kulakta sıvı birikmesi, tüp takılması,

arialsize3black

KadirBey Merhaba. Eylül 2013 de kızım 26 aylıkken yuvaya başlattık. Eylül ayından Şubat 2014 e kadar (6 ay içinde) tam 4 kez ortakulak iltihabı oldu. Her iltihap ve enfeksiyon sırasında antibiyotik tedavisi gördük maalesef. En son 4. Kulak iltihabında ve 3 haftadır bir türlü geçmek bilmeyen kulaktaki sıvı birikmesiyle bizi bir KBB doktoruna yönlendirdi. İlk gittiğimiz KBB doktoru bize işitme testi ve Nazofarinks Grafisi Lateral istedi. Her iki testte de herhangi ciddi bir şey yoktu. Ancak yine de kulağa tüp takalım ve devam edelim dedi. Biz de hemen ameliyat diyen bu doktordan biraz ürktük ve başka bir KBB uzmanına göründük. İkinci gittiğimiz KBB doktorumuz bize kızımın her iki kulağında da uzun süredir bir sıvı birikimi olduğunu ancak o aşamada ameliyata gerek olmadığını (sıvının kıvamlı ve yoğun olmadığını söyledi) ve 3-4 hafta içinde kendiliğinden iyileşebileceğini söyledi. Bu arada kızımda sürekli ve hiç geçmeyen yoğun bir burun ve geniz akıntısı vardı. Nasonex sprey, sudafed şurup ve bol serum fizyolojik ile 5. Haftanın sonunda her iki kulaktaki sıvının tamamen geçtiğini ve iyileştiğini öğrenince mutlu olduk. Bu arada kızımı yuvadan aldık. Kızım o günden sonra hiç hasta olmadı. Araya yaz da girince bol deniz suyu vs hiç burun akıntısı, öksürük aksırık da yaşamadık. Ancak geçtiğimiz Eylül ayında tekrardan yuvaya başlattık. Geçen seneki tüm yaşadıklarımız aynen tekrar etti bu seneki süreçte. Geçtiğimiz Eylül ayından bu Şubat başına kadar tam 4 kez orta kulak iltihabı oldu. En sonuncusu da 2 hafta önce 3 gün süre ile hiç geçmeyen yüksek ateşle başladı. Kan tahlili yaptırdık , WBC değerleri çok yüksekti. Doktor aynı zamanda kulakta enfeksiyon olduğunu söyledi. Aynı zamanda son 6 ay içinde 4. Kulak enfeksiyonu olduğu için bizim yine bir KBB doktoruna görünmemizi önerdi. Geçen hafta KBB doktoruna gittiğimizde muayenesinde kızımın her iki kulağında yine sıvı birikimi olduğunu fakat bunun geçen seneki tabloya göre biraz daha ciddi olduğunu ve bu sıvı durumunun 2 aydan çok uzun bir süredir varolduğunu söylediğinde çok şaşırdık. Çünkü geçen eylülden beri hemen hemen ayda 2 kez doktora gidiyoruz ve ortakulak enfeksiyonu sonrası kontrole gittiğimizde bize kulakların temiz olduğunu, enfeksiyonun geçmiş olduğunu söylüyordu çocuk doktorumuz. Bunun üzerine KBB doktorumuz bize çocuk doktorlarının kullandığı otoskopun her zaman detaylı muayene için yeterli olmadığını sadece kulakta bir kızarıklık veya enfeksiyon olduğunda bunu anlamaya yardımcı olduğunu söyledi. Zaten kendisinin yaptığı muayenede ucunda ışıklı kamera olan ince uçlu bir aletle bakıyor kulağa ve biz de ekrandan büyütülmüş haliyle görebiliyoruz kulağın içini. Biz yine geçen hafta zinnat 250 mg başladık ( bu seferki kulak enfeksiyonundan değil kandaki yüksek WBC değerinden dolayı ve 4 gün süren yüksek ateşten dolayı). Buna ek olarak otrivine pediyatrik ve 10 gün süre ile sudafed verdi KBB doktorumuz.
Ben her ne kadar antibiyotik kullanımına şiddetle karşı olan bir anne olsam da bir türlü önüne geçemedim kızımdaki bu durumların. Ya yüksek ateş sonrası ortakulak enfeksiyonu ya da basit bir üst solunum yolu rahatsızlığıyla başlayıp göğse inen balgamlı ve hırıltılı öksürük sonrası antibiyotik kullandık. Bu arada 2 farklı alerji doktoru da gördü ve kızımda alerjik astım olduğunu söyledi. 1 aydır sabah-akşam aerochamber ile flixotide ve akşamları singulair 4 mg tablet kullanıyoruz. En basit bir viral enfeksiyon bile 1,5-2 aydan önce geçmiyor kızımda. Sürekli bir balgamlı öksürük, sonrasında hırıltılı öksürüğe çeviriyor.Yine bir türlü geçmeyen burun akıntısı.
Kusura bakmayın çok yazdım zira artık bu antibiyotik , sudafed, zaditen, otrivine, singulair, flixotide vs ilaçları kızıma veriyor olmaktan dolayı çok üzülüyorum. Bu ilaçlar gerçekten işe yarıyor mu? Alerji doktorumuzun reçete ettiği üzere flixotide ve singulair i 3 ay boyunca düzenli kullanacağız. Gerçekten olası bir üst solunum yolu enfeksiyonunun bronşlara inmesini ve hırıltı öksürüğe sebebiyet vermesini engelliyor mu? Bu anlamda iyileştici ve engelleyici bir özelliği var mı bu ilaçların?
Diğer bir sorum ise 1 hafta sonra tekrardan KBB doktorumuza kontrole gideceğiz. Kontrol sonrası kulaktaki sıvının iyileşme durumuna göre bizlere bilgi vereceğini söyledi ( tüp takılması gerekiyor mu, okuldan mı alalım vs)
Bu arada kızımda şimdiye dek hiç kulak ağrısı, kulak akıntısı olmadı. TV yi de kısık sesle izleyebiliyor, kısık sesle konuşulanları duyabiliyor, anlıyor.
Bu ortakulaktaki sıvı nasıl ve ne kadar sürede geçer/iyileşir? Her enfeksiyonda antibiyotik kullanmak ne kadar doğru? Kulak tüpü hangi aşamada gereklidir ve takılmalıdır? Beni bu konularda bilgilendirebilirseniz çok memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.

