Matematiğin sırrı

Bu önemli konuyla eğlence ve oyunlar aracılığıyla yaklaşırsanız, ilerde “Matemetaiği seviyorum” cümlesini çocuğunuzdan sık sık duyacaksınız.

Küçük çocuklar saymaya, sınıf­landırmaya, yapboz yapmaya ve şablonları keşfetmeye bayılır­lar. Fakat bu aktiviteler günlük hayatta kar­şılaştığınız türde toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi matematikle sınıflandırılma­ya başladığında, birçok çocuk hem güveni­ni hem de ilgisini bu alana karşı kaybetmeye başlar. Uzmanlara göre ilkokulda yapılmaya başlanılan matematik testleri varolan müca­deleyi daha da artırır. Çocuğunuzun bu duru­ma hazır olduğuna emin olun. Çünkü okullar genelde temel konularda çocukların uzman­laşmasına fırsat tanımadan, karmaşık prob­lemlere geçmeye eğilimlidir. Şüphesiz birçoğu matematiği sinir bozucu ve gereksiz bulur. Uzmanlar, küçük çocukların matematiğe me­raklı olmasının çok önemli olduğunu düşünü­yor. Çünkü öğretim programı hızlanıp daha da mücadele gerektiren bir hal aldığında, ma­tematiğe olan merakını kaybetmemiş olan ço­cukların gözleri korkmuyor. Çocuğunuzu ma­tematiğe alıştırmak için günlük yarım saatten oluşan alıştırma planlan kesin yapmayın. Bu davranış çocuğunuzun matematiğe karsı olan ilgisinin daha da azalmasına neden olur. Bu­nun yerine matematik çalışmayı eğlenceli ha­le getirecek yollar bulun.

ALIŞVERİŞ LİSTESİ ÇIKARTIN

Çocuğunuzun matematik becerisine destek olmak için bir marketin ürün katalogunu ona verin ve sevdiği ürünleri yuvarlak içine alıp, seçmesini isteyin. Bunu yaptıktan sonra, on­dan işaretlediği ürünlerin toplamının ne kadar tuttuğunu söylemesini rica edin. Sonrada tu­tarın 100 YTL'nin altında kalması için istek listesinden neleri çıkarması gerektiğine ka­rar vermesini ve tekrar hesaplamasını söy­leyin. Hatta çocuğunuzun hesap makinesi kullanmasına bile izin verebilirsiniz. Topla­ma ve çıkarma işlemlerini kendi yapmasa bile, matematiğe olan ilgisini teşvik etmiş olursunuz.

Çocuğunuzun para hesaplarıyla ilgili bece­risini desteklemek için, onun en sevdiği eşyaların satıldığı hayali bir dükkan yaratın. Ona bir bütçe belirleyin ve harcaması için biraz gerçek para verin. Gerçek para kulla­nırsanız, madeni ve kağıt para arasındaki ilişkiyi de öğrenmesini sağlarsınız. Fiyatları belirleyin ve daha da ilgi çekici bir hale ge­tirmek istiyorsanız, paraların arasına indi­rim kuponları da hazırlayıp koyabilirsiniz. Çocuğunuz alışveriş yaparken, önceden belirlenen bütçeyi geçmemesi için onu uyarın. Alışverişi bittiğinde, rolleri değişin ve bu sefer onun kasiyer olmasını isteyin.

YEMEK PİŞİRİN

Mutfak aletleri çocuğunuza kesirleri öğret­mek için harika bir olanak sağlar. Aksam yemeğini hazırlarken küçük aşçınızdan yardım isteyin. Bir bardak pirinç koyması yerine ona üç tane üçte bir ölçünün bir ta­ma eşit olduğunu gösterebilirsiniz. Bir ölçü kabı kullanarak sekizde üçün yarıdan az ol­duğunu çocuğunuza anlatabilirsiniz. Ayn zamanda tarifi nasıl takip edeceğini de gös­terirseniz, matematiğe karşı olan yatkınlığını daha da pekiştirirsiniz. Çocuğunuzun sa­yılara yatkın olması soyut kavramları daha kolay kavramasına yardımcı olur.

