Aslında bu soruların yanıtları tüm tarafsızlığıyla bir astrolojik doğum haritasında saklı. Adeta bizim içselliğimizin röntgeni gibidir doğum haritalarımız. Hayata yaklaşımımız ve duygusal yapımızın nasıl olduğu, gizli zayıflıklarımız, yeteneklerimiz, potansiyellerimiz ve sorunlarımız ve onlarla başa çıkabilme yollarımız hakkında bize ipuçları verir. Astroloji sayesinde çocuklarımızın iç dünyasını keşfederek onlara yaşam yolculuklarında gereken yardım ve desteği sağlayabilmek çok güzel bir armağan. Bazen bu sayede doğru bildiğimizi sandığımız pek çok şeyin hiç de öyle olmadığının farkına varabilmemiz de söz konusu. Örneğin, çevresiyle ilişkilerinde dışa dönük ve uyumlu gibi gözüken çocuğumuzun birebir yakın ilişkilerde dayatmacı ve fevri bir tutum içerisinde olması pekala mümkün. Çocuğumuz hayalci mi gerçekçi mi, onun için hayatta doyum nerede, en çok neyi önemsiyor, kendi istek ve hedeflerini saptayabilen biri mi, yoksa önemli kararları alırken etkilere mi açık, yetenekleri ve potansiyelleri eğitim ve iş yaşamında nelere işaret ediyor, gibi çok önemli konularda astrolojinin rehberliği paha biçilmez.

Hepimiz evlatlarımızın hayatta iyi bir yerlere gelip mutlu ve doyumlu insanlar olmalarını isteriz elbette. Ama yaratıcı ve sanatçı yönü güçlü olan çocuğumuzun ille de avukat, mühendis veya doktor olmasını beklemek gibi yanlış hayallere kapılmamalı ve yeteneklerine uygun kariyer edinmeleri konusunda onları yüreklendirmek gerekir, diye düşünüyorum. Şu sıralar zaten sınavın yaklaşıyor olmasının idrakiyle hepsi pek çok şeyi sorgular durumda. Kimisini ise sınav korkusu sardı. Daha doğrusu ya başaramazsam, ya anne babamın emekleri boşa gider de onlara mahçup olursam, gibi kaygılar içersindeler. Bir de tabi işin ucunda arkadaşları iyi bir yerlere girerse, bir kenarda mahzun kalmak endişesi de var.

KORKUYA YENİLMEMEK İÇİN...
Bilmem size de öyle olmuş mudur, bazen ne kadar hazır olursam olayım hiçbir şey bilmiyormuşum gibi hissettiğim için öğrencilik hayatımda sınav öncesinde korkuyla yaprak gibi titrediğim çok olmuştur. Ancak ne ilginçtir ki sınav kağıdı önüme konduğunda sihirli bir değnek zihnimdeki kütüphaneyi devreye sokmuşçasına soruları şakır şakır yanıtlamaya başlayıvermişimdir. Başaramama endişesiyle kaygılanıp korkmak çok doğal. Ancak, onca zaman uğraşıp didinip maddi manevi yatırım yaptığımız bir olayda içimizin korku dolu sesine yenilmemiz halinde, kendi kendimizi sabote etmiş, kendimize ihanet etmiş oluruz. Bazen koskoca insanların bile zorunlu bir sınav karşısında içlerindeki çocuğun korkuyla isyan eden sesini zorlukla susturduklarına şahit oluyoruz. Oysa her sınav bir büyüme zamanı. Bilmek gerekir ki, Satürn tıpkı bir öğretmen gibi hayat okulunda bize sınavlar uygulayarak bilgi düzeyimizin yeterli olup olmadığını sürekli ölçecektir. Eksiklerimiz varsa bizi uyaracak, yetersizliklerimizle yüzleşmek durumunda bırakacaktır. Bütün bu zorlu deneyimler bizi kendimizi en zayıf hissettiğimiz alanlarda emin olun güçlendirecek ve kalıcı başarılara götürecektir. Kendimize güvenelim ve olumlu düşüncelerin olumlu sonuçlar doğuracağına inanalım. Elimizden gelenin en iyisini yapalım, yapamadıklarımızdan ise dersimizi alalım.

SORUMLULUKLARI ÜSTLENME HAFTASI...
Evet, Ay bu haftaya ciddi ve somut işlerle uğraşan Oğlak’ta başlıyor. Görev bilinci ve sorumluluk duygusunun belirleyici olduğu haftanın ilk iki gününde başarılı olmak ve hedeflerimize ulaşmak için çaba içersinde olacağız. Bu süreçte kendimize karşı olan sorumluluğumuzu üstlenmeyi ihmal etmemeliyiz. Duygusal olarak biraz kapalı ve mesafeli olabileceğimiz bu günlerde duygulardan çok iş güçle ilgileneceğimizi söylemek yanlış olmaz.

10 Nisan’da Koç burcundaki Güneş ile Jüpiter uyumlu bir açı içerisinde olacaklar. İyimserlik, coşku ve heves içerisinde daha neşeli ve enerjik olacağız. Ancak Ay’ın Oğlak’ta oluşu bizi bu konularda abartıdan uzaklaştıracak. Önümüze çıkan fırsatları gerçekçi bir şekilde değerlendirmemiz ve emeklerimizin karşılığını almamız mümkün.

11 Nisan’da iletişimin gezegeni Merkür’ün Koç burcuna girmesiyle zihnimiz yeni düşüncelere açık, daha aktif ve hızlı. Her zamankinden daha sabırsız ve aceleci olabilir, düşünmeden bazı kararlar alabiliriz. Kendi istek ve düşüncelerimize öncelik verebilir, kendimizi anlatmakla çok meşgul olabiliriz. Nesnellikten uzaklaşabileceğimize de dikkat çekerken, iletişim alanında dinlemeyi es geçmemeyi ve kendimiz ile kendi isteklerimiz üzerinde düşünmeyi öğrenmek durumunda olduğumuzu hatırlayalım.

Ay’ın 11 Nisan itibariyle Kova burcuna girmesiyle duygular ve duygusal ihtiyaçlar konusunda mesafe ve mantık duygusunun ön plana geçeceğini söyleyebiliriz.

Sevgi, uyum ve paylaşımın temsilcisi Venüs, 12 Nisan’da İkizler burcunda. İlişkilerde adeta sosyal bir kelebek gibi, biraz yüzeysel, kalıcı olmayan bir tavrımız olabilir. Konuşmak ve  okumaktan zevk alabiliriz.

13 Nisan’da Ay’ın Balık burcuna girmesi, hassasiyetimizi ve sezgiselliğimizi artıracak. Hafta sonuna kadar yaşayacağımız karışıklık ve belirsizliklerde biraz oluruna bırakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Tatsız duygulardan kaçmaya çalışıp günlük yaşamın gereklerine sıkı sıkıya sarılmak bu konumun gölge yönlerinden...

Sevgiyle kalın.