Kadir Bey, hızlı cevabınız için teşekkür ederim. Kızım şu an 3,5 yaşında ve geçen haftaki kan tahlilimizin sonuçları şöyle;
CRP 151 mg/L
WBC 18,38 bin/uL
Norofil Oranı (%) 70,6 %
Norofil Sayısı 13 bin/uL
Lenfosit oranı % 20,8 %
Monosit oranı % 7,9 %
Monosit sayısı 1,5 bin/uL

Bu sebeple hemen zinnat a başladık. 3 gün süren yüksek ateş sonrası bir de kulak enfeksiyon yaptı. KBB doktorumuzun söylediğine göre 2 aydan uzun süredir sıvı birikimi mevcutmuş. Daha önceleri sıklıkla her orta kulak enfeksiyonunda antibiyotik kullandık ancak artık bu yoğun antibiyotik kullanımından çok yoruldum ve kızım adına çok üzülüyorum. Sizi çok yeni keşfettim. Keşke daha önce varlığınızdan haberdar olsaydık.
Şimdi size iki sorum olacak. Biri alerjik astım tedavimizle ilgili. Flixotide 125 mcg ı sabah+akşam kullanmaya devam ediyoruz,bu kortizonlu bir ilaç olduğu için hemen kesilmemesi, dozunu azaltarak kesmek gerekiyormuş. Daha önce bahsettiğim gibi basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu hemen akabinde hırıltılı öksürüğe çeviriyor ve geçmek bilmiyor. Singulair i cevabınızdan sonra bırakıyorum. Peki flixotide için ne öneriyorsunuz? Nasıl bırakılması gerekiyor? Bir anda kessem bir sıkıntı yaratır mı?
İkincisi ise kulak tüpü hangi aşamada gerçekten gerekli oluyor? bu konuda yardımlarınızı ve tavsiyelerinizi rica ediyorum.

Kadir Bey değerli vaktinizi ayırdığınız için çok çok teşekkür ederim. Flixotide i cevabınızdan hemen sonra kestim. Bu arada bugün alerji doktorumuzu aradım. Kendisine flixotide ı (aerochamber ile) 5 haftadır kullanmama rağmen bu süre zarfında geçirdiği 2 üst solunum yolu enfeksiyonu ertesinde 2 kez yine hırıltılı öksürüklerin oluştuğunu ve flixotide ın , bu tedavide söylediği üzere hiçbir şeyi baskılamadığını aksine düzenli kullanmaya devam etmeme rağmen (singulair tablet ile birlikte) şikayetlerin devam ettiğini söyledim. Bana “hala karı-koca sigara içmeye devam ediyor musunuz” diye sordu. Çok üzülerek belirtmeliyim ki evet eşimle birlikte sigara içiyoruz ama tabii kesinlikle çocuğun yanında, evin içinde vs değil. Bana bunun üzerine “ siz astımlı bir çocuğunuz olmasına rağmen sigara içmeye devam ettiğiniz sürece bu tip şikayetleriniz hep olacak.” Dedi. İnternetten de epey okuyorum, çevremde astım hastası olan ya da çocuğu astım teşhisi konulmuş olan bir sürü tanıdığım var. Astım hastaları için sadece sigara dumanı/kokusu değil, badana-boya-tiner kokusu-parfüm-egsoz dumanı vs her türlü şey zararlı. İstanbul un merkezinde oturuyorum. Çocuğumu dışarı çıkardığım anda her türlü pis ve kötü kokuya zaten otomatik olarak maruz kalıyor. Sadece anne-babanın üzerine sinen sigara kokusu ile çocuğun astımı (eğer gerçekten alerjik astımsa tabii) kronikleşir mi? Sürekli nükseder mi? Marifet olduğu için söylemiyorum ancak 36 sene önce (daha sigara konusundaki farkındalık bugünkü gibi değilken) ben çocukken bizim evde annem-babam ve evimize gelen misafirler püfür püfür içerlerdi. Biz de onlarla aynı ortamda havayı solur , yanlarında oyunlar oynardık. Ben böyle bir ortamda büyüdüm. Elbette matah bir şey olduğunu asla söylemiyorum ancak ne ben ne de ablam hatırladığım kadarıyla hiç böyle kronik bronşit ya da o zamanlarda bize konulan alerjik astım gibi hastalıklarımız yoktu.
Ayrıca bana hırıltılı öksürükler başladığında yine aerochamber ile günde 4 ile 8 defaya kadar (şiddetine göre) ventolin inhaler takviyesi kullanmamı söylüyor. Geçen sene de kızım 2.5 yaşındayken göğsündeki şiddetli hırıltılı öksürük durumlarında ev tipi nebulizatör aletiyle ventolin+pulmicort ikilisini hava olarak veriyorduk. Bu sene ise aerochamber a terfi ettirdi doktorumuz bizi.
Çevremde böyle hırıltılı öksürüğü olan her çocuğa bu tedavi veriliyor , tanıdığım herkes en az bir defa bu ve benzeri tedavileri uyguladı/uyguluyor. Size şahsi sorum şu, neden insanın evladı gibi hassas bir konuda güvenerek, inanarak kapılarını çaldığımız ,bu , konularında çok uzman, prof insanlar bizlere çocukların o an yaşadıkları sıkıntıyı hafifletici ama tamamen geçirmeyen, kabaca bir tabir olacak ama onlara yalancı baharı yaşatan ancak hemen sonrasında yine aynı acı ve sıkıntılarla hem çocukları hem de anne ve babalarını bozguna uğratan, bıktıran, pes ettiren ve artık savaşacak gücü kalmayana dek yıldıran bir tutum ve tedavi içerisindeler? Belki de kendi evlatlarına hiç uygulamadıkları / uygulamayı asla düşünmeyecekleri tedavileri , ilaçları neden bizlere veriyorlar? Bunun altında yatan sebebin sadece ticari kaygı olduğunu, doktorlarla ilaç firmaları arasındaki ince ve hassas bağ olduğunu düşünmek istemiyorum zira bir insanın hele de bir çocuğun hayatı/sağlığı ticari kaygıyı düşünecek veya uygulatacak kadar basit olabilir mi???

Ne sizin cocugunuzda, nede cevrenizdekilerin HICBIRINDE ASTIM YOK.. Sadece etrafinizda, cok namussuz doktorlar var..

" doktorlarla ilaç firmaları arasındaki ince ve hassas bağ olduğunu düşünmek istemiyorum "

Ne incesi!!!   Halat gibi kalin bag var!!! Hele O GSK firmasi yokmu, sahtekarin duzenbazin onde gideni..
Cikacak yakinda butun bunlarin kokusu...

Butun doktorlari bazen, bazi doktorlari, her zaman rusvet ile kandirabilirsiniz, ama butun doktorlari, her zaman kandiramazsiniz... Mutlaka bu doktorlarin arasindan da, bazi vicdanli, meslek onuruna saygili olanlarda vardir..
Maalesef; Saglik Bakanligi ve Universiteler bile bu yozlasmanin icinde olduklarindan, duzelme cok zordur..

Meslek hayatim boyunca; hakiki Astim hastasi sadece; 6 hastam oldu..

Bakin bu isin saglamasini yapmak; cok kolaydir..
Hakiki Astim, hayat boyu surer, bu sahtekarlarin yarattigi "sahte astim tablosu" ise; tas catlasa, ilaclarida kullansalar, en fazla 5 sene surer.
"Cocugumuzda; Astim hastaligi vardida, duzeldi." diyen ailelerin hepsi, kerizliklerine yansinlar..