SAATİ SÖYLEYİN

Çocuğunuza saati söylemeyi öğretmek, bir hayat becerisinden çok daha fazlasını ona kazandırır. Aynı zamanda çocuğunuzun toplama, çıkarma ve kesirlerle ilgilenmesini de sağlar. Evinizde en azından bir tane di­jital olmayan saat bulundurun. Pratik yap­mayı bir oyuna dönüştürün. Saati yüksek sesle söyleyin. Çocuğunuzdan ellerini yel­kovan ve akrep gibi kullanarak doğru pozis­yonda saati göstermesini isteyin. Sonrada dakikaları ve saatleri ekleyip çıkararak bu oyuna devam edin. Arkasındanda rolleri değişin ve onun saati okumasını isteyin. Hatta bile bile hatalar yapacağınızı ve bun­ları fark etmesi gerektiğini söyleyip onu baştan uyarın.

ETRAFINIZDAKİ OBJELERDEN

100 sayısına beşleri ve onları eklemek ço­cuğunuzun sayılar arasında daha kolay iliş­ki kurmasına yardımcı olur. Otomobille ge­zinti ya da alışveriş gibi boş zamanlarınızda çocuğunuzla beraber bu oyunu rahatça oy­nayabilirsiniz. Etrafınızdaki eşyaları ya da sadece kırmızı renkte olanları saymasını is­teyebilirsiniz. Unutmayın ki, nerede olursa­nız olsun matematikle bağlantı kurabilirsi­niz. Markete gittiğiniz zaman konserve ku­tularını dörder gruplar halinde saymasını ya da restorandayken şeker paketlerini üçer üçer toplamasını söyleyebilirsiniz. Aynı zamanda şablonları da unutmayın. Geometrik desenli duvar kağıtları, fayanslar, hatta tuğ­lalar gibi geometrik şekilleri de çocuğunuz­la paylaşın. Bunların hepsi sık sık tekrarla­ma yoluyla çocuğunuzun matematiğe olan ilgisini artırmak için birebirdir.

POZİTİF OLUN

İlkokul çağındaki çocuğunuz matematikten hoşlanmadığı için yakındığında, ona "Evet, ben de" diyerek dert ortağı olmayın. Bunun yerine neden çocuğunuzun bu şekilde his­settiğini bulmaya çalışın. Büyük bir olasılık­la öğretmeni ne zaman ona bir soru sorsa, hiçbirini cevaplayamadıgı için utanıyordur ve matematikten bu yüzden uzaklaşmıştır ya da çarpım tablolarından gözü korkmuş­tur. Fakat bunun tersine ders çok yavaş iş­lendiği için de sıkılıyor olabilir. Çocuğunu­zun davranışını değiştirmek için, günlük yaşam içerisinde matematiğin kullanıldığı bütün önemli şeyleri ona hatırlatın. En ba­sitinden kutu oyunlarında kazanan olması­nı sağlayacağını söyleyebilirsiniz. Ayrıca as­tronot, video oyunu programcısı, bilim ada­mı ya da yarış otomobili sürücüsü olanların her gün matematikle iç içe yaşadıklarından bahsedebilirsiniz.

ERKEK ÇOCUKLAR MATEMATİKTE DAHA MI İYİ?

Okulun ilk yıllarında genelde kızlar erkeklere göre daha yüksek matematik puanlarına sahiplerdir. Fakat buna rağmen hala kalıplaşmış cinsiyet ayrımcılığı devam etmekte, çünkü günümüzde erkekler kadınlara göre matematik ve bilim alanında daha etkin rol oynamaya devam ediyor. Aileler kısmen bu ayrımcılığı suçlar. Ne var ki küçük yaslardan itibaren erkekler kızlara göre matematik becerilerini ve uzamsal düşünce yapısını geliştirecek olan oyunlara daha yatkındırlar.

Çocuklar okula gitmeye başladığında anneler, babalar ve bazı öğretmenler erkeklerin matematikte daha başarılı olması gerektiği konusunda ısrarcı davranırlar. Kızların ise matematikten o kadar yüksek puanlar alması beklenmez. Yapılan araştırmalara göre bu durum kızların matematik becerilerine karşı olan güvenlerinin kırılmasına ve konudan uzaklaşmalarına neden olur. Bu yüzden uzmanlar, kızların matematikten keyif almaları ve bu konuda başarılı olmaları için onların cesaretlendirilmesi gerektiği konusunda aynı fikri paylaşıyorlar.