da
bakıcının tüberküloz hastası olduğu ortaya çıkıyor.
TÜBERKÜLOZ HASTASI HASTANE YATARAK MI TEDAVİ
EDİLMELİDİR?
Her hastanın mutlaka yatırılması gerekmez. Ancak genel durumu bozuk, yaygın
hastalığı olan, aşırı kan tükürmesi olan, başka sağlık sorunları olan, tedaviye uyumsuz olan
hastaların hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.
TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİNİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR? YAN ETKİ GÖRÜLMESİ HALİNDE NE
YAPILMALIDIR?
Tedavi sırasında yan etkiler ortaya çıkabilir. En sık görülen yan etkiler,
cilt döküntüsü, kaşıntı, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve görme bozukluğudur. Bu
durumların ortaya çıkması halinde ilaçları derhal kesmeli ve doktorunuza başvurmalısınız. Tedavinin
temel ilaçlarından biri olan rifampisin, idrar, gözyaşı ve büyük abdesti turuncuya boyayabilir.
Endişelenecek bir durum değildir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞI
İYİLEŞİR Mİ?
Tüberküloz kesinlikle iyileşebilen bir hastalıktır. İlaçlarını önerilen
şekilde aksatmadan, yeterli süre içen hastaların hemen hepsi başarıyla tedavi edilir. Bununla
birlikte ilaçlarını düzenli kullanmayan hastalarda iyileşme olmaz
TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ BAŞARISINDA BESLENMENİN ÖNEMİ NEDİR?
Eski Türk filmlerine tekrar geri dönersek, ağzından kan gelen genç ve güzel kadın yeterince
zengin ise bir sonraki sahnede İsviçre dağlarındaki bir klinikte, güneş alan bir terasta dizlerine
örtülmüş beyaz bir battaniye ile görürsünüz onu… Hastalarımız hep sorar, "Temiz hava ve iyi
beslenmenin önemi var mıdır verem tedavisinde?" Biz de şöyle cevaplarız: Sağlıklı kişiler için
gereken düzenli ve yeterli beslenme tüberküloz hastaları için de geçerlidir. Fakat önemle
vurgulanması gereken şudur: "Tedavi başarısında temel olan ilaç tedavisidir."
TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ SÜRERKEN ÇALIŞILABİLİR Mİ YA DA OKULA DEVAM EDEBİLİR
Mİ?
Bu konuda çok sık sorulardan birisi. Genellikle çocuklardan
çocuklara tüberküloz bulaşmaz. Bir çocuk tüberküloz olmuşsa bile genellikle bu akciğerin etrafındaki
lenf bezlerinde var olan kapalı bir tüberkülozdur ve çocuk balgamı ile etrafa mikrop saçmaz. Ama
bazen çocuklarda da erişkinlerdeki tüberküloza benzer daha yaygın verem olabilir. Bu durumda çocuk
öksürük ya da balgam ile hastalığı bulaştırabileceğinden 3 hafta süre ile diğer çocuklar ile temas
etmemesi uygun olacaktır.
Çocuklarımız ile birlikte sağlıklı, mutlu ve aydınlık yarınlar
dileği ile...
Hepinizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten dileklerimle
kutluyorum.
Sevgi ve selamlarımla…