Her ailede çatışmanın ve kavganın olma ihtimali yüksektir. Bu durumun
 çocuklarınızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Çocuklarınızı 
Eşinizle Arasınızdaki Çatışmalardan Korumak İçin Neler Yapabilirsiniz.  
İşte size altın değerinde öneriler.
Kavgaları mümkün olduğunca çocuğun önünde yapmamaya özen gösterin.
Anne-baba arasındaki kavgaların çocuklar üzerindeki olumsuz 
etkilerini göz önünde bulundurarak, doğru davranışın, çocukların 
olmadığı ortamda tartışmak olacağını söylemek mantıklı olacaktır.
Özellikle çocukla ilgili tartışmaları çocuğun önünde yapmayın.
Çocukları en çok etkileyen kavgalar, kendileri hakkında olanlardır. 
Bir çalışma, çocukların kendileriyle ilgili olan kavgalara daha çok 
utanç, kendini suçlama ve kavganın içine çekilme korkusuyla tepki 
verdiğini göstermiştir. Başka bir çalışma da, çocuk yetiştirmeyle ilgili
 kavgaların çocuklardaki patolojiyi daha yüksek oranla açıkladığını 
göstermiştir.
Tartışmaların çözüme yönelik olmasına özen gösterin.
Eğer çocuğunuz eşinizle olan kavganıza şahit olmuşsa, çatışmanızı 
çözüme ulaştırmaya özen gösterin. Anne-baba arasındaki çatışmanın çözüme
 ulaşması, kavganın çocuk üzerindeki duygusal ve davranışsal etkisini 
azaltmaktadır. Çalışmalar, çatışmanın sıklığı ve seviyesi kadar, 
çatışmanın altındaki anlamın da çocuklar için önemli olduğu kanıtlarını 
ortaya koymuştur. Çatışmanın çözüme ulaşması, bu çatışmanın yapıcı 
olduğunu çocukların hissetmesine yol açar, çocuğun tepkisi de buna göre 
değişir.  Çözüme ulaşmış, yapıcı çatışmalar hem ebeveynler, hem de 
çocuklar için önemlidir. Her zaman çocuğun önünde çözüm bulmak mümkün 
olmasa da, bu konuda yapılacak açıklamadan, çocuklar fayda 
sağlayacaktır. Çözümün gözlenmesi ya da çözüm olduğuna dair açıklama 
yapılması, aynı tür etkiye sahiptir ve olumlu sonuçlanır.
Tartışmayı çözüme ulaştıramazsanız, çocuğunuza açıklama yapın.
Eğer çocuğunuz sizi kavga ederken görmüşse ve kavganızı çözüme 
ulaştıramıyorsanız,  çocuğunuza, bunun herkes için üzücü olduğunu 
belirtin. Anne-baba arasındaki kavgayı gözlemleyen çocuğa, çözüm olmasa 
bile, en azından, kavganın kendi meselelerinden kaynaklandığını, çocukla
 hiçbir ilgisi olmadığını açıklamakta fayda vardır. Böylece çocuktaki 
utanç ve kendini suçlama duyguları engellenebilir.
Sözel olmayan öfke ifadelerinden kaçının.
Bazı ebeveynler, hiç bir şey söylemezlerse, öfkeli olduklarının 
anlaşılmayacağını düşünürler. Fakat çocuklar bunu hisseder ve aynı 
şekilde kaygı duyarlar. Yapılan çalışmalar, sözel olmayan şekilde 
gösterilen öfkenin, sözel öfke ifadesi kadar çocuklar üzerinde etki 
yarattığını göstermiştir. Sözel olmayan öfke ifadesinin kronikleşmesi, 
uzun vadede, sözel öfke ifadesinden daha ciddi sonuçlar doğurur. Öfkenin
 konuşulmaması durumunda, probleme çözüm bulmak için masaya yatırma 
olanağı olmadığından, çatışmanın çözümlenmesi de mümkün olmaz, bu 
nedenle gerilim devam eder.
Ebeveyn rollerini aksatmamaya özen gösterin.
Eşler arasındaki çatışmanın baskısı çoğu zaman ebeveynlerin kendi 
annelik-babalık rollerini aksatmalarına neden olur. Ebeveynlerin kendi 
rollerini uygulamakta sergilediği tutarsızlık ve etkisizlik, 
çocuklardaki davranış bozukluklarının en temel nedenidir. 
Disiplin programınızı mutlaka uygulayın.
Anne-baba arasındaki ilişki problemleri çoğu zaman çocuğa karşı 
disiplin problemlerine de yol açar. Tutarsız disiplin, davranış 
bozukluklarının en temel belirleyicilerindendir. Yani, kendi 
problemleriyle uğraşmaya dalan anne-baba, bazen izin verdiği davranışı 
bazen cezalandırabilir, hatta bazen ödüllendirebilir. Bu da istenmeyen 
davranışın tekrarlanma olasılığını arttırır. Çocuk artan bir şekilde 
negatifleşmeye başladığında, kendi ilişkisindeki problemden dolayı 
gerilim altında olan ebeveyn, hayatında yeni bir problem daha istemediği
 için,  çocuğa karşı pozitif ya da nötr davranmaya başlayabilir. Ancak, 
negatif iletişimden kaçma çabası, çocuğun kötü davranışlarını 
pekiştirecektir.
Çocuğun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olmaya özen gösterin.
İlişki problemleri, ebeveynlerin çocuğun duygusal ihtiyaçlarına karşı
 olan hassasiyetini azaltabilir, çocuktan gelen sinyalleri algılamasını 
zorlaştırabilir, bu da çocukla olan duygusal ilişkinin kalitesini ve 
çocukla ebeveynler arasındaki bağlılığın niteliğini değiştirebilir, bu 
nedenle değişik türde problemlere neden olur. Eşler arasındaki çatışma, 
ebeveynlerin kendi kaynaklarını azaltır, kognitif süreçlerini etkiler ve
 kendini düzenleme yetilerini azaltır. Bu da, çocuğun davranışlarına 
karşı aşırı duyarlılığa ve tahammülsüzlüğe yol açabilir. Ebeveynin 
pasifleşmesi, tepkisizleşmesi, çocuğun ihtiyaçlarına karşı 
duyarsızlaşması, çocukla ilişkisinde geri çekilmesi, çocuğu ihmal 
etmesi, negatif tavırlar sergilemesi, ya da aşırı müdahaleci olması, 
çocuğu kötüye kullanımı gibi olumsuz ebeveyn tutumları çocukta öfke, 
mutsuzluk, agresyon, dışa vurum, sosyal çekilme, depresyon, anksiyete 
gibi problemlere neden olur.