Eşiniz Artık Bir Baba
Aileye
yeni bir bebek gelişi, ailedeki en önemli değişimlerden biridir. Bazen
bu büyük değişikliklerin karşısında anne babalar ne yapacaklarını
bilemeyebilirler. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı hissi ile
paniğe kapılabilirler. Çünkü onlar artık karı - koca değil anne - baba
olmak için adımı atmışlardır. Anne - babalık ve karı - kocalık
birbirinin içine geçmiş ama birbirinden ayrılan iki roldür.
Her
aile çift olma ve sorunları çözme birikimine ve yeteneğine sahiptir.
Ancak anne ve baba zaman zaman bu birikimleri kullanamaz hale gelip,
pratikte tıkanabilir. Bu alışma dönemini rahat ve huzurlu atlatabilmek
için her iki tarafın da öncelikle bebeği istemesi ve kararlı olması
gerekiyor.
Yeni doğan bebek, aslında şartlar olumlu olsa
bile ailede stres yaratabilir. Bu doğaldır. Fakat stres faktörü yüksek
ilişkilerde anne-babalar, bebeği karşılamada ve kabullenmekte daha
fazla zorlanırlar. Özellikle stresli ilişkilere sahip bu çiftlerin
yaşanabilecek krizlerle baş etme becerilerindeki eksiklik, kriz
anlarında dayanışma içerisinde olmamaları, tartışma anlarında
birbirlerini suçlayıcı tavırları yeni bebek gibi bir oluşumda daha da
tetiklenir.
Bebeğin aileye katılmasıyla birlikte ilk olumsuz değişimler başlar.
Ailedeki
bu büyük değişiklik karşısında, her iki taraf da endişe, kaygı, stres,
üzüntü hissedebilir. Bu duyguların paylaşılması yaşanılan olayı daha
başa çıkılabilir bir hale getirir. Aksi takdirde taraflardan biri
kendini yalnız, umutsuz ve suçlu hissedebilir. Bu dönemde aslında her
iki taraf da farklı konularda zorluk çekerler. Babalar; ailenin
geçimini sağlamakla, ailenin dışında kalmakla baş etmeye çalışırken,
anneler ise uykusuzluk, yorgunluk, eşleri tarafından eskisi kadar ilgi
görememek gibi birçok duygusal sorunla baş etmeye çalışırlar. Yeni anne
babanın karı - koca olarak kalabilmeleri ve evliliklerine sahip
çıkabilmeleri son derece önemlidir. Çünkü eşlerin evliliklerinden
aldıkları tatmin düzeyi ve buradan duygusal olarak beslenebilmeleri,
bebeklerine gösterecekleri sevgi düzeyini de etkiler.
Genellikle
hamilelik süreci özel olarak anne ile ilişkilendirilir. Fakat günümüzün
getirdiği koşullar ile babanın çocuk hayatındaki yeri gittikçe geniş
daha fazla önem taşımaya başlamıştır. Politik, sosyal ve ekonomik
şartlar babanın aile içindeki payının artmasına neden olmuştur. Çalışan
anne sayısının artması, babanın da bebeğin gelişiminde aldığı
sorumluluğu arttırmıştır.
Babalara önemli görevler düşüyor.
Hamilelik
öncesinde olduğu gibi sonrasında da babalara birçok önemli görevler
düşmektedir. Bu arada annenin yaşadığı fiziksel ve duygusal değişimler
göz ardı edilemez. Anne hamilelik döneminde kendi içsel süreçlerini de
gözden geçirmeye başlar, kendi çocukluğu ve kendi annesiyle olan geçmiş
sorunlarıyla yüzleşmeye çalışır. Bu noktada babanın eşine verdiği
duygusal destek çok önemlidir.
Babalık rolü tıpkı annelik
gibi bebeğe sahip olmayı istemekle başlar. Baba adayının bebeğiyle olan
ilk iletişimi annenin hamilelik döneminde eşine yardımcı olmasıyla
başlar. Hamileliğin her aşamasını takip etmek, anneye bebeğe hazırlık
aşamasında duygusal ve fiziksel destek vermek, bebeğin gelişimini takip
etmek, doktor kontrollerinde bulunmak bu role hazırlığın önemli
adımlarındandır.
Bebek yapmayı planladıktan sonra anne -
babanın bebek daha dünyaya gelmeden nasıl bir çocuk yetiştirmek
istedikleriyle ve hayal ettikleriyle ilgili paylaşımları ileriki
ilişkileri açısından oldukça faydalıdır. Aileniz için önemli olan
noktaları ifade edip mümkün olduğu kadar ortak bir karara varmanız hem
anne - babalık rolü hem de karı - koca ilişkiniz açısından önemli bir
noktadır.
