AHŞAP OYUNCAK ÖĞRETİLERİ VE AHŞAP OYUNCAKLA OYNAMANIN YARARLARI
“Ahşap oyuncak” denince akla ilk gelen, genelde sağlıklı, nostaljik olmasıdır. Her ne kadar ahşap oyuncakla, ahşap oyun aracı veya malzemesi birbirinden farklı olsalar da– oyun aracı sadece oyun içinde oyuncak yerine geçmektedir-taş, tahta, bez parçasını vs. ahşap oyuncakları- hepsini olmasa bile-oyun araçları grubuna daha yakın buluyorum. Bunun nedeni ise, kullanılan malzemenin doğada çok kolay bulunması ve insan becerisiyle yapılabilirliğini hissetmemizdir.
Çocuk, ahşap oyuncağı elinde tutarak, onun sıcaklığını ve mükemmel dokusunu algılayarak doğayı, ağacın özünü ve doğa ile ahengini görür, anlar ve öğrenir. Yaşamdaki dönüşümü anlaması için çok önemli olan bu oyuncak, her şeyin bir kaynağı olduğunu, doğadaki döngüyü kavramak için bir araçtır. Ahşap oyuncağı tanımlarken hep geriye bakıyoruz, teknolojinin gelişmemiş olduğu dönemlere. Topaçlar, yo-yolar, değnek atlar, çeşit çeşit arabalar ve annelerimizin, babalarımızın değerini çok iyi bildiği, bunu da keyifle bizlere anlattığı oyuncaklardır.
Ahşap oyuncak binlerce yıllık geçmişe dayanıyor. En eski ahşap oyuncak olarak topaç biliniyor. Mısırlılar topacı parmakları arasında çeviriyorlar; çocukların güzel yazı yazmaları, küçük kas gelişimi için ne kadar da önemlidir topaç! Bizde ise unutulan, çocukların tanımadıkları bir oyuncak…
Çocuk olsun, yetişkin olsun oynamaktan keyif aldığınız bir oyuncak, hele kendiniz yapıyor, boyuyorsanız, oyuncağınız size daha da keyif veriyor.Fakat nedense oyun, oyuncak denildiğinde sadece bir oyalanma aracı olduğu gibi bir düşünce var toplumumuzda. Hiçbir beceriyi elde edemiyor gibi görünse de eğlenmenin, keyif almanın da eğitime bir katkısı olmuyor mu?
Gazi Üniversitesi-Alternatif Çocuk Gazetesi
Şule Şenol- Alternatif Eğitim Derneği
NEDEN AHŞAP OYUNCAK
• Doğal malzeme olması nedeniyle ahşap oyuncak çocuk sağlığı için en doğru materyaldir. Yapısında sağlığa zarar veren hiçbir boya, vernik yoktur.
• Bu oyuncaklar doğruya hiç cila atmadan kullanılabilir, bu nedenledir ki ahşap oyuncağın üzerinde bakteri üremesi çok güçtür, bunun için dezenfekte gerektirmez ve dezenfekte edilirken kullanılan zararlı maddelerin oyuncağın yapısına zarar vermesi de böylelikle önlenmiş olur.
• Ahşaba dokunmak, onunla oynamak vücuttaki elektriği alır, rahatlatır.
• Ahşap oyuncakta ürün yelpazesi sonsuzdur, mutlaka bir fabrikasyon üretime geçilmesi gerekmez, insanın kendisinin bir yakını için bir-iki ahşap oyuncak yapması, kendine göre tasarlaması mümkündür.
• Ahşap oyuncaklar nesilden nesile geçen ürünlerdir; dededen toruna geçen bu ürünler eskiyince de değerlidir.
• Tamamen geri dönüşümlüdür. Ayrıca marangoz (kereste, odun vb.) artıklarından da ahşap oyuncak yapmak mümkündür. Özellikle ahşap oyuncak yapımı için ağaç kesmeye gerek yoktur. Budanmış ağaçlardan ve doğanın dengesini bozmadan kesilen ağaçlardan da ahşap oyuncak yapılır.
• Ahşabın sıcaklığını, ahşap oyuncağın dokusunu hissetmek, elinde tutmak değer verdiğimiz ahşap oyuncağın kaynağına, yani ağaca, doğaya değer vermemize sebep olur. Her şeyin bir kaynağının, dönüşümünün olduğunu çocuğa aktarmak için bir araçtır.
• Ahşap oyuncak aynı zamanda evde çocuğunuzun odasına koyabileceğiniz, işyerinde masanızın üzerinde kullanabileceğiniz nesnelerdir, görünümü güzel hatta bir tür sanat eseridir.
• Ahşap oyuncak dayanıklıdır, bozulmaz, kırıldığında yapıştırmanız, rengini değiştirmeniz mümkündür.
