Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
İlerleme zamanı…

(20 Haziran-26 Haziran 2011)

Bu hafta bizi atılımlara zorlayan önemli enerjiler var. Geçen haftanın tersine, dış dünya ile iletişim isteğimiz artıyor. Günlük  yaşantımızda özgüvenimizi zorlayan, bizi odaklanmaktan alıkoyan pek çok tuzakla karşılaşsak da ideallerimiz, umut ve hayallerimiz için ilerlemeye başlıyoruz!

İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ BU HAFTA NELER SÖYLÜYOR?
20 Haziran Pazartesi: Pazartesi gününe, hafta sonundan itibaren iç dünyamıza egemen olan  Kova temalarını sürdürerek başlıyoruz. Bireylik, sosyallik, özgürlük ihtiyacı, mesafeli yakınlıklar ve duygusal konularda mantığın ağır bastığı durumlar güne rengini veriyor. Gün boyunca kendimizi huzursuz veya gergin hissedebiliriz.

23:25’te Ay boşluğa düştükten sonra 23:46’da Balık’ın yatıştıran, sakin ve sisler ardında saklı, fantezilerle dolu büyülü dünyasından içeri dalacak. Bu gece gördüğümüz rüyalar evrensel plandan gelen önemli mesajların ipuçlarını taşıyabilir. Kozmik antenimiz güçleniyor. Ay ile Neptün Balık burcunda enerjilerini birleştiriyorlar.

21 Haziran Salı: Bugün yön değiştiren enerjileriyle haftanın en yoğun günü. Bu bağlamda, ilk olarak sabah 05:50 itibariyle Mars’ın İkizler’e geçmesiyle birlikte hareket ediş ve kendimizi ortaya koyuş şeklimizde artık İkizler temalarının kendini hissettireceğini söylemek gerekiyor. Mars, 3 Ağustos’a kadar İkizler’de ilerlemesini sürdürürken, başta İkizler insanı olmak üzere, Ay’ı, yükseleni veya haritasındaki kritik noktaları İkizler’de olanlar arzu ve tutkularını, öfkeli ve savaşçı yönlerini akıl oyunlarıyla veya keskin zekalarını kullanarak sözlü ya da yazılı iletişimde sergileyecekler… Sivri dil, keskin kalem, saldırganlığa davetiye çıkartan konuşmalar, hızlı ve kıvrak düşünme, aynı anda bir çok işin peşinden  koşabilme, alaycılık, daldan dala atlayan dağınık ve kışkırtılmaya hazır bir zihin, diliyle savaşma, öldürünceye dek konuşma, söz bombardımanlarıyla karşı tarafın savunmasını çökertme gibi özellikler öne çıkacaktır. Ama bütün bunların saman alevi gibi parlayıp söneceğini, yani kalıcı olmayacağını da eklemek gerekiyor. Kararsızlık ve rekabetçi konuşmalar da bu konumun getirdiklerinden.

İkizler iletişimin yanı sıra, günlük trafiği, eğitim ve kısa seyahatleri de temsil ettiği için, bu konularda da sabırsız ve telaşlı hareket etmeyip ayrıntılara dikkat etmek ve gereksiz riskler almamak durumundayız.

DUYGUSAL İHTİYAÇLARIMIZ ARTIYOR
20:16’da ise, Batı Yarı Kürede Güneş’in Yengeç burcuna girmesiyle birlikte Yaz Gündönümü  (yaz soltisti) yaz mevsimini başlatmış olacak. 1 ay boyunca en derindeki duygusal ihtiyaçlarımız, aidiyet ve bağlanma duygumuz,  ailemiz, sevdiklerimiz, hatıralarımız, vatanımız, hassas, kırılgan ve anaç yönlerimizle ilgili konular ön plana çıkacak.

16 Haziran itibariyle öncü burçlarda başlayan zorlu bir açı oluşumunun yarattığı son sıkıntılar gündönümünün ardından birbirinin peşi sıra krizler halinde patladıktan sonra yerini sükunete bırakıyor. Hani şarkıda denildiği gibi “Denizler durulmaz dalgalanmadan!” misali, bir kez daha bilgi bombardımanı altında çalkalanarak, elimizde yeterli veriler olmadan ani kararlar vermek durumunda kalmanın huzursuzluğunu yaşayabiliriz. Biraz olsun yavaşlayıp neler olup bittiğine dışarıdan bakabilmemiz çok önemli. Derin bir nefes alalım. Kendimizi daha yüksek bir bilince teslim edip içimizi dinleyelim. Spiritüel açıdan çok önemli bir gündeyiz. İhtiyaçlarımızı saptayalım. Bunları neden ihtiyaç olarak gördüğümüzü düşünelim. Her şeyi bir anda yapma olanağına sahip değiliz. Enerjimiz ve vaktimiz sınırlı. Sınırlarımızı bilmek, kendimizi korumak ve başarıya ulaşmak açısından büyük önem taşıyor.

