Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
PROFESYONEL BİR BABA'DAN ANNELERE
Yazı Boyutu:
Kardeş


Kökeninin “karındaş”tan geldiği bilinen, ancak bazı etimologlar tarafından “kandaş”ın ses değişimine uğrayarak bugünkü halini aldığını söyledikleri kelime. 8 Türk lehçesinden 3’ünde de karındaş olarak geçiyor. Dolayısıyla “aynı karından gelen” anlamına geliyor, kardeş kelimesi…


Bu, bize bir şeyi daha düzeltmemizi işaret ediyor belki de. Yani aynı babadan değil, aynı anneden doğanlar öz kardeş oluyorlar, bu mantıkla düşündüğümüzde. Her neyse, konumuz kardeş kelimesinin anlamı değil, içeriği tabii ki.

Kardeşliğin sadece aynı anadan ya da babadan doğmayla, olmayla oluştuğunu sananlar yanılırlar. Nüfus kağıdı üzerinde sözde kardeş, ancak birbirlerine karşı olması gereken  sevgilere çok uzak insanları gördü gözlerim. “İnsan insana bunu nasıl yapar?” diye şaşıracağınız şeyleri birbirine yapan kardeşleri de duydu kulaklarım, anlamsızca birbirlerine hasret göçenleri de. Dedim ya, sözle kardeşlik, sözde kardeşlik olmuyor.

Anne tarafım da baba tarafım da Arnavut kökenlidir benim. Ben daha çok anne tarafımın içinde ve o kültürle büyüdüm. Arnavut kökenli aileler serttir biraz. Arnavut kökenli ailelerde kız evlat olmak ya da o aileye gelin gelmek de zor zanaattır. Bunu, önce aileye gelin gelen anneannem, sonra genç kızlığında annem ve en son olarak bendeniz sayesinde kızkardeşim Müge yaşamıştır, maalesef. Boşuna dememişler “Arnavut’tan kız al, kız verme “diye.

Hemen hemen 5 olan yaş farkımızdan dolayı hep küçük ve bir şey bilmeyendi benim için kızkardeşim. Nefes alsa, haberim olsun isterdim genç kızlığa adım attığı yıllarda. Benden izinsiz bir şey yapmak mı? Haşa, haddine mi düşmüş. Hep koruma, hep kollama içgüdüsü ile hareket ettim. Kardeşliğin, ağabeyliğin kardeşi kontrol etmekten ibaret olmayıp, paylaşmayı ve daha çok sevgi göstermeyi gerektirdiğini anladığım zaman bazı şeyler için geç kalmamış olmayı umut ettim.

 

ONCA YILI ÇÖPE ATMASAYDIK…

Allah bozmasın, hayatımda en güzel kardeşlik örneğini eşim Tuğba ile Banu ablam arasında gördüm. “Böyle oluyormuş gerçek kardeşlik” dedim ve ondan sonra düzeltmeye çalıştım birçok şeyi, umarım başarabilmişimdir. Keşke daha önceleri rastlayabilseydim böyle bir örneğe ya da öğretilseydi bana gerçek kardeşliğin nasıl olduğu da, onca yılı çöpe atmasaydık kardeşimle.

Hayatta, anne ve babamızın haricinde seçemediğiniz tek varlıklar kardeşlerimiz. En büyük dert ortaklarımız yeri geldiğinde, en önemli destekçilerimiz. En çok güvendiklerimiz ya da güvenmek istediklerimiz. Bize yalan söyleyemeyecek olanlar. Sevgili babamızın vefatında hiç kimse gerçeği söyleyemeye haklı olarak cesaret edemezken, bana yalan söyleyemeyecek tek insanın kardeşim Müge olduğunu biliyordum. Herkesin babamın rahatsızlandığını söylediğinde aradım kardeşimi:

- Müge ne oldu babama?

- Ağabey bir şey yok babam biraz rahatsızlandı, hastaneye götürdük, ancak şimdi iyi içeride yatıyor. (Sesine dikkat ediyorum gayet normal.)

Ve yine sert ağabeyi oynuyorum, uzun zamandan beri ilk ve hayatımda son defa:

- Müge bana doğruyu söyle.

Hayatta en son duymak isteyeceğim kelimeler dökülüyor dudaklarından, hıçkırıklarla:

- Ağabey, kaybettik babamı.

Ve o anda her şey bitiyor gibi olsa da, aslında birçok şey yeni başlıyor hayatta. Müge’nin ağzından duymasam bunları ve O’na destek olabilmek için metanetli olmaya çalışmasam sonrasında, o süreç çok daha değişik yaşanabilirdi belki de benim tarafımdan.

3 yıl geçti hemen hemen o günün üzerinden. Kardeşim bana rağmen evlenebildiJ Hatta, O anne, ben de sayesinde dayı oldum. Her şeyden önemlisi biz gerçek anlamda kardeş olduk, hem de dolu dolu. Zamanında kendisini istemeden ve sadece iyiliğini düşünerek üzmüş olmama rağmen, beni affettiğini biliyorum Mügeciğim’in. Benim için de en önemlisi bu.

 

KARDEŞE OLAN SEVGİ…
Sizlere haddim olmadan önerim, evlatlarınıza kardeşliğin nasıl olması gerektiğini sağlıklı bir şekilde öğretmenizdir. “Kardeşin değerini sadece zor günde değil, iyi günlerde de bilerek o zevki yaşamalarını sağlayın” derim naçizane. Hiç kimsenin ebedi olmadığı bu dünyadan bizler de göçtükten sonra, varsa kardeşleri kalacaklar, sadece en yakınları olarak. Siz o bağı, o köprüyü şimdiden, yıkılmamak üzere kurmaları için gerekli temeli atın ki, birbirlerinden hiç kopmasınlar.

Sizin de anladığınız gibi, bir kardeş için yazıldı bu satırlar. Belki bir iç hesaplaşma, belki bir özür… Ama her harfinde, her kelimesinde, her cümlesinde, virgülünde, noktasında içtenlik, dürüstlük ve sevgi var; kardeşe olan sevgi var.

Dünyanın en güzel kardeşi, seni çok seviyorum. 6 Aralık’taki doğum gününü ilk ben kutlamak istedim bu vesileyle. Yağızın’la, Tolgan’la ve bizlerle birlikte sana sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.

Ve bu arada dayısının Karakartal’ı,Yağız Cankut’u… İnönü’ye gitmemize az kaldı birlikte… Bu yazıyı ben ilk doğum günün, 4 Aralık 2007 için yazıyorum. 4 Aralık 2013’te oradayız birlikte, inşallah. Mutlu ve sağlıklı yıllara annenle, babanla…


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.