kızım bizi ve kendi elini ısırıyor:(
Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Genel Konular
Forum Adı: Diğer Konular
Forum Tanımlaması: Diğer Konular
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=31449
Tarih: 23 Tem 2025 Saat 12:27
Konu: kızım bizi ve kendi elini ısırıyor:(
Mesajı Yazan: haydibebek
Konu: kızım bizi ve kendi elini ısırıyor:(
Mesaj Tarihi: 21 Ağu 2011 Saat 15:51
tüm hırsıyla ısırıyor ve elinin üzerindeki kızarıklık saatlerce geçmiyor,genelde sinirlendiğinde,birşeye karşı çıkılınca bu şekilde davranıyor,zaten babasını ve beni ısırıyordu,boynumuzu,elimizi,yüzümüzü,bir de tırnak geçiriyordu oyun yapıyor diye düşünüyorduk ama bikaç gündür kendi elini ısırmaya başladı,dün beni ısırıyordu gene babası sert bi şekilde hayır dedi ve beni bırakıp kendi elini ısırmaya başladı tüm gücüyle,nolur yardım edin ne yapmaılylm,nasıl vazgeçireceğim bu huyundan?bu psikolojik bir sorunun varlığını mı gösteriyor
kızım 1 yaşına giriyor yarın bu arada.
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: Gülsen
Mesaj Tarihi: 21 Ağu 2011 Saat 16:16
Bence öncelikle bu kaygılı tavrını bir kenara bırakmalısın 1 yaşında da olsa tüm canlılar karşısındakinin yaydığı enerjiden etkilenir diye düşünüyorum elini ısırıyorsa buna umursamaz ol hayır ya da yapma deme senin dikkatini çekemediğini anlayınca kendi kendine vazgeçecektir. Ya da tersinden düşünelim 1 yaşında bir bebeğe hayır dediğinde ya da yapma dediğinde bunu daha çok yapacaktır o yüzden en güzel tavır umursamaz olmak ısırdığında acısından ağlarsa acıdı mı hadi silelim falan dersin ama bunun dışında yapma hayır bunları sürekli kullandın mı hem yapmaya devam eder hemde bu kelimelerin esas kullanılacağı 3 yaş civarında bir değeri kalmaz 
Bebek büyütürken biraz oluruna bırakmayıda bilmek gerekiyor sanırım canını sıkma bence eninde sonunda vazgeçecektir 
------------- http://www.glitterfy.com/">
|
Mesajı Yazan: haydibebek
Mesaj Tarihi: 21 Ağu 2011 Saat 16:56
teşekkür ederim gülsen doğru söylüyorsun,bir de kendi elini ısırmak otizm belirtilerinden bir tanesi gerçi öyle bir belirti yok çok şükür de insan kaygılanıyor ama umursamaz görüneyim bakalım nolacak..
|
Mesajı Yazan: beria
Mesaj Tarihi: 22 Ağu 2011 Saat 05:48
mirza da elini ısırıyordu hırsını alamayınca eğilip halının kenarını, kanepeyi, yastıkları, bizi...
durum canımı çok sıkınca, belki burda da paylaşmışımdır, kendimizi dışardan izlemeye aldım, gördüm ki; çocuğa çok yasak koyuyorum, kabloya gidiyor'hayır', prize gidiyor 'hayır', çekmece karıştırıyor 'hayır' yani çok kısıtlar olmuşum o da bana kendini öyle ifade eder olmuş...sonra çok radikal bir karar aldım; "bundan sonra hayır kelimesini kullanmayacağım..." nasıl olacak zor, her şeye izin vermek değil bu, ‘gizli hayır’.
Tv ye giden anten kablolarıyla çok oynardı gittim onun için 20 cm lik kablolar aldım renk renk, ona yöneldiğinde bak senin var diyordum, ‘dum’ çünkü artık yanından ilgisizce geçiyor...:) çekmece zaafı vardı mutfakta bir çekmecesi iki de dolabı var, leğenler plastik kaplar ve bezler onun yıkamadan kullanamıyorum bana iş çıktı ama olsun... prizler bantlı şimdi gidip dokunuyor ama parmak içeri geçmiyor, bunu bildiği için prizleri kullanırken artık eskisi gibi o noktaya saldırmıyor...
Çocuklarımızın her hareketi aslında bize bir cevap, öyle yapıyorsa var bir nedeni....
Bizim de 2-3 gündür bir sorunumuz var, kotuklara çıkıp kendimizi atıyoruz, ‘hayır’ a yine başladık, hatta bazen kendimize engel olamıyoruz...o derece...yeni bir strateji geliştirmeliyim...koltukların yerleşim şeklini değiştiricem bugün, aralara elyaf birşeyler koyucam, biraz beraber oynayıp başka bir odaya geçmeye orda oyuna devam etmeyi planlıyorum bakalım nasıl bir sonuç alıcam... yoksa düşman olduk yine birbirimize...