Çevremizdeki olumsuzlukları sünger gibi emmek ve boyun eğmekten geri durmanın tek yolu, içimizdeki güce inanmak, onu beslemek ve bu hayatı başkalarının ne düşünmemiz, ne yapmamız gerektiğini söylemesine izin vermeyecek şekilde özgüvenimizi parlatarak ve merkezimizde kalarak yaşamaktan geçiyor. Ancak o zaman bizler de kendi yolculuğumuzda bir ışık, hatta birileri için yol gösteren bir işaret fişeği olabileceğiz.

Bu zorlu açılar çözülürken hava durumundaki istikrarsızlık da tetiklenecek. Rüzgarlı, değişken ısıdaki günler bizi bekliyor. Vücut direncimizi arttırmanın yollarına bakalım. Dengeli beslenme, kararında ve düzenli yapılan egzersizler ve en önemlisi uyku düzenimiz şaşmamalı.

GÖZDEN GEÇİRME ZAMANI
21:42 itibariyle Yengeç’teki Merkür ile Tereazi’deki Satürn’ün gerilimli bir etkileşim içine girmesiyle birlikte yaşamımızı nasıl düzenlediğimiz, ilişkilerimiz ve ortaklıklarımızdaki iletişimimiz gibi konuları gözden geçirmemize neden olacak, üzerimizde baskı, karamsarlık yaratabilecek olaylarla karşılaşmamız söz konusu.  Alınganlığımızın had safhada olduğu, eleştiriye karşı hassas, olumsuz düşünmeye eğilimli bir durumdayız. Meseleleri kendi bakış açımızdan veya dar bir çerçevede görüp öznel değerlendirmelere giderek, inatla kendi görüşlerimizde ayak dirememiz sorun yaratacaktır. Bu konum iletişim aygıtları, mekanik aletlerle veya zamanlama ile ilgili aksaklıklarla birlikte, kardeş ve yakın akrabalar, komşular, eğitim, sözleşme ve anlaşmalar, hatta kısa seyahatlerde de umulmadık terslikler, engel ya da gecikmelere işaret edeblir. Otorite konumundaki kişilerle görüş ayrılığına düşüp tartışabiliriz.

Bütün bu tatsızlıklara kızarak tepki vermek yerine, neden bunların başımıza geldiğini dürüstçe sorgulamamız gerekir. Hatta  bunu yeniden yapılanma, hayatımızı inşa ederken kendimizi ve ihtiyaçlarımızı ne kadar dikkate aldığımızı düşünme anlamında bir fırsat olarak görürsek enerjimizin düşmediğini ve canımızın çok da yanmayacağını fark edebiliriz. Aksi taktirde, gerilimden kaynaklanabilecek psikosomatik kökenli sinir ve sindirim sistemi rahatsızlıkları ya da akciğerlerle ilgili  hastalıklar veya cilt bozuklukları, tırnak veya saçlarla ilgili problemler yaşamamız mümkündür.

KENDİMİZE ÇOK YÜKLENMEYELİM
22 Haziran Çarşamba: Ay Venüs ile son açısını gerçekleştirdikten sonra 05:52’de boşluğa düşüyor. Gün boyunca açısız kalacak olan Ay bugün yapacağımız her girişime çok dikkat etmemiz gerektiğine dikkat çekiyor. Karmakarışık, belirsizliklerle dolu, yön bulmakta, hedeflerimize ulaşmakta zorlanacağımız bir gündeyiz. Kendimize çok yüklenmeyelim. Biraz oluruna bırakıp, günü geldiği gibi, getirdikleriyle yaşamakta yarar var. Mars ile Neptün’ün sabah saatlerinde oluşturduğu açılar da bunu destekler durumda gözüküyor.