• Ahşap oyun araçları birçok yaş grubuna hitap eder. Örneğin bir Tangramle 3 yaşında bir çocuk oynarken aynı zamanda yetişkin de çocukla veya tek başına bu oyunu oynar.
• Ahşap oyun araçları nesiller, kültürler arasındaki kaynaşmayı da sağlar. Örneğin, çocuğun dedesinin yapmış veya oynamış olduğu topacın çocuk için özel bir değeri vardır. Çocuklar, Rusların Matrioschkası (Matruşka) ile oynarlarken başka kültürlerdeki özellikleri de görür, tanırlar.
• Ahşap oyuncak üretilmesi için mutlaka yüksek teknolojilerin kullanılması gerekmez. El yapımı, yontma ürünler özellikle değerlidir. Ekolojik dengeyi kurmanın bir şartı da, en basit teknolojileri kullanarak değerli ürünler yaratmaktır.
24 yıldır dünyayı dolaşarak ahşap oymacılığını öğreten Juan Carlos Lizana, “bizim için gerekli olan teknolojiye doğaya en az zararı vererek ve yerine koyarak sahip olunabilir” demektedir.
Gazi Üniversitesi-Alternatif Çocuk Gazetesi
Şule Şenol- Alternatif Eğitim Derneği
|
EĞİTİCİ OYUNCAKLAR
“Educative toys”, eğitici oyuncak dediğimizde, bir çekilen köpek de, diş kaşıyıcısı da eğitici oyuncak oluyor. Bunlar çocukların doğal gelişim sürecinde ona eşlik eden oyuncaklar. Yeni beceriler kazandırmak, var olan becerileri geliştirmek için bugün okullarda, anaokullarında kullanılan materyallere de eğitim aracı diyoruz, bunlar genelde çocuklara bazı öğretileri oyun yoluyla sunan, beceriler kazandıran kavram setleri, yap-bozlar vs.
İlk dollhouse-bebek evleri, bebekler de ahşaptan imal edilmeye başlanmış 1700’lerde. Onlara da eğitim seti denebilir. Öyle ki, kız çocuklar bu mobilyalı, aksesuarlı, evde kullanılan araçların minyatür halindeki bebek evleriyle oynayarak ileride aile içinde alacakları role hazırlanmışlar.
Her ne kadar tangramı (Çinlilerin bulduğu binlerce şekil yapabileceğiniz 7 parçalı ilk oyun-oyuncak) ilk eğitim aracı olarak görsek de, Avrupa’da anaokulu-Kindergarten’in kurucusu Friedrich Fröbel’in geliştirdiği geometriyi kavramaya yarayan ahşap tuğla dediğimiz materyaller, birçok çocuğun birlikte oynayıp öğrendiğinden ve bunun da çocukların sosyal gelişimine katkıda bulunduğundan olsa gerek ilk eğitim araçları olarak bilinir.
Halen bu eğitim araçları Fröbel materyali olarak adlandırılmaktadır.
Montessori pedagojisinin kurucusu Dr. Maria Montessori ilk çalışmalarını zihinsel engellilerle yapmış, soyutu kavramakta zorluk çeken otistik çocuklar için ahşap eğitim araçları geliştirmiştir.
Son derece sade olan bu eğitim araçları ile çocuklar ellerine aldıkları eğitim materyalinin hem dokusunu hissedebilmiş hem de ağırlığını da tahmin edebilmeyi, ölçebilmeyi, boyutlarını ayırt edebilmeyi, parçaları dizmeyi, yerleştirmeyi öğrenmişlerdir. Montessori, zihinsel engelli çocukların, daha sonra bu araçları kullanarak başka çocukların da daha kolay ve tek başlarına öğrendiklerini görmüştür.
Waldorf pedagojisinin kurucusu Rudolf Steiner okullarında ise ağaç parçacıkları ya olduğu gibi kalmış ya da kenarları elde yontularak, yuvarlatılarak oyun araçları oluşturulmuş, bir ahşap parçası çocuğun elinde kimi zaman bir araba, bir köprü, bir tabure olmuştur.
Waldorf anaokullarında puzzlelar (yap-boz) kullanılmadığını söylemişti bana bir Waldorf pedagoğu, çünkü puzzlelarla verilen şekil yapılmaya çalışılır ve bu da çocuğu sınırlar. Çocuklara ise hayal gücünü kullanabilecekleri, yaratıcıklarını ortaya çıkaracak, onların zihinsel, tinsel, bedensel ve ruhsal gelişimine katkıda bulunacak oyun ve oyuncaklara ihtiyacı vardır deyip senelerdir hiç oyuncakçı dükkanına gitmediğini söylemişti, çünkü Waldorf pedagojisinin oyuna, oyuncağa bakış açısı oldukça farklıydı.
Gazi Üniversitesi-Alternatif Çocuk Gazetesi
Şule Şenol- Alternatif Eğitim Derneği
|