Anlıyorum ki çok sabırlı ve prensiplerimizde tavizsiz olmak lazım...hayatımızdaki en önemli ve öncelikli işimiz çocuklarımız, tuvalet ihtiyacımız varsa bile beklemek zorunda...
Meşakkatli ama çok keyifli sanırım...:)
Muhabbetle...
------------- hadd bildirmek değil haddimi bilmektir, amacım...
|
Mesajı Yazan: durukuşum
Mesaj Tarihi: 22 Ağu 2011 Saat 16:16
yazdıkların o kadar doğru ki beria kendimi gördüm bi an
çocuklara hayır kelimesi belli bi yaşa kadar hiçbir şey ifade etmiyor.sinirlerimiz bozuluyor çocuklarımızı gereksiz yere üzüyoruz.
koltukların üzerinde yatak üstünde zıp zıp zıplamak bizim de en büyük zevkimiz bu aralar ve çok korkuyorum dengesini yitirip kafa üstü düşecek diye.yapma diyorum ama bi taraftan da onun daha iki yaşında olduğunu unutuyorsun diyorum kendime ayrıca ben bile bu yaşımda böyle şaklabanlıkları severim utanmasam ben de zıplıycam  yanından ayrılmıyorum o zıplarken kontrol bende oluyor en azından.
uğraşmak öyle zorki, başetmek,hayır dememek ama engel olmak.yığınlarca kitap okudum ama yine de bazen bağırmaktan alamıyorum kendimi,poposuna bile bi şaplak iniyor bazen  işe yarıyor mu hayır ama ne yapacağımı bilemiyorum
------------- hoşgeldin ipek tenli kızım hayatımıza!!!
|
Mesajı Yazan: didemce
Mesaj Tarihi: 22 Ağu 2011 Saat 16:58
aynı durumları bende yaşıyorum arkadaşlar.kablo,prizler,mutfak vs.
 artık evde oğlumun zarar göreceği ne varsa,dolap üstlerine kaldırmaktan yerde eşya kalmadı ve benim oğlumda ''hayır''ı kabul etmeyen ama o ''hayır'' dediğinde bize kabul ettiren bir çocuk.
ısırma meseleside bizde sadece bana karşı yaptığı bir hadise.kim ona yapma derse gelip beni ısırıyor ya da en ağır oyuncağını bana fırlatıyor ama sadece bana.ve bende ne yapacağımı şaşırdım.bir de dışarda yapıyor rezil oluyorum yine de neyse sabret geçecek diyorum kendi kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum.zaten yapabileceğim fazla birşey de yok gibi...  sanırım hepimiz biraz daha sabretmek zorundayız... 
------------- TEYZESİNİN PRENSESİ http://www.glitterfy.com/"> ANNESİNİN Bİ'TANESİ
|
Mesajı Yazan: Kevser
Mesaj Tarihi: 22 Ağu 2011 Saat 17:12
“Kayra’nın oyun alanına gitmesi yasak artık.” Sinem, bunu 5 yaşındaki
oğlu için söylüyordu. “En son gittiğimizde oynamak istediği kamyonla
oynayan bir çocuğu ısırdı ve bundan az önce de bir kızın yüzüne vurdu.
Ona hayır demeyi denedim fakat kesinlikle dinlemiyor. Onun
davranışlarından dolayı özür diliyorum. Çocuğumun saldırgan
davranışlarını kontrol edemediğim için kendimi dünyanın en kötü
annesiymişim gibi hissediyorum.”
“Çocuğunuzun saldırgan davranışlarına, onu azarlayarak ya da öfkeyle
karşılık vermek kolaydır. Fakat unutmayın ki, çocuğunuz, dürtülerini
nasıl kontrol edeceğinin ve nasıl iyi davranışlar edineceğinin
ipuçlarını sizin davranışlarınızda arar.”
Çocuğunuzun istediği şeyi elde etmek için ısırması, vurması
endişelendirici olduğu kadar utandırıcıdır da. Bu yaştaki çocukların bu
tarz davranışlar sergilemesi çok yaygın değildir. Ve saldırgan davranış
artık sıkça olmaya başladıysa ve istemediği şeylere tepkisini böyle
göstermeye başladıysa davranış değiştirme yardımı almanın zamanı gelmiş
demektir.
İlk adım, çocuğunuzun saldırgan davranışlarının altında yatan sebepleri
bulmaktır. Ne olduğunu, nelerin sebep olduğunu anladıkça, çocuğunuza
olaylara saldırgan olmayan çözümler üretmesinde yardımcı olmaya
başlayacaksınız.
