Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Genel Konular > Evlilik & İlişki
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar RSS - Evlilik ve Hayat(Can Dündar'ın kaleminden)
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kapalı KonuEvlilik ve Hayat(Can Dündar'ın kaleminden)

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
yeşim Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye

Süper Anne

Kayıt Tarihi: 14 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3679
Mesajın Direkt Linki Konu: Evlilik ve Hayat(Can Dündar'ın kaleminden)
    Gönderim Zamanı: 18 Nis 2008 Saat 12:14

Toplumun çekirdeğini oluşturan birimlerin başında aile gelir. Sağlam temellere oturtulmayan aile kısa zamanda çöker.
Zamanımızda birçok gencin evlilikleri “saman alevi” gibi başlıyor ve yine aynı şekilde bitiyor. Çünkü sadece bir heves, sadece bir şehveti arzu ile başlayan ve sonunun nere gideceği düşünülmeden internet'lerde, yada piknik alanlarında, parklarda başlayan aşk, mahkeme koridorlarında sona eriyor.
Geçtiğimiz günlerde bir hakim arkadaşım ile yaptığımız sohbette evliliklerin kısa sürede bitmesinin nedeni olarak ebeveynle beraber yaşamak diye söz etti. Bu konuda hakim arkadaşım belki haklı idi ama, geçmişe baktığımızda da ailelerin pek çoğu ebeveyn ile yaşamlarını sürdürmekte ve daha uzun ömürlü ve hayat boyu süren evliliklerin olduğunu görmekteyiz.
Türkiye'de geçen yıl yapılan evliliklerin yaklaşık yüzde 50'sinin boşanma ile sonuçlandığı veya mahkemelik olduğunu istatistikler bildiriyor. Bu korkunç bir şey.
Bir toplumun ahlaki değerleri bozulmaya başlamışsa evliliklerde aynı oranda bozulmaktadır.
Günümüzdeki çoğu evlilikleri maddiyata ve çıkara dayalı evlilikler oluşturmaktadır.
Sevgi ve saygının olmadığı ya da kaybolduğu evliliklerin sonu hüsranla bitiyor. Karşılıklı anlayış, sevgi ve saygı ve evliliklerde evliliği oluşturan erkek ve bayanın görevlerini bilmeleri halinde ise bu evlilik sağlam temellere oturtuluyor ve hayat boyu sürüyor.
Dinimizde boşanmanın en büyük günahlardan biri olduğu bilinmektedir. Allah kimsenin yuvasını bozmasın. Hz. Peygamber ile Şeytan yaptığı bir konuşmada Peygamberimiz soruyor :
”Senin gözünün nuru nedir ?”
Şeytan cevap veriyor :
”Boşanan çiftler.”
Herhalde kimse şeytanın gözünün nuru olmak istemez. Ancak tek çıkar yol ise insan buna razı oluyor galiba…
Hayat kısa gelen bir battaniye gibidir.
Yukarı çekersin ayak parmakların isyan eder.
Aşağı çekersin, omuzların titrer. Ama yine de neşeli insanlar dizlerini karınlarına çeker, rahat bir uyku uyumayı başarırlar.
Can Dündar diyor ki :
Evlilik inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi bitirdiğim bir kurum. Benim için 17 senede “abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum aynı zamanda da evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gezli, belki de kuruma inanmaktan geçiyor.
Evliliği, toplumun dayattığı şekilde yaşamaktansa…
Nedir bu dayatmalar?
Erkeğin muhakkak kadından yaşça büyük olması…
Eğitim seviyesinin erkeğin lehine ya da en azından eşit olması.
Bunların sadece ikisi…
Olmaz, yürümez diyor toplum…
Erkek yaşça büyük olmalı ki, kadına “Hot” dediğinde oturmalı kadın. Ya da yumuşatılıyor:
”Efendim, kadın erkekten önce çöktüğü için “hani doğum falan” küçük olmalıymış yaşı…”
Eğitimde de böyle.
Kadının çok okumuşu bilmiş olurmuş.
Evde kalmakmış layığı…
Eşim benden iki yaş büyük. Ne “hot” dememe gerek kaldı 17 senede, ne de benden önce çöktü. Yıllar içinde ben yaşlandıkça, o gençleşti.
“O Can Bey kapmışınız çıtırı” esprilerine bile muhatap oldum.
Eşim 3 Üniversite bitirdi. Ben ise bir üniversiteyi 9 yılda bitirdim.
Ne bana bilmişlik tasladı. Ne ben ona ezik baktım. Kulağa gelen müzik tekse de onu oluşturan notalar farklıdır der Halil Cibren…Bunu unutmadık biz.
Ben konuşurken o dinledi, ben dinlerken o konuştu 17 sene.
O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o “Haklısın bitanem” dedik. Öfke bitip, fırtına durulduğunda “ama bir de şöyle düşün” dedik. Fikrimizi savunurken farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi. Aynı amaç için savaşan neferlerdir bu hayatta…
Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı. Ortak cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık. Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon, kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da. Ama sevginin en büyük dostuydu bizim için “güve” ve güvenin ardına saklanmış “saygı” vardı daima…
Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede…
Eeee, ülkeler neler gördü? Biz çekirdek aile mi sütliman yaşayacaktık. Bir gön öyle bir girdik ki, birbirimize, ben ilk kez odamın dışında yattım bir gece. Misafir odasında…
Gece yarısı kapı açıldı, eşim,
“Ne yapıyorsun burada ?” diye sordu kapının eşiğinden,
“Uyuyorum” dedim, buz gibi bir sesle.
Gitti, gelmesi bir dakikasını almıştı elinde yastıkla …”kay yana” dedi. Daracık yatakta.
“Ne yapıyorsun ?” dediğimde :
”Benim yerim senin yanın, sen gelmezsen ben gelirim” dedi. Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine kadar sürecek… Ve bence doğrusu da bu…
Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak odamız hariç…
Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadık bir birimize. Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41. çift biz olacaktık o listede… Ama oyunun kurallarını biz koyduk… Ne de olsa bizim oyunumuzdu, oynanan…
Evlilik, hesapsız içine dalınması gereken bir oyun bence… Topluma kulaklarını tıkayarak hem de… Ne benim, ne de bizim sözlerimizle.
Sadece gönlümüzden geçtiğince dediği gibi Ataol Bahremoğlu'nun :
“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var. Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına…
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır.
Ve hayat sunulmuş bir armağandır insana…
***             ***
Gerçekten çok anlamlı bir yazı. Belki beni tanıyanlar”sen yapabildin mi” diye sorabilirler. Haklı olabilirler ama, Nasreddin Hoca'nın sözünü de hatırlayın:
“Benim dediğimi yapın, gittiğim yoldan gitmeyin.”
Tabi bazı ayrılıklar, birlikte olmaktan daha iyi olduğunu da bilmek lazım. Ayrılıkların arkasında yatan gerçekleri birazda ayrılığı yaşayanlar bilirler. Evliliği kimi zaman bazı kimseler kendilerini temizletmek için yaparlar ve onu yaptılar mı, yollarına devam ederler.
Dileyelim, kimse ayrılık şarkısını okumasın.
İkizlerim Azra ve Arda
Yukarı Dön
sengul Açılır Kutu Gör
Pırlanta Üye
Pırlanta Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 11 Kas 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 10081
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Nis 2008 Saat 18:40
çok teşekürler Yeşim...Clownharika  bir yazıThumbs%20Up
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.

Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.

Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.

Yukarı Dön
superisi Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 01 Ara 2007
Konum: MANİSA
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3387
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Nis 2008 Saat 19:44
Canım tek kelimeyle harika bir yazı. Paylaşımın için teşekkürler.Dilerim herkes okur.
ZÜLAL(Bookworm)
Yukarı Dön
rüyabebek Açılır Kutu Gör
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 25 Mar 2008
Konum: Karaman
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 1036
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 19 Nis 2008 Saat 10:47

ClapClapClapyeşim çok güzel ellerine saglıkClapClapClap

Yukarı Dön
oğuzkağan Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 10 Oca 2008
Konum: Sinop
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2959
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 19 Nis 2008 Saat 21:17
ClapClap
[
Yukarı Dön
HaYaL Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye

Gece Bekçisi

Kayıt Tarihi: 14 Kas 2007
Konum: Denizli
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3493
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 20 Nis 2008 Saat 02:02
Can Dündar deyince olay bitiyor bence. bukadarmı güzel, bukadarmı akıcı olur bir yazıClapClapClap
teşekkürler canım bizlere bu yazıyı okuma fırsatı sağladığın içinClownClown
Yukarı Dön
hilal Açılır Kutu Gör
Kıdemli Moderatör
Kıdemli Moderatör

Seha'nın Annesi Forumun İnci Tanesi

Kayıt Tarihi: 28 Eki 2007
Konum: Diyarbakır
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 21227
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 20 Nis 2008 Saat 15:16
can dündar işte ClapClapClapne söylenebilirki harikaClapClapClapteşekkürler paylaşımın içinClown
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
  Konu Paylaş   

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

  | İletişim | Reklam | Gizlilik İlkeleri Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.