Akşamüstü ise Yengeç burcunda ilerleyen Güneş’in bu kez Neptün ile uyumlu bir açısı oluşacak. Yaratıcılık gerektiren, müzik, resim, dans, sanat ile ilgili her türlü konu için esinlere açığız.

23 Haziran Perşembe: Öğlen saatlerine doğru birkaç gündür dağınık olan enerjimiz toparlanıyor, hevesle girişimlerimizin peşinden gitmeye hazırlanıyoruz. Ancak adımlarımızı atarken dikkatli olmalı, aceleye getirilmiş kararlarla düşüncesizce hareket etmemeye çalışmalıyız. Ay 11:25’den itibaren Koç burcunda artık.

KENDİMİZİ KANDIRABİLİRİZ
24 Haziran Cuma: Bugün ne tarafından bakarsak ve nasıl algılayıp hayata katarsak öyle yaşanabilecek bir gün. Hem zorlayıcı hem de motive edici enerjiler var. Güzel ve bize kapılar açan, ufkumuzu geliştirebilecek konuşmalar, etkinlikler yapabilir, güzel düşüncelerle dolabiliriz. Ancak, umut ve beklentilerimizi imkanların çok ötesinde tuttuğumuzda şans ve hoşluklar getireceğini düşündüğümüz her şey bir felakete dönüşebilir. Aşırılıklardan uzak durmamız gereken bir gündeyiz.  Aldanma, aldatılma, kendi kendini kandırma ve meseleleri sisler içinde net görememeyi getiren Neptün ile abartıyı temsil eden Jüpiter’in zorlu açıları güne damgasını vuruyor! Merkür ile Neptün, Jüpiter ile Neptün ve Venüs ile Jüpiter zorlayıcı etkileşim içindeler.


25 Haziran Cumartesi: 01:06’da Ay boşluğa düştükten sonra 23:54’te iç dünyamızın kapıları sükunet, huzur ve dinginliğe açılıyor; Ay Boğa’da ilerlemeye başlayacak. Ay oldukça uzun bir süre açısız bir şekilde, boşlukta kalacağı için bugün yapacaklarımızın askıda kalması veya programlarımızın değişikliğe uğraması ya da istediğimiz sonuçları alamamak bizi şaşırtmamalı! İyisi mi kendimizi mutlu ve güvende hissettirecek, yüreğimizi hafifleten konular, keyifli birliktelikler, sanatsal etkinlikler, güzel ortamlarda yenecek lezzetli yemekler ile ruhumuzu ve bedenimizi besleyip günümüzü renklendirelim, günü akışta, çok da önemli bir şey beklemeksizin, geldiği gibi yaşayalım… Sahip olduklarımızla kendimizi yeterli ve değerli hissedip mutlu olmanın yollarına bakmamız gereken bir gündeyiz.


26 Haziran Pazar: Hafta sonunu maddi ve manevi anlamda sahip olduklarımız, hayatın güzel ve keyifli, duygusal yönleri ile ilgili uğraşlarla geçirerek kapatıyoruz.

Ancak, öncü gruplardaki burçlarda (Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak) 4 derecede gezegenleri,ya da haritalarında önemli noktaları bulunanların bu hafta sonunun içinde barındırdığı fikir ayrılıklarından kaynaklanan çatışmaları ve ani gerilimleri kuvvetle hissedeceklerini de söylemek gerekir. Yengeç’teki Güneş’in önce Jüpiter sonra  Uranüs ile oluşturacakları açılar ailemiz, yakınlarımızla finansal konularda veya değer duygusuna yüklediğimiz anlamla ilgili olarak ters düşebilmemize işaret ediyor. Dünyasal düzeyde de inançlar ve görüşler konusunda çatışmalar ve  başkaldırılar kendini gösterebilir.

BİTİRİRKEN
Geçen Pazar günü “Babalar Gününü” kutladık.  Sitemizde bu konuya ilişkin öyle derin ve insanı düşünmeye, sorgulamaya iten yazılar yayınlandı ki, söz bitti tükendi. Ben şu anda 86 yaşını süren canım babamla bir yıl daha geçirebildiğim için şükretmekle yetindim Tanrı’ya. Böylesine kocaman yürekli, aydınlık gülüşlü ve hassas, biraz da mahçup, alçakgönüllü bir bilgeliği vakarla taşıyan bir babam olması bir yana, hala “baba” diye seslenebileceğim bir babam olduğu için çok mutlu ve şanslı hissediyorum kendimi. Bu vesileyle tüm babaların ve baba adaylarının gününü kutluyor, her birine sevgiler gönderiyorum.

