Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

BİR GÜN BABAMIZ İKİNCİ KEZ ÖLMESİN...

Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Genel Konular
Forum Adı: Ve babalar
Forum Tanımlaması: (Babalar hakkındaki yazılarımız ya da babaların yazdıkları)
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=16881
Tarih: 25 Tem 2025 Saat 02:19


Konu: BİR GÜN BABAMIZ İKİNCİ KEZ ÖLMESİN...
Mesajı Yazan: nesrin
Konu: BİR GÜN BABAMIZ İKİNCİ KEZ ÖLMESİN...
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 13:17
Çoğumuz babamız henüz hayattayken onun yüzüne bir kere bile dikkatle bakmayız. Baba ''baba'' sözcüğünü kullanmaya başladığımız günden itibaren sürekli karşımızda duran bir alışkanlıktır. Yıllarca babamızdan değil,bir alışkanlıktan bahsederiz:

Annemize,''babam bu gün neden gecikti''diye sorarız; kardeşimize, ''babam yine su istiyor''der ve dertleniriz; bazen de, ''babama hangi yalanı uydursam, ''diye planlar kurarız kafamızda. Baba her seferinde bize biraz uzak, biraz yabancı birisidir. Her gün elbiselerini giydirip sokaklara saldığımız o ''biraz'' yabancının, zamanın karşısında an be an nasılda eriyip gittiğini farkedemeyiz bile.

Oysa ilkin ve hep onun elbiseleri yaşlanır, ilkin ve hep onun saçları ağarır
ve hep o öksürür. Bizim, bir alışkanlığın perde gerisinden baktığımız o yüzde zaman, çizgilerden, girintilerden ve çıkıntılardan yeni bir yüz yapar, bunu da farketmeyiz. İçimizden az buçuk dikkatkesilenler bilirler ki, baba göz altlarındaki torbalarda yorgunluk biriktiren kederli göçmenidir evimizin.Bir an gelir,göz altlarındaki torbaların ağzını gözlerinin feriyle bağlayamaz olur artık.

Bir an gelir, o iki bağcık da hiç ummadığımız bir vakitte, hiç ummadığımız bir yerde çözülüverir. Çözülüverir ve babamız,bizden sakladığı bütün yorgunluklarını orta yerde bırakıp, kasketinin altını terkeder. Biliyormusuz,babamız bir gün ilk defa gerçekten ölür!..

Babamız bir gün ilk defa gerçekten ölür ve biz ilk defa o gün anlarız, evimizde bir babamız olduğunu. O gün anlarız ki, aramızda dolaşan yalnızca alışkın olduğumuz bir gölge değildi; o gün anlarız ki artık annemizle anlaşarak kandıracağımız bir saflık, sessiz sedasız çekilip gitmiştir aramızdan;
ve o gün anlarız ki ''baba''dan bize kalan, bir kelimeden çok öte, çok daha ağır bakiyedir. Şeceremizi bir arada tutan en kalın damar ansızın kopmuş, şimdiya kadar nasıl durduğunu düşünmediğimiz aile şemsiyemiz yağmur vurdukça su geçirmeye başlamıştır. Daha başka şeyler de olmuştur baba gidince:içimizdeki korku kaybolmuştur artık;sofranın baş köşesinde yaşlı, kocaman bir boşluk açılmıştır; akşam haberlerinde esirgenmeden savrulan bir küfür orta yerde sahipsiz kalmıştır; dahası, babayla beraber ilgi duymadığımız pek çok memleket haberi de sınırlarımızın ötesine göçmüştür.

Baba ölürken bize bir iyilik yapmış,üzerine dertlenilen bir ülkeyi de kendi gövdesiyle beraber ölmüştür...

Artık içimizden hiç kimsenin, babanın yerine baba olamayacağını, vaktin çıkıp çıkmadığını onun sesiyle soramayacağını anladığımızda, çaresiz bir şeyler yaparız:kendimizi babamızın hiç ölmediğine, şeceremizin hiç dağılmayacağına inandırmak için,onun en sevdiğimiz resmini büyülterek, annemizin
ya da en büyük kardeşimizin odasındaki duvarın orta yerine konduruveririz. Konduruveririz ve resme bakarken ilk defa babamızın yüzüyle yüzleşiriz.

