BEBEĞİNİZ İLK YILDA NELER ÖĞRENİR?
Bebeğin gelişiminde uyku, beslenme ve iyi bakım ne kadar önemliyse, sevgi ve güven gibi ona ilk yıllarda aşılayabileceğiniz duygular da büyük yer tutar. Annenin sıcaklığı, kulağa fısıldanan tatlı sözler, kucağa alınıp okşanması, bebeğe hayattaki ilk dersini öğretir; sevgiyi... Bebeğiniz daha ilk doğduğunda, onu kollarınızın arasına aldığınızda, kendisine değer verdiğinizi hisseder. Zaman içinde, bu sıcak duyguları iyice öğrenen bebeğiniz, sevginizi karşılıksız bırakmayacaktır.Sevgi bir annenin bebeğine öğretebileceği en güzel duygudur. Aslında tanımlanması zor olan bu duyguyu ona dokunarak, konuşarak, sarılarak öğretebilirsiniz. Bu duygunun kendisi için önemli olduğunu anlayan bebeğiniz, sizin yokluğunuzda bu duyguyu arayacak, sevgiyi böylece öğrenmiş olacaktır. Bebeğinizin ilk aylarda öğrenebileceği bir başka duygu ise; güvendir. Her zaman yanında olduğunuzu bilmek, ağladığında kucağınıza almanız, onu önemsediğinizi gösterir. İlk aylarda aşılanan bu güven duygusu, ileride onun yaşantısını önemli ölçüde etkiler. Kendine güvenli bir birey olarak yetişmek için, güven duygusunu hissetmelidir.

Gülücükler dağıtıyor
4. aydan itibaren bebeğiniz sizi gördüğünde mutlu olduğuna dair sinyaller vermeye başlar. Sesinizi duyduğunda ya da sizi gördüğünde tanıyarak, ayaklarıyla hızlı tekmeler atmaya ya da gülümsemeye başlar. Çeşitli sesler çıkarması ise, sizden ilgi beklediğinin bir işaretidir. Bebekler kendilerini rahat hissettiklerinde ve özellikle de annelerinin kucağındayken daha çok gülümserler. Onun bu neşesini, konuşarak tamamlayabilirsiniz. Şarkı söylemeniz, sevdiği renkli oyuncaklarını yanına getirmeniz, onun mutluluğuna katıldığınızı anlatır.
Özlem duygusu
8. ayla birlikte, bebeğiniz emekleyerek evdeki bir eşyadan diğerine ulaşmaya çalışır. Bu arada, onun yeni bir duyguyu daha öğrenmeye başladığını gözlemlersiniz. Bu duygu; özlemdir. Onu odada yalnız bırakarak bir başka odaya geçtiğinizde, peşinizden geldiğini ya da yüksek sesler çıkararak sizi çağırmaya çalıştığını görürsünüz. Anneden ayrı kalma korkusu, bebeklerde bu dönemde çok fazla rastlanan bir endişedir. Bebeğinizi odada yalnız bırakıp, evin içinde herhangi bir yere gittiğinizde, yanında bir başka tanıdık kişi kalsa bile, o sizin nerede olduğunuzu merak eder.
Öpme ve sarılma
Bebeğiniz 15. aya geldiğinde çevresinde gördüğü kişileri taklit ederek, sizi öpmeye başlar. Gözlem yeteneği geliştikçe, 'sarılma' denen hareketi de uygulamaya başlar. Başlangıçta ona bir eğlence gibi gelen bu haraketlerin, aslında çok da fazla bir anlamı yoktur. Fakat yaşı ilerledikçe özellikle de 3 - 4 yaşlarına geldiğinde, artık bu hareketlerin anlamını anlar. Eskiden belki de oyun olsun diye sizi sürekli öpen bebeğiniz, artık size kızdığında, hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda, bu hareketleri yapmayacaktır. Fakat, gelip sizi öptüğünde, bunun gerçek bir sevgi ifadesi olduğunu anlayabilirsiniz.
Test zamanı
2 yaşından itibaren çocuklar, hırçın ve söz dinlemez bir döneme girer. Bu dönemde sizin `Yapma!' dediğiniz her şeyin tam tersini yaparlar. Böyle durumlarda çocuk kendi kendine sorar `Kötü davranışlar göstersem bile annem beni sever mi?' Bu sorunun cevabını almaya çalışan çocuk, davranışlarıyla adeta sizi bir testten geçirmeye çalışır.
Çocuğunuz size karşı ters davranışlar sergilediğinde, aşırı tepki göstererek ona kızmak yerine, yaptığının yanlış olduğunu anlatmaya çalışın. Bu durumun sizi rahatsız ettiğini ve onu çok sevmenize rağmen üzüldüğünüzü söyleyin. Sizden sürekli pozitif davranışlar gören çocuk, sonunda sizin kendisini sevdiğinizden emin olacak ve bu davranışından vazgeçecektir.
Bebeğinizi anlamanın ipuçları
Bebeğinizin sizi sevdiğini, onun beden dili sayesinde hissedebilirsiniz. Nasıl mı? İşte bazı ipuçları...
* Burnunuzu çekmesi, sizin yanınızda huzurlu olduğunu anlatmaya çalışmasından kaynaklanır.
* Yanından ayrıldığınızda ağlamaya başlıyorsa, sizi özlüyor ve yanında olmanızı istiyordur.
* Siz telefondayken ya da bir arkadaşınızla konuşurken bağırırsa, sizi paylaşmak istemiyor demektir.