İlk aylarda bebek anneye muhtaçtır.
ilk
aylarda bebeğin fiziksel ve duygusal olarak anneye çok ihtiyacı vardır.
Baba, “ben bu ilişkinin dışında kaldım” demek yerine, anne - bebek
arasındaki yoğun birlikteliğin doğal olduğunu, bu durumun kendisinin
dışarıda kalmak anlamına gelmediğini bilmelidir. İlk iki yıldan sonra
artık bebek anne ve babaya eşit mesafededir. Baba, bebek için dış
dünyanın ilk temsilcidir. Bazı teorisyenler, annenin bebekle olan
ilişkisinin bebeğin daha sonraki kişiliğini ve sosyal ilişkilerini
büyük ölçüde biçimlendirdiğini savunurlar. Diğer yandan da babanın 2
yaş evresinden sonraki dönemlerde daha etkili olduğu belirtilmiştir.
Yapılan çalışmalarda baba- çocuk ilişkisinin; zeka, psiko-seksüel ve
kişilik gelişimini etkilediği de görülmektedir.
Kız çocuklar annelerini, erkek çocuklar babalarını model alırlar.
Baba,
erkek çocuk için model, kız çocuk için karşı cinsin temsilcisidir.
Erkek çocuklar erkeksi gücü, mücadeleyi, rekabeti, yenme ve yenilmeyi
baba ile deneyimler. Kızlar ise erkek dünyasına ait ilk yatırımlarını
babaları sayesinde oluştururlar. Anne ve babanın çocuğun eğitimindeki
yeri birbirini tamamlar ve destekler niteliktedir. Baba genellikle
disiplini sağlayan, anne ise aileyi bir arada tutan kişi olarak
görülür.
Anne ise kız çocuk için model, erkek çocuk için
karşı cinsin temsilcisidir. Anne - baba – çocuk ilişkisinde sadece
çocuğun anne babasıyla olan birebir ilişkisi değil, anne- babanın kendi
arasındaki ilişkisi de önemlidir. Anne ve babanın birbiriyle uyumlu
olması, çocuğun kendisiyle ve dünyayla barışık, bağımsız ve mutlu bir
birey olabilme yolundaki uğraşında en büyük yardımcı etkendir. Anne ve
babanın birbirleriyle uyumlu olması hiç bir zaman tartışmaların
olmayacağı anlamına gelmez. Çünkü tartışmalar da insan doğasının bir
parçasıdır. Ancak tartışmaları olumlu şekilde sonuçlandırmak çocuk için
yapıcı bir örnek oluşturacaktır.
Eşler birbirleriyle diyalog ve paylaşım içinde olmalı.
• Bebeğiniz doğmadan önce çocuk yetiştirme üzerine olan beklentilerinizi paylaşın.
• Bebeğinizle
ilgili kararlar alırken bu kararların ortak alındığından emin olun.
Böylece kimse dışarıda kalmış hissine kapılmayacaktır.
• Yeni anne
olanlar bebekleriyle çok fazla vakit geçirirken “anneliğe” çok fazla
odaklanabilirler. Ancak, çocuklarının sağlıklı gelişimleri için bir
anneye olduğu kadar bir babaya ve iyi bir karı-koca ilişkisine de
ihtiyaçları vardır.
• Birbirinizi suçlamadan duygularınızı paylaşın. Bu üzerinizde olan gerginliği azaltacaktır.
• Problemlerle karşı karşıya kaldığınızda kimin suçlu olduğuna değil, problemi birlikte çözmeye odaklanın.
• Değişen hayat tarzınıza rağmen mutlu bir evlilik için vazgeçilmez olan alışkanlıklarınıza sahip çıkmaya çalışın.
• Gün içinde kısa bir zaman için bile olsa, eşinizle bebeğinizin dışındaki konularda sohbet edin.
• Bebeğinizin
bakımı ile ilgili yardım alın. Bu şekilde en azından haftada bir de
olsa kendinize zaman ayırabilirsiniz. Sizin mutlu olmanız, bebeğinizin
sağlıklı gelişimi ve mutlu olması açısından önemlidir.
• Bu bebek
sizin sevginizden ve beraberliğinizden ortaya çıktı. Eşinizle sadece
bir bebek büyütmek için bir araya gelmediğinizi unutmamalısınız.