Böylelikle ilk kez, babamızın gözlerinde bir göç öncesinin alınganlığını görürüz; babamızın saçlarının fazlasıyla beyazlaşmış olduğunu görürüz,ilk kez görürüz ki, babamızın alnı yaşadığımız coğrafyanın kaderiyle aynıdır: Babamızın alnı,sanki savaştan hiç kurtulmamış bir cephe yerine benzetilmektedir; babamızın alnı,bizzat hayatın alnıdır! Onu yeniden aramıza çağırmakla,
onun yüzünü her gün görebileceğimiz bir yerde ağırlamakla, bir süreliğine de olsa, ölü babamızla ilk kez içtenlikle baba evlat haline geliriz. Konuk ettiğimiz insanlara anlatırız onu,onun kim olduğunu sorançocuklara; öyle ki, onun kim olduğunu sormayanlara içlendiğimiz bile olur. Duvarda,bir yanlarını yeni
yeni hatırladığımız, çerçeve içinde bir babamız vardır artık...

Ama mevsimler, gün gelir, babamızın duvardaki resmini de soldurmaya başlar.Babamızın göz altlarını tutan o incelmiş bağcıklar, bir kere daha unutkanlığımız tarafından kopmaya terk edilir. Aramızda heyecanla çağırdığımız sevgili ölümüzü yüzü, mahkum olduğu çerçeve içinde tekrardan bir gölgeye,
tekrardan bir alışkanlığa dönüşür. Bir evden başka bir eve taşınırken, eşyalarımızın arasında can çekişir durur; yeni evimize uygun olup olmadığını düşünecek kadar uzaklaşır aramızdan.

Nihayet, yeni evlerimiz, bu yakışıksız yabancının resmini duvarları için uygunsuz bulmaya başlar.Yeni evlerimizin duvarları, su kenarlarını, tarlaları, yorgun işçi tulumlarını, bir memurun çantasını, bir askerin kaputunu, bir kasketin alınlığını ve bütün o eski alışkanlıkları kabul etmez olur artık.
Bir gün biz yine fark etmeden, duvardaki yerinden de devrilir babamız.
BİR GÜN BABAMIZ İKİNCİ KEZ ÖLÜR!



Ben  bu  yazıdan   çok  etkilendim  arkadaşlar ,sizlerlede  paylaşmak  istedim...

-------------
CANIM YAVRUM



Cevaplar:
Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 13:24
ayyy çok güzelmiş hakikaten,çok duygulandımLampLampLamp

-------------
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...


Mesajı Yazan: suzi
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 14:01
Etkilenmemek mümkünmüCryCryCry okudum...CryCryCry

-------------


Mesajı Yazan: münevver
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 15:06
LampLampcok duygulandımCry

-------------
haya'T' ile haya'L' arasındaki tek fark 'TL' dir...


Mesajı Yazan: nilay
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 15:15
Ben ne yazık ki babamın saçlarının beyazladığını göremedim,öldüğünde benim şu halimden 2 yaş daha küçüktü,nurlar içinde yat güzel babacım Cry

-------------
http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: mehtappp
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 20:26


-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: nurten...
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 12:42
çok güzelmişClapClap
 ben eve her gittiğimde bir bahane bulur uydurur eşimi ikna ederim onu görmeden evime dönemem
seni çok seviyom babamApprove


-------------
KOLLARIMDA İKİ MELEK:)


Mesajı Yazan: ARCA
Mesaj Tarihi: 18 Eyl 2009 Saat 11:58
benim babam bambaşka o kadar anlayışlı o kadar ılımlıdırki bizlere karşı ve hep öyle olmuştur ve herzaman gururla bahseder biz çocukları için buda benim için dünyanın en güzel şeyidir 32 yaşındayım ve hiçbir zaman birbirimizi kırmamışdır üzmemişizdir. Allah başımızdan eksik etmesin.Babacığım seni çok seviyorum.Approve KizBebek

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: ceylinim
Mesaj Tarihi: 30 Eyl 2009 Saat 01:31

Çok güzel, ellerine sağlık.Nur içinde yat canım babam, seni asla ikinci kez öldürmeyeceğim CryCryCry



-------------
http://www.glitterfy.com/">



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat