Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Konuşma gecikmesi

Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Çocuk Sağ. ve Hastalıkları Uzm. Dr. Kadir Tuğcu
Forum Adı: Çocuk Sağ. ve Hastalıkları Uzm. Dr. Kadir Tuğcu
Forum Tanımlaması: (Sorularınız ve cevapları)
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=69455
Tarih: 05 Ağu 2025 Saat 22:09


Konu: Konuşma gecikmesi
Mesajı Yazan: fatma8266
Konu: Konuşma gecikmesi
Mesaj Tarihi: 24 Nis 2021 Saat 14:54
Hocam merhaba kızım 20 aylık sadece baba diyor başka kelime yok. Koinuşma gecikmesinden bahsedebilir miyiz?

Vücudundaki organları öğretmeye çalışıyoruz ama inatla bizi dinlemiyor. Kitap okumak istiyoruz kapatıyor kitabı. Kendisi eline alıp sayfalarını çevirip bakıyor Bizim müdahale etmemizi istemiyor. Ama telefon dan çizgi film açınca gayet dikkatli izliyor. Komutları yerine getiriyor. Hayır diyince yapma diyince anlayıp bırakıyor. Sar sar makarnayı şarkısını söylüyorum ona o da ellerini çevirerek saaaa saaaa diyor sadece. Hocam bı sorun varmıdır

Hocam kaynimin oglunda disleksi var bu durum genetik midir ve kızımda da suphelenmelimiyiz?

Saygılarımla



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 24 Nis 2021 Saat 19:00
Bahs edilemez!! 4 yasina kadar, bekleyin.
Disleksi??  Kayninizda ve esinde; disleksi varmi? Oyle bir sey yok. 


Mesajı Yazan: fatma8266
Mesaj Tarihi: 24 Nis 2021 Saat 22:41
Hocam yani hem anne de hem baba da disleksi olursa mi ancak genetik yatkınlık oluyor?

Hocam eşimin abisinin çocuğunda varmış. Amcasının torunlarının da her iki tanesinden birinde varmış. Çocuklar 6-7 yaşlarında imiş


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 25 Nis 2021 Saat 02:55
Olabilir veya olmayabilir, olacaksa da, onleyecek bir tedbir YOK! 


Mesajı Yazan: Ponk
Mesaj Tarihi: 25 Nis 2021 Saat 03:53
Merhaba sizin ve Kadir Bey'in hoşgörüsüne sığınarak paylaşıyorum. 9 yaşındaki oğluma geçen yıl disleksi, DEHB teşhisi kondu. Baba tarafında var ama dislekside genetik yatkınlıkla ilgili net bir söylem yok. Ulaştığım her dildeki kaynak ve insandan aldığım bilgileri sömürdüm resmen. Disleksi bir zeka özrü değildir. Beraberinde konuşma, denge, algı bozuklukları olacak diye bir şart yok. Beynin farklı çalışma disiplini ve geliştirmeye ihtiyaç duyulan alanları bir özür gibi algılanıp hiç geliştirmeyince okul çağında eğitim sisteminin zorbalığına toslayan sorunlu çocuklara döndürülüyorlar. Çünkü her çocuk aynı olmak zorunda ve öğretmen ne faklılıklarını ne de ilgi alanlarını dikkate alamayacağı bir ezber müfredatına mecbur. (Kadir Bey' söylediği gibi ülkemizde çocuk kıymetli değil. Eğitimde de öyle) 
Oğlum 8, 5 aylıkken ilk kelimesini söyledi. 9 aylıkken ilk adımını attı. 2,5 yaşında bezini bıraktı. Keyifle yemek yiyen, düzenli uyuyan, kendine güvenli, denemeye cesareti olan bir çocuktu. 4 yaşında yüzmeyi öğrendi. Tenis, futbol, judo, jimnastik kurslarına gitti. 2 yıldır kulüpte basket oynuyor. Dinozorlara ilgisi 1.5 yaşında başladı ve her yıl artarak bugüne ulaştı. Ayaklı dinozor ansiklopedisi gibi. Zooloji, antropoloji ve ekoloji de benden yetkin durumda. Oyuncaklarını parçalayıp yeni bir oyuncağa dönüştürür. Ama tüm bu kendinden emin süreç İlkokulda sert bir duvara çarptı. Sınıf öğretmeni ve rehber öğretmenler tarafından yavaş okuması ve ödeve direnci şımarıklık olarak tanımlandı. 1 yılı öğretmenlerin travmatik zorlamasıyla geçirdikten sonra kaydettirdiğim yeni okulun ilk gününde disleksi olabilir dendi ve doktora yönlendirildik. Tak diye disleksi teşhisi kondu. Rapor aldık. İşin ticaretini yapmayan bir rehabilitasyon merkezinde 1 yıldır oluşan eğitim açığını kapatıyor. Okuma ve yazma hızı dışında akademik olarak sınıfın en iyilerinden. Ayrıca Dehb olmasına rağmen hiç davranış ve uyum problemi olmadı. (Bilmeden sporla ve hızına uygun aktivitelerle enerjisini dengeleyebilmişiz. sandalyede değil plates topunda zıplayarak oturur gibi... 1 yıldır derse konsantrasyonunu için ilaç kullanıyor. )
Oğlum yürümeye başlayınca beni unutup gidebildiği kadar uzaklaşması (Dehb etkisi) dışında, aynı oyuncaklarla yıllarca  oynaması, ilgi alanlarını değiştirmeyişi, yapamadığı şeylerde kendini geri çekmesi, yeni bile olsa oyuncakları parçalayıp dönüştürmesiyle hep aileden ve çevreden eleştiri aldı. Çok şükür ki onları dinlemeyip oğluma tercihleri için saygı göstermişim. Şimdi kendinden emin, çalışmayı keyifli bulan, kendisini ortalamaya değil geliştirmeye odaklı bir yaklaşımı var. Lütfen disleksiyi bir özür olarak algılayan cahillere kulak asmayın. Onlara sorunmuş gibi yaklaşan eğitimciler, aptal damgası vuran akran algısı, bundan adam olmaz boşvermişliğiyle sorunları görmezden gelen ebeveynler gibi disleksi de hiç geçmicek ve bir ömür sürecek bir durum. Bir Sağlık problemi değil. Tüm duygusallığı bir kenara bırakırsak dislektik çocuklar özeller, diğer tüm çocuklar gibi.



Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 25 Nis 2021 Saat 04:58
Yazilanlarin tamami dogru..

Teshis oncesinde, onleyici bir sey(???) yok. 
Butun mesele, Disleksi VARSA, dogru teshisin konulup  uygun egitimlerin verilmesidir. 
Burada esas yuk (maalesef, Turkiye'de yasadiginiz icin) ailelere, onda da, ANNELERE dusmektedir. 
1- Disleksia ile ADHD asla ayni sey degildir, ve teshis dogru konulmalidir.
2- Disleksia'da, yazi yazma sorunu vardir. 
3- Disleksia, Aleksia'dan farklidir. Aleksia'da, okuma guclugu vardir, sonradan olur. Bir nevi, "kelime korlugu" vardir. 
4- Disleksia; bir gelisim farkliligidir. Aleksia, beyinde bir bolgenin kanlanmasindaki bozukluk sonucu olur. 






Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat