Hocam bu bir teşekkür ve 1 yıllık tecrübelerimin anlatıldığı maildir. Lütfen siz okuyup değerli vaktinizi harcamayın. Belki birilerinin işine yarar diye yazıyorum.
Covid salgını nedeniyle oğlum hep evde bakıldı. 4 yaşına kadar hiç hastalanmadı. Hiç ateşi çıkmadı. Süper steril bir yaşam koşulu vardı. Ta ki temmuz 2022'ye kadar. Ilk hastalığı Covid oldu. Marmariste tatildeydik. Ateş 40 derecelere geldi ve öksürük başladı. Önce devlet hastanesine gittik. "Ateş düşürücü vermeden niye geliyorsunuz kardeşim" diye fırça yedik. Halbuki ateş düşürücü nedir bilmiyordum ki. Dozu neydi? Hiç vermemiştim ki bugüne kadar. Neyse, ilgilenen olmayınca özel hastaneye gittik. Bir sürü kan alındı. Sonra serum takıldı, seruma parol koydular ve avil isimli bir alerji ilacı iğne olarak yapıldı. Bize denildi ki, "durumu suni olarak iyiye gidecek ama covid ciğerlerine inmiş, üniversite hastanesi olan bir şehre gidin." Apar topar Ankara ya şehir hastanesine gittik. Kanlar alındı tekrar, akciğer filmi çekildi ve o klasik cümleleri duymaya başladık. "crp çok yüksek, Covid ciğere inmiş, acil nebul başlamamız lazım. Aynı zamanda antibiyotik verip ciğeri korumamız lazım" yatış yapıcaz dediler. Tam yatıș yapmaya karar vermişken, ateş bir anda normale döndü. Ateşin kendiliğinden düşmesi ile birşeylerin yanlış olduğunu anladık ve kaçar adım uzaklaştık oradan.
Ama içimize sinmedi duyduk bir kere kötü senaryoyu. Ankarada özel bir hastanede meşhur bir doktora gittik. Ciğerleri dinledi, filme baktı ve dedi ki bozuk para büyüklüğünde bir yer var. Klamer antibiyotik yazıyorum bunu bitirin gelin dedi. Yaptığımız ilk salaklık meşhur doktora güvenerek ateş yokken, genel durumu iyiyken antibiyotik kullanmak oldu. 10 gün sonra gittik tekrar ciğerlerini dinledi ve birsey kalmamış dedi.
Hersey bu antibiyotikten sonra başladı. Hiç hasta olmayan çocuk bir anda sonsuz döngüye girdi. 1 hafta sonra krup oldu, kortizon verdiler ağızdan. Kortizon bağışıklığı düşürdü ve 1 hafta sonra grip oldu. Ama tabiki grip teşhisi koymadı meşhur doktor ve bir antibiyotik daha kullandı. Antibiyotik bitimine 1 hafta sonra ateş çıktı, kulak kıpkırmızı orta kulak iltihabı dedi ve yine antibiyotik verdi. Antibiyotik bitti burun akıntısı başladı, zyrtec alerji ilacı verdi. Alerji ilacı burnu kuruttu, kuru burun öztaki borusunun hava almasını engelledi ve kulak ağrısı başladı, ateş çıktı. Yine orta kulak iltihabı dedi bir antibiyotik daha verdi. Bir daha olursa KBB görsün tüp takalım dedi o meşhur doktor. Hızını alamadı, üst üste bu kadar hasta olması normal değil, alerjik astım olabilir diyip onceair diye bir ilaç reçete etti.
Tüp nedir, alerjik astım ne araştırırken tesadüfen Kadir Hoca ile karşılaştım. Neredeyse tüm yazılari okudum ve dedim ki sahtekarlığın birinci safhasındayız. Hocamın yazısı sayesinde meşhur doktorun ne yaptığını anlamaya başladım. Sırada kortizonlar havada uçuşacak, antibiyotikler su gibi akacak ve çare olmayınca ameliyata yönlendirecekti. Allah Kadir Hocadan bin kere razı olsun.
Bir sonraki aşamada ise eşim ve aile büyüklerinin baskısı başlıyordu.
Kreşe başladı. Ardı arkası kesilmeyen öksürük, burun akıntısı ve bol ateşli günler gelmişti. Gece uyku yoktu. Tam 14 kez!! Bir çeşit grip geçirdi. Her öksürmesinde ve ateşinde eşim ile çevredeki herkesin "bu çocuk antibiyotik kullanması lazım, nebul ile hava alması lazım bu ne böyle, ya Bi araştırın bu çocuk çok hasta oluyor" laflarına maruz kaldım. Hasta olacaktı tabiki 4 yaşına kadar hiç ateşi çıkmamıştı. Bağışıklık sistemi repertuari boştu tamamen.
Neyse aile baskısı ile acile gidince hep aynı cümleler dönmeye başladı yine "zatürre başlangıcı var, crp çok yüksek kanda iltihap var, öksürük çok fena nebul verelim." her seferinde koşarak kaçtım. Saçma olan neydi biliyor musunuz? Kadir Hocamın dediği gibi 14 kez hasta olan çocuğa HİÇ GRİP TANISI KONULMADI.