Genellikle 18 ay ve 2 yaş arası çocuklar, annelerine ihtiyaçlarını tam
olarak ifade edemezler. Olumsuz davranışlar isteklerini anlatmanın bir
yoludur onlar için. 3 ve 6 yaş arasındaki çocukların olumsuz
davranışları ise zor bir duruma maruz kalan çocuğun uygun olan ve
saldırgan olmayan iletişim yöntemlerini öğrenmemesinin bir sonucu
olabilir. Saldırgan davranışın sebepleri şunlar olabilir:
- Kendini savunma
- Stres verici bir durumda olma
- Rutinin bozulması
- Aşırı düş kırıklığı ya da öfke
- Yetersiz dil gelişimi
- Aşırı uyaran
- Yorgunluk
- Yetişkin denetimi yoksunluğu
- Etrafındaki öfkeli ve saldırgan davranışları taklit etme
Başlangıç olarak başta sayılanların çocuğun saldırganlaşmasında etken
olup olmadığını gözlemleyiniz. Saldırgan davranışın sebebini bulmak,
davranışın bir daha tekrarlanmasını önleyecektir. Kendinize şu soruları
sormak yardımcı olacaktır:
Çocuğum kimlere vuruyor, kimleri tekmeliyor ve ısırıyor? Çocuğum bunu
özellikle sadece bir arkadaşına mı yapıyor? Sadece bana mı yapıyor? Kim
olursa olsun saldırgan mı? Saldırgan davranışları özellikle sadece bir
arkadaşına yöneliyorsa, bunun sebebini araştır, neden böyle oluyor?
Saldırganlık bir oyun tarzı mı, arkadaşıyla huyları mı uymuyor,
anlaşamıyorlar mı yoksa oyundan önce kurallar iyi belirlenmediği için mi
böyle oluyor?
Aynı zamanda, çocuğumun saldırganca davranmasına kim sebep oluyor gibi
görünüyor? Heyecanlanınca mı, öfkelenince mi yoksa engellenince mi
saldırgan davranıyor? Başka nedenlerden oluyorsa not ediniz. Oyuncakları
söz konusu olunca mı saldırgan, paylaşamıyor mu? Yoksa aşırı uyaranın
olduğu ortamlarda mı böyle oluyor? Durumları dikkatlice izlerseniz,
gözlemlerseniz, sebebini anlayacaksınızdır.
Son olarak, öfkesini ve saldırganlığını nasıl dışa vuruyor? Öfkeli
sözlerle mi, öfkeli davranışlarla mı? İlk olarak sözel saldırganlık
gösterip, daha sonra fiziksel olarak mı saldırıyor? Yoksa önce vuruyor
mu?
Bu sorulara cevap vererek çocuğunuzun ileriye dönük saldırgan
davranışlarını da sınırlandırmış olacaksınız. Bir sonraki yazıda
çocuğunuzun saldırgan davranışlarına alternatif çözümler üretmekten ve
davranışları için sonuçlar belirlemekten bahsedeceğiz.
Uzm. Psikolog Nur Aydoğan
ALINTI
|
Mesajı Yazan: Kevser
Mesaj Tarihi: 22 Ağu 2011 Saat 17:13
Çocuğunuzun hangi durumlarda, kimlere niçin saldırganlık gösterdiğini bulup yazdıktan sonra sıra geldi müdahele etmeye.
Hemen Müdahele Etmek ve Durdurmak
Çocuğunuzun öfkelenmeye başladığı ilk anda onu hemen o ortamdan çıkarın.
Bunu yaparken dikkatinizi çocuğunuza yönlendirip onun yanlış
davranışını pekiştirmemeye dikkat edin. Çok fazla dikkatini yöneltmek
problem üzerine konuşmayı denemeyi de içerir. Ve küçük çocuklar
yaptıkları davranışın ne kadar yanlış olduğuyla ilgili uzun konuşmaları
dinleyemezler. Dikkatimizi ve ilgimizi incinen çocuğa çevirerek, zarar
veren çocuğa “ısırmıyoruz ya da ısırmak yok” gibi basit fakat sert bir
cümle söylemek yeterlidir. İncinen çocuğu teselli edin ve öfkeli çocuğu
görmezden gelin. Eğer çocuğunuz hala sakinleşmediyse sakin bir şekilde
çocuğunuzu ortamdan uzaklaştırın. Eğer onu ortamdan uzaklaştırmak mümkün
değilse siz, kurban durumundaki çocukla birlikte odayı terk edin.
Çocuğun dışa vuran davranışlarından sonra onun yaşına uygun olan süre
kadar(3 yaş-3dk. , 5 yaş-5dk) çocuğunuzdan uzaklaşmak, sakinleştikten
sonra onunla ilgilenebileceğiniz mesajını verir. Bunu yaparak
çocuğunuza, sakinleşmenin ve uygun davranmanın onun sorumluğu olduğunu
öğretebilirsiniz.