Esen kalın…

YENGEÇ BURCU


Yönetici Gezegeni : Ay
Elementi               : Su
Niteliği                  : Öncü

Temsil Ettiği Özellikler: Annelik. Kendimize veya kendi çocuğumuza, diğerlerine nasıl annelik ettiğimiz, ruhumuz, anılarımız, aidiyet duygumuz.

Karakteri: Öznel, duygulu, duyarlı, sezgisel, anaç, besleyen, koruyan, ruh haline göre inişli çıkılı davranabilen, duyarlı, bağımlılıklara yatkın, anlayışlı, şefkatli, vatanına, evine, köklerine, ailesine düşkün ve  kendisinin bile tahmin edebileceğinden daha duygu yüklüdür.

Kabuğu onun sığınağıdır. Büyüyüp geliştikçe kabuğunu değiştirmesi gerekir. Ancak bir Yengeç insanı için en zor şey alışkanlıklarını terk edip, bağlılıklarını sona erdirmek, savunmasız kalmaktır. O nedenle büyüme uğruna bile olsa, kabuğunu bir süre için bile bırakmayı göze alamayıp çocuk kalmayı tercih edebilir. Hayatında gereken adımları atmayı beceremeyen, sorumluluklardan kaçan yönüyle yaş olarak büyüdüğünde etrafına annelik etmek, onların sorunlarıyla fazlasıyla ilgilenmek eğilimi gösterebilir. Bütün bunların onu kendi iç dünyasının ihtiyaçlarıyla temasa geçmekten uzaklaştırdığının farkında olur olmasına da ama, annelik ettiklerinin büyüyüp kendisine ihtiyaç duymamalarından da ödü kopar. Kendi hayatının otoritesi olmakta zorlandığı için otorite konumundakilerle başı dertte olur.

Yapması gereken; duygularını ve en derindeki ihtiyaçlarını keşfederek, kendisini adeta şarj etmek, yaralarını sarmak, iç güvenliğini sağlamlaştırmak için kabuğuna çekildikten sonra dış dünyaya açılmak, toplumsal platformadaki yerini almaktır.  Ancak kendi kırılganlıklarıyla yüzleşip kalbinin yaralarını iyileştirdikten sonra diğerlerine yardım ve destek vermesi, “büyütücü anne” olması gerekir.

Yengeç insanı tıpkı yengecin yan yan yürümesi gibi direkt değildir, kendisini incinmemek adına dolaylı ifade eder. Açık ve net olmakta zorlanır.

İçine girdiği ortamlara, kimlerle bir arada olduğuna çok dikkat etmelidir. Zira etrafındakilerin ruh hallerini psişik bir sünger gibi emer; kişilerin auralarından yansıyan her elektrik dalgası ona çarptığında büyüyerek geri yansır. Dolayısıyla, keyifle gittiği bir yerden enerjisi bitmiş bir şekilde çıkabileceği gibi, moralsiz bir gününde enerjisini yükselten bir ortamdan keyif ve dirim kazanmış olarak ayrılabilir.

Yemek pişirmeyi sever, becerikli ama biraz da tembeldir. Sanat, edebiyat, resim, çizim konularında yeteneklidir.

Vücutta Yönettiği Bölgeler: Mide, göğüsler.

Ay’ın Yönetiminde Olan Gün: Pazartesi

Temsil Ettiği Rakam: 2

Metali: Gümüş

Şekilleri-Deseni: Düzensiz kıvrımlar, eğri çizgiler, sıvı şeklindeki desenler.

Temsil Ettiği Nota: Fa

Taşları: İnci, aytaşı, yeşil aventurin kuartz, yosun renkli agat, beyaz opal, sedef, beyaz topaz, mavi kalsit, selenit, pembe ve mavi kalsedon.

Yiyecekleri: Sulu sebze ve meyveler.
Salatalık, kıvırcık salata, balkabağı-dolmalık kabak, lahana, deniz börülcesi, su teresi, kavun, karpuz, papaya, midye, kayısı, şeftali, kekik, dereotu, rezene, pazı, ıspanak.

Renkleri: Metalik gri, krem bej, gümüş, sedef, açık duman rengi.

Kokuları: Kamelya, gardenya, yasemin, sandal ağacı, zambak, kafuru.


 

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.