Boğaz enfeksiyonlarında hiç ateş düşürmedim, coldmix bal limon ve sıcak buhar ile idare ettim. Evet her hasta olduğunda doktora gittim. Çünkü kulaktan ve ciğerden korktuk bir kere. Kulağa bakınca ne gördüğünü, ciğeri dinleyince ne duyduğunu sordum. Ama reçete edilen tek bir ilacı bile almadım. çok şükür ne nebul lazım oldu, ne de iğneler.
Hatta size komik gelecek belki ama internetten otoskop aldım. Makale okuyarak kulak zarı normal görüntüsünü ve hasta görüntüyü öğrendim. Artık kulağına ben bakıyorum. Emin olun piyasadaki bir çok doktor ağlayınca kulak zarınin kızardığını bile bilmiyor ve orta kulak iltihabı var diyerek antibiyotik reçete ediyor. Kendim otoskop ile bakarak tecrübe ettim.
Bu süre zarfında neredeyse her grip sonrası orta kulak kaynaklı ağrı oldu yine, ama illiadin kurtardı bizi. Yapısal sanırım 3 günden fazla illiadin kullanınca burun kanaması yaşadık. Oysa ki yan etkilerde böyle birsey bile yazmıyor. Ama 3 gün bile yeterli oldu tanı olarak "orta kulak iltihabı" denildiğinde. Orta kulak için antibiyotik devri bitmişti bizim için.
Sonrasında koca kış boyunca 2 kez antibiyotik kullandım. İkisinde de Kadir hocadan teyit aldım. Birisinde çok ani başlayan (1 saat içinde) 39 derece ateş, uyuduğu odaya girince bile alınan ağız kokusu ve dilin hiçbir tarafı gözükmeyecek şekilde beyaz tabaka vardı. İkincisinde de çok ani başlayan ateş vardı. Ateş çıkar çıkmaz hızlı strep A testi yaptırdım test pozitif çıktı, aynı zamanda kültür alındı test "predominant Strep A Üredi" şeklinde çıktı. Kadir Hocamın "Strep A çok zavallı bir bakteridir." cümlesinin doğruluğuna şahit oldum. Her iki durumda da reçete edilen antibiyotiğin ikinci dozunu almadan hemen önce ateş tamamen düştü.
En kararsız kaldığım boğaz enfeksiyonu ise enfeksiyoz mono nükleozdu. Boğaz görüntü olarak strep Aya benziyordu. Ama hızlı Strep A negatif gelmişti. Yüksek ateş 5.gündeydi, her ateşte olduğu gibi korkarak uyanmalar ve hayali şeyler görüyordu. yılbaşı olduğu için özel laboratuvarlar kapalıydı boğaz kültürü veremiyordum. Bu süre zarfında iki farklı doktor görüp amoksisilin reçete etti. Reçete edilen ilaç prospektusunde enfeksiyöz mono nükleoz de kullanılması durumunda döküntüye sebebiyet vereceği yazıyordu. Kadir Hocamın yazılarına istinaden kan sayım yaptırmak istedim ama doktorlar inatla kan almak istemediler ve biri "ben meslek hayatım boyunca enfeksiyoz mono nükleoz vakası görmedim, mono değeri birçok şeyden dolayı yükselebilir, durduk yere kan alıp devleti niye zarara sokalım!!" Şok olmuştum nasıl görmez ki diye düşündüm bir süre. Sonra bir asistandan rica ettim kan isteği yaptı ve sonuç... Mono değeri çok yüksek wbc değeri normal sınırlardaydı. Kadir Hocam yine bilmişti. Eğer reçete edilen antibiyotikleri kullansaydım hem boşa gidecekti hemde içinden çıkılmaz döküntüler ile uğraşacaktım.
Geçmeyen öksürük ve geniz akıntısına gelince. Yaklaşık 3 ay boyunca geniz akıntısı oldu. Bu akıntı her gece öksürük ve sabah kalkınca dolu bir buruna neden oldu. Sinüzit teşhisi koydular hemde maske şeklinde ağrısı olmadan! 2 Kutu!! Antibiyotik, alerji ilacı ve kortizonlu sprey reçete ettiler. Tabiki kullanmadım. Kadir Hocam benzer sorulara grip belirtisi veya mukoza miktarının artması ile vücudun kendini koruması şeklinde cevap veriyordu. Bunun da doğruluğuna şahit oldum. Bu 3 ay boyunca kreş hastalıktan kırılırken, ateşlenenler, hastaneye yatanlar varken, biz sadece gece balgamli öksürük ve sabah dolu burun ile uğraşıyorduk. Vücut kendisini bu geniz akıntısı ve balgamli öksürük ile bir şekilde korumuştu. Çok şükür hiç ateş bile çıkmadı bu 3 ayda. Sonra ne oldu biliyor musunuz. Kreş bitti, akıntı bitti, öksürük bitti.
Sonuç olarak, belki ben şanslıydım diğer arkadaşlara göre. Ama emin olun tam 1 yılın belki 6 ayını gece uykusuz geçirdim sizler gibi, sonucta evlat bu. Çok beter hastalıklar var dünyada, Allah hepimizin çocuklarını korusun, hasta olanlara acil şifalar versin.
Ben Kadir Hocamı hiç görmedim tanımıyorum. Ama Kadir hocam sayesinde meşhur bir doktorun yapacağı sahtekarlığın kıyısından döndüm. Lütfen herkes Kadir Hocamın makalelerini okusun. Size sorgulamayı öğretiyor. İyi ki varsın Kadir hocam.
|