Sesinizi alçaltın ve Yükseltmeyin
Ebeveynler olarak kendimizi kontrol etmeli ve kullandığımız kelimelere
dikkat etmeliyiz, eğer çocuklarımızın da aynısını yapmasını istiyorsak.
Bağırmak ve öfkeli davranmak kolaydır, ancak unutmayın ki, çocuğunuz iyi
davranışların ve kendini, duygularını nasıl kontrol edeceğinin
ipuçlarını sizin davranışlarınızda arıyor. Arkadaşlarına sürekli hırçın
davranan bir çocuğa sahip olmak sizin açınızdan çok utandırıcı olurken,
şunu da unutmayın ki, olumsuz davranışlara sahip olmasının bir nedeni de
sosyal ortamlarda nasıl davranacağını öğrenmeye devam etmesiyle
ilişkilidir. Bu yüzden kişiselleştirmeyin ya da aşırı tepki vermeyin.
Çok işe yarayan tekniklerden biri de ses tonunuzu değiştirmek ve
sesinizi alçaltmaktır. Hemen sesinizi alçaltıp, bir taraftan incinen
çocuğa ve kendi çocuğunuza dikkatinizi yönelttiğinizde çocuğunuza
sakinleşmesi için yardım etmiş olursunuz. Eğer sakinleşmiyorsa, diğer
çocukla ilgilenmeden önce sessizce, “Şimdi sakinleşmelisin. Ben Ahmet’in
yanına gidiyorum, yanına geldiğimde ağlaman bitmiş olsun”
diyebilirsiniz. İşe yarayıp, çocuğunuz sakinleşmiş olarak yanınıza
gelince onu ödüllendirin ve “Kendi kendine sustuğun ve sakinleştiğin
için aferin sana. Isırmıyoruz, Ahmet’i ısırdın ve canını acıttın. O
şimdi üzgün” deyin. “Isırmak yok” diye tekrar edin ve aynı şey yine
olduğunda sonucunda eve gideceğinizi söyleyin.
Çocuğunuzun Öfkesini Yatıştırması için Uygulamalar
Çocuğunuzun öfkesini tanımasına yardımcı olun: “Biliyorum, çok kızdın,
ama vurmuyoruz. Vurmak yok!” 3-7 yaş çocuklarıyla öfkenin önemli bir
duygumuz olduğundan bahsedebilirsiniz. Çocuğunuzla öfkeyi yatıştırma
uygulamaları yapabilirsiniz. Ona kendi öfkenizle nasıl baş ettiğinizden
bahsedebilirsiniz: “Bazen ben de sinirleniyorum. Peki o zaman ne
yapıyorum, “çok sinirlendim” diyorum ve odadan çıkıp, başka bir odaya
gidiyorum.” Çocuğunuza sakinleşinceye dek 10’a kadar saymayı, nasıl
derin nefes alacağını ve “şu an gerçekten çok çok çok sinirliyim” gibi
cümleler kurarak öfkesini sözelleştirmeyi öğretebilirsiniz. Tüm bu
metotlar öfke gibi önemli bir duyguyu tanımasına ve kontrol edebilmesine
yardımcı olacaktır.
Çocuğunuzla potansiyel olarak zor bir sosyal ortama girmeden önce
öfkesini kontrol etmezse ne gibi sonuçlar olacağını gözden
geçirebilirsiniz. “öfkeni kontrol edeceğini biliyorum. Fakat kontrol
edemezsen parkı terk etmek zorunda kalacağız ve gelecek haftaya kadar
gelmeyeceğiz. Anladın mı?” Söylediklerinizi uygulayın. Ve unutmayın ki,
her çocuğa uygun davranışlar ve duygu kontrolü öğretilebilir. Uygun
davranış için örnek sizsiniz, ve çocuğunuz sizi izliyor.
Uzm. Psikolog Nur Aydoğan
ALINTI
|
Mesajı Yazan: beria
Mesaj Tarihi: 23 Ağu 2011 Saat 00:27
ben bugün söylediğimi uyguladım...düşse de tehlikesi kalmadı, işin garip tarafı o kadar da koltuklara yönelmedi, neyse günü mutlu mesut oyunlarla kahkahalarla kapattık...:)
------------- hadd bildirmek değil haddimi bilmektir, amacım...
|
Mesajı Yazan: haydibebek
Mesaj Tarihi: 23 Ağu 2011 Saat 01:18
teşekkür ederim cevaplar için,nasıl davranacağım konusunda epey bilgi edindim..
bizimkinin böyle hırçın olma nedeni bir ddeğil birkaç tane sanırım,tatil nedeniyle düzeni çok bozuldu bir de ben bazen çok sinirlenip sesimi yükseltebiliyorum kızıma,sonrasında pişman oluyurm ama...
buna son vermeliyim...
|
|