Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Benim annem güçlüdür!


Balık-Başak aksı tetiklendiğinden bu yana ailecek pek çok irili ufaklı sağlık sorunlarıyla uğraşıp duruyoruz. Bunlardan bir kısmını sizlerle paylaşıyorum, bir kısmı ise bizde saklı kalıyor. Son olarak annemin yaşadığı görme problemi bizleri bir hayli üzdü. Bir gözünün içinde patlayan damar görme fonksiyonunu yok etti ve birden bire annemin penceresi karanlıklara gömüldü.

En son teknoloji uygulanarak göz bebeğine yapılacak enjeksiyonla görmesi sağlanabilecekti, ancak bunun hayati riskleri olan bir işlem olduğu söylendi. Annem bir Kova burcu insanı. Yani herkesten farklı düşünebilir, radikal kararlar alabilir, kendi meselelerine tarafsız bir şekilde yaklaşabilir. Fikri soruldu; tereddütsüz kararını verdi, yaptığı seçimin sonuçlarıyla cesur bir şekilde karşılaşmayı tercih ederek iğnesini oldu. Kova’nın biliyorsunuz iki yönetici gezegeni var; biri Uranüs, diğeri ise Satürn. Uranüs ani ve radikal değişikliklerin, başkaldırının, sıra dışılığın, özgünlüğün temsilcisidir. Satürn ise sınırlandırmanın, bilinçlenmenin, yapılandırmanın ve ektiğimizi biçmenin. Annem tam bir Kova insanı gibi davrandı. Uranüs’ü ile olaylara bir adım uzaklaşıp bakarak tarafsızca davrandı ve önemli bir karar aldı. Satürn’üyle de seçti ve sonuçlarıyla karşılaşmaya razı oldu. Yavaş yavaş dünyaya açılan penceresine yeryüzünün tüm renkleri yeniden dolmaya başladı Allah’a çok şükür. Annelerin evlatlarına ne kadar içleri titrerse, evlatların da anneye o kadarmış, bunu anladım. Rahatsızlığı dolayısıyla temasımız sıklaştı. Günlük yaşamın zorunluluklarının bizleri farkında olmadan yutuveren koca çarkını durdurup eskiye oranla ona daha çok vakit ayırmaya, yardımcı olmaya, hiçbir şey yapamıyorsam sık sık sesini duymaya çalışıyorum. İnsanoğlu böyle işte. “İlla başa tatsız bir durumun mu gelmesi gerekiyor bazı şeylerin ayırdına varmak için?” diye sormak gerek. Sevdiklerimiz bizim için hep orada, bir telefon uzaklığında diye düşünüyoruz, şen ve esenler, her şey yolunda. Ama an geliyor bambaşka bir gerçekliğe uyanıyor insan.

SEVMEK, KENDİNİ KABULLENMEKTİR…
Sürekli sevmek diyoruz, sevgi alışverişi diyoruz. Hazır Venüs sevginin, yakınlıkların, paylaşımların burcu Terazi’ye geçmişken bunun üzerinde duralım isterseniz. Siz hiç sürekli kendinde kusur bularak aşırı hırpalayan veya etrafıyla hır gür içinde bir türlü geçinemeyen birinin gerçekten karşısındaki kişiyi de olduğu gibi sevip benimseyebildiğini gördünüz mü? Doğrusu ben görmedim. Aslında insanın karşı taraftan bekledikleriyle alakalı tüm soruların yanıtları kendinde saklı. Kendi kendisiyle barış içinde olmayan bir insan nasıl diğerleriyle uyum içinde yaşayabilir ki? Bir insanın kendisini sevmesi ne demektir, hiç düşündünüz mü? Mesela insanlara tuhaf gelebilecek yönlerinizi göstermekten sakınır mısınız? Ya da kendinizi güzel hissetmediğiniz bir gün sokağa çıkar mısınız?  Başarılarınızda kendinizi takdir eder, üzüntü duyduğunuzda içinizdeki çocukla temas kurup onu avutabilir, kendi kendinize büyütücü annelik yapabilir misiniz? Kendimizi sevmek, tüm zayıflıklarımız ve güçlü yönlerimizle kendimize kabul göstermekle başlıyor bence. Kendimize karşı ne kadar şefkatli ve kabullenici olursak ilişkide olduğumuz kişilere de bunu yansıtırız. Karşımızdaki kişi alışkanlıklarımıza ters düşecek şekilde davrandığında, ona sinir olmak yerine, yargılamadan, haklı haksız, doğru yanlış diye tutturmadan Venüs’ümüzü devreye sokarak konuşup, çözüm aramaya bakmak önemli. Venüs’ün en önemli fonksiyonunun dengeyi bulmak olduğunu unutmayalım. Nasıl bir insan ve kim olduğumuzu anlamak için önce kendi kendimizle sağlıklı ilişki kurmamız, kendi sesimizi kendimize iletmemiz gerekli.Yargılamadan, merkezimizden uzaklaşmadan. Nasıl ilişki kurarız peki kendimizle? Kurar mıyız? Yoksa, bize çocukluğumuzdan beri dayatılan kalıplaşmış genel geçer kurallarla mı yaşıyoruz? Sorgulamadan, fazla kurcalamadan, savunma mekanizmalarımızı hazırda tutarak…

Bilmeliyiz ki hepimiz için en önemli olan ilişki kendimizle olandır. Koşullanmalardan arınmış olarak, içtenlikle kendimize sevgiyle yaklaştığımızda her şey kolaylaşır.  İnsanlar hayata sevilebilir ve değerli olduğumuzu yansıttığımızda bu sinyali alırlar ve bu yansıma bize geri döner.

BU HAFTA…
Bu haftanın en önemli dinamiği 15 Kasım’da saat 10.26 itibariyle Yengeç burcundaki Mars’ın geri hareketine başlıyor olması. 30 Ocak 2008’e kadar sürecek olan bu hareketi, kişisel doğum haritalarımızda Yengeç hangi evi yönetiyorsa, o yaşam alanında daha yoğun bir şekilde hissedeceğiz. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler için Kasım ayı yorum yazıma bakabilirsiniz.


Hepinize sağlıklı, sevgi dolu bir hafta diliyorum. Esen kalın…


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.