* Evde işlerinizle uğraşırken, emekleyerek yanınıza geliyorsa, sizin yanınızda olmak istiyordur.
* Bütün gün onunla ilgilendiğiniz halde, akşam babası eve geldiğinde onun yanına koşuyorsa, bu `sizi daha az sevdiği' anlamına gelmez.
KÜÇÜK ÇOCUKLARI BEKLEYEN TEHLİKELER
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Beyazova, çocukların yaşları büyüdükçe kaza geçirme olasılıklarının arttığını belirtti. Beyazova, küçük çocuk ve bebeklerin en fazla düşme, ilaç içme, yazaylarında boğulma, kış aylarında yanma ve soluk borularına cisim kaçması gibi tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarını bildirdi.

Bebeklerin yaşamlarının ilk 6 ayı içinde anne-babalarının kucaklarından düşebileceklerini kaydeden Beyazova, “Ama genellikle 1 metrenin altındaki yükseklikten düşmek zarar vermez” dedi. Beyazova, yüzükoyun yatırılmaları halinde solukları durabileceği için, bebeklerin sırtüstü veya yan yatırılmaları gerektiğini bildirdi. 6. aydan itibaren dönebilecekleri hesaba katılarak bebeklerin korkuluk olmayan karyolalarda yatırılmaması gereğine işaret eden Beyazova, “Ancak, korkuluklar bebeklerin başlarını sokabilecekleri genişlikte olmamalıdır” diye konuştu.
Bebeklerin 9. aydan itibaren de baş ve işaret parmaklarını birleştirerek küçük cisimleri tutabildiklerini dikkati çeken Beyazova,”Bebekler her şeyi ağızlarına götürürler. Boğazlarına kaçan küçük cisimler de boğulmalarına yol açabilir. Bu nedenle kuruyemiş, bozuk para, boncuk, tespih, düğme gibi cisimler bebeklerden uzak tutulmalıdır” dedi. Oyuncakların kopan küçük parçalarının mutlaka bulunarak ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Beyazova, “Bu parçayı bebek bulurs aağzına koyup tıkanabilir” uyarısında bulundu.
Beyazova, bebek ve küçük çocukların karşılaşabileceği tehlikeler konusunda ailelere şu uyarılarda bulundu:
• 1 yaş civarındaki çocuklar büyükleri taklit ederler. Bu nedenleyanlarında ilaç yutulmamalı,
• İlaçlar ambalajlarından çıkarıldıktan hemen sonra alınmalı ve tekrar çocukların ulaşamayacağı bir yere konulmalı,
• Emekleyerek veya yürüyerek mutfağı, banyoyu karıştırabilirler. Ulaşabileceği yerlerde deterjanlar, kireç çözücüler, lavabo açıcılar, böcek öldürücüler, ilaç, kimyasal maddeler olmamalı,
• 1 yaşından sonra gazın düğmesini çevirebilecekleri için mutfakta yalnız bırakılmamalılar,
• Yemek ocağın arka gözlerinde pişirilmeli,
• Tava, tencere ve çaydanlık sapları çocuğun ulaşabileceği yönde olmamalı,
• Odada veya mutfakta piknik tüpünün üzerinde birşey pişirilmemeli,
• Soba gibi ısı veren cisimlerin etrafında korkuluk olmalı, uygun biçimde yakılmayan hiçbir soba kullanılmamalı,
• Pencerelerin önünde basıp tırmanmalarına yardımcı olacak sehpa, koltuk, kanepe gibi mobilyalar olmamalı,
• Balkona yalnız başlarına çıkarılmamalı, balkon demirleri başlarını sokabilecek genişlikte olmamalı. Burada da üzerlerine basıp düşebileceği eşyalar bulunmamalı,
• Evde su geniş ağızlı kapta biriktirilmemeli,
• Küçük çocuk olan evlerde çatal bıçak çekmecesi çocuğun boyundan daha yüksekte olmalı,
• 9. aydan sonra tutunup kalkabilecekleri için, masa ve sehpa gibi mobilyaların üzerinden sarkan örtülere dikkat edilmeli. Bunları çekerken üzerlerindeki eşyaları düşürüp yaralanabilirler,
• Küçük çocuklar bahçede yalnız bırakılmamalı. Buradaki zehirli otları yiyerek zehirlenebilirler ya da böcek sokabilir,
• Giysilerinin üzerine, emzik ipi gibi boynunun etrafını dolanıp boğabilecek uzunlukta zincir ve ip benzeri şeyler takılmamalı,
• Giysilerinin üzerindeki kopma tehlikesi olan cisimler hemen onarılmalı,
• Vücudundaki bit gibi zararlıları temizlemek için zararlı kimyasalmaddeler kullanılmamalı,
• Gazyağı, petrol gibi maddeler daha önce içinde yiyecek ve içecek bulunan kaplara konulmamalı, • Evde silah varsa boş olarak, çocukların ulaşamayacağı yerlere konulmalı,
• Elektrik prizlerinin mutlaka kapağı olmalı, elektrik kabloları koltuk arkası ya da halıların altına gizlenmeli,
• Tadına bakmak amacıyla yiyebileceği için evde zehirli bitki bulundurulmamalı,
• Ütü çocuğun bulunduğu yerde yapılmamalı,
• Pencere ya da dolap kapaklarının kırık camları hemen değiştirilmeli,
• Çocukların çarpıp düşebileceği köşeli mobilyalar alınmamalı.