Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu

Hayatımızda doğduğumuz andan itibaren belli eğitim süreçlerinin içerisinden geçeriz. Bu eğitim süreçlerinde zaman zaman belli kararlar vermek durumunda kalırız, bu kararlar yaşam şeklimizin belirlenmesinde önemli bir basamak olmuş olur. Daha önce meslek seçimi ile ilgili yazımızda da belirttiğimiz üzere bu önemli basamaklardan biri de meslek seçimidir lakin bu meslek seçimi esnasında bir hazırlık ve karar aşaması olarak karşımıza üniversite seçme yerleştirme dönemi çıkmaktadır.

Ülkemiz birçok ülkeye nazaran genç nüfus sayısı oldukça fazla bir ülkedir, bu da her yıl milyonlarca insanın üniversite sınavına girmesi demektir. Bu sebeple üniversite eğitimine geçiş kapsamında birtakım seçme ve yerleştirme yöntemleri kullanılmak durumunda kalınmıştır. Zaman zaman üniversite sınavına geçiş kapsamında çeşitli sınav sistemleri uygulansa da şu an hâlihazırda uygulanan sistem birden fazla sınavdan oluşan bir sistemdir. Kişiler önce ön eleme olan yükseköğretime geçiş sınavına (YGS) daha sonra ise lisans yerleştirme sınavlarına (LYS) girmektedir. Şu anda içinde bulunduğumuz zaman dilimi sizler için bu sınavların bittiği bir zaman olmasına karşılık yerini heyecanlı bir bekleyişe bıraktığı dönemdir. Kiminiz için bazı konular daha netleşirken kiminiz için daha belirsiz bir hal almış olabilir. Unutmamak gerekir ki bu durum içerisinden çıkılamayacak bir durum değildir. Evet, sınavınız istediğiniz gibi geçmeyebilir, belki istediğiniz, hayalini kurduğunuz şeylere bir miktar uzak kaldınız ama bu durum sizin bir daha denemek fırsatını engellemez. Aksine ömür boyu mutlu ve güzel hatırlayacağınız bir üniversite ve severek yapacağınız meslek yaşamı içerisinde olmak varken 1 yıl daha denemek kayıp değildir.

Tüm bu heyecanlı bekleyiş neticesinde elinize bir puan ve sıralama gelecektir, bununla birlikte kafalarda birtakım düşünce baloncukları belirmeye başlayacaktır. Bunlar üniversite mi, meslek mi? Yoksa yeniden denemek mi? Şehirdışına gitmek nasıl olur? Özel üniversite mi, devlet mi? Bu sorular bu süreçte aklınıza gelebilecek olağan sorulardır. Burada önemli olan siz kendi ilgi, yetenek ve isteklerinizin ne kadar farkındasınız? Ne istediğinizi, bir üniversite yaşamından beklentilerinizi biliyor musunuz? Bunun için araştırma yapıyor musunuz? Ki zaten bu araştırmayı yapıyor olmasanız bu yazıyı da okumuyor olurdunuz, umuyoruz ki bu karar aşamasında sizler için iyi bir rehber olabilelim.

Peki, üniversite seçimi yaparken nelere dikkat etmeli, neleri göz önünde tutmalıyız? Öncelikle aklımızda yapmak istediğimiz bir meslek var mı, buna odaklanmak gereklidir. Bu odaklanma süreci de biraz geleceğe dönük olmalıdır çünkü içerisinde bulunduğumuz zaman dilimi herşeyin hızlı bir değişim ve ilerleme döngüsü içerisinde olduğu bir zaman dilimidir. Ayrıca kendiniz bu mesleği ne kadar yerine getirebileceksiniz, sizin ilgi ve yetenekleriniz buna ne kadar müsait? Önce kendinizi bir tanıyın, sonra istediğiniz meslek gruplarından kişilerle iletişime geçmeye çalışın, gerektiğinde çalıştıkları yerleri ve yaptıkları işleri görün. Bunları bir süzgeçten geçirdikten sonra karar verin. Çünkü ilgi ve yetenekleriniz isteğinizle birleştiğinde başarılı ve mutlu bir yaşam sizler için kaçınılmaz olarak gelecektir. Üniversite mi, meslek mi? Bu ikilem bazı kişiler için hep olacaktır. Bir yerde iyi bir üniversite ama istediğiniz bir bölüm değil ama bir yerde ondan daha alt sıralamada olan bir üniversite ama istediğiniz bölüm. Evet, kararsız kalmakta haklısınız ama üniversite eğitimi belli bir zaman dilimini kapsamaktadır ancak yapacağınız iş ömür boyu devam edecektir. Bu sebeple üniversitelerin yandal, çiftanadal imkânlarını, yurtdışı eğitim olanaklarını, yabancı dil eğitim çeşitliliğini, mezun olduğunuzda iş bulma kolaylığınızı, üniversite sosyal yaşam ve öğrenci kulüplerini değerlendirerek bir karara varmanızı öneririz. Ayrıca günümüzde artık çok fazla özel üniversite bulunmaktadır ancak nitelik ve nicelik farkını göz önünde tutmalısınız. Eğitim kadrosu nasıl, yapmak istediklerinizi size sunma fırsatı var mı?  Gerektiğinde orada okuyan kişilere ulaşmaya çalışabilirsiniz. Tüm bunları bir teraziye koyduğunuzda eminiz ki sizin için en iyi kararı vermiş olacaksınız. Unutmamak gerekir ki kendinizi en iyi şekilde geliştirecek ve diplomanızın içini dolduracak olan sizlersiniz.

Bu süreçte ebeveynler olarak sizin de zaten bir karar verme sürecinde olan çocuklarınızın işlerini daha da zorlaştırmamanızı ve onlara destek olmanızı öneririz. Özellikle sizin istediğiniz bölümleri ve üniversiteleri yazdırmaya çalışmamaya özen gösterin, sonuçta o üniversiteye gidip o bölümü okuyacak siz değil, sizin çocuklarınızdır ve onlar birer bireydir. Bu nedenle çocuklarınıza en iyi destek olarak onları çeşitli meslek gruplarıyla tanıştırabilir, çeşitli üniversitelere ziyaretlerde bulunup sağlıklı bilgi edinmesini sağlayabilirsiniz. Bu konuda gerektiğinde birkaç uzman yardımına başvurmak sizler için de faydalı olacak ve çeşitli perspektifler kazandıracaktır.

Tercih döneminde sizlere kolaylıklar diler, bu süreçte destek almak istediğinizde sizlere destek ve yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.

kaynak