Forum Anasayfası Forum Anasayfası > ARŞİV > 2007'den bu yana açılan çeşitli konular
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar RSS - dar ayakabi?
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli Forumdar ayakabi?

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
dilek yiğitcan Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 31 Mar 2010
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3604
Mesajın Direkt Linki Konu: dar ayakabi?
    Gönderim Zamanı: 01 Şub 2013 Saat 19:19
O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler.

Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde. Tek ayakkabı yapan dükkánında ayakkabıcı çıplak ayağımı bir kartonun üzerine koydu, iyice basmamı söyledikten sonra a...ğzındaki kurşun kalemi eline alıp ayağımın çevresini çizdi.

O ayağımın çizildiği karton benim ayakkabı numaramdı.

Günlerce yeni ayakkabılarımın hayalini kurdum. Babamın anlattığına göre ayakkabılarım siyah ve bağcıklı olacaktı.

Kapının her çalınışında koştum.

Ayakkabılarım bayramdan bir gün önce geldi, siyah-bağcıklı.

O gün onları giymedim. Bayram gecesi yatağımın altına yerleştirdim yeni ayakkabılarımı.

Arada bir kalkıp kutusundan çıkartıyor, yere koyuyor, yukarıdan, yandan, önden bakıp duruyordum. Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanlığında kim bilir kaç kez okşadım.

Uyku girmedi gözüme.

Sabahleyin ev ahalisi kalktığında, ayakkabı kutusu kucağımda sandalyede oturuyordum ben.

Ayakkabımı babam giydirdi.

Ayağıma olmamıştı ayakkabılarım, dardı ve canımı yakmıştı.

Ama bunu babama söylemedim. O "Sıkıyor mu?" diye sordukça "Hayır" yanıtını veriyordum. "Dar, ayağımı acıtıyor" desem, geri gidecekti ayakkabılarım ve ayakkabıcının hemen bir yeni ayakkabı yapması olanaksızdı.

O bayram sabahı canım yana yana yürüdüm.

Bir süre sonra acı dayanılmaz oldu.

Dişimi sıktım.

Topalladım.

Soranlara "Dizimi vurdum" dedim, ama ayakkabılarımın ayağımı sıktığını kimseye söylemedim.

*

Doğrusunu isterseniz yaşam dar ayakkabıyla yürümektir.

Kimi zaman dar bir maaş, kimi zaman sevimsiz bir iş...

Kimi zaman bir mekan dar ayakkabı olur bize, kimi zaman bir çevre, kimi zaman bir sokak, ya da bir şehir...

Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, beraberlikler bir dar ayakkabıya dönüşür.

Kimi zaman zamandır dar ayakkabı, geçmek bilmez.

Kimi zaman zenginlik, kimi zaman başınızı koyduğunuz yastık...

Canınız yanar.

Topallaya topallaya gidersiniz.

Sonradan öğrendim yaşamın dar ayakkabıyla yürüme sanatı olduğunu...

Bekir COŞKUN
Devamını Gör
Fotoğraf: Dar Ayakkabı ( tavsiye ederim )

O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler.

Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde. Tek ayakkabı yapan dükkánında ayakkabıcı çıplak ayağımı bir kartonun üzerine koydu, iyice basmamı söyledikten sonra ağzındaki kurşun kalemi eline alıp ayağımın çevresini çizdi.

O ayağımın çizildiği karton benim ayakkabı numaramdı.

Günlerce yeni ayakkabılarımın hayalini kurdum. Babamın anlattığına göre ayakkabılarım siyah ve bağcıklı olacaktı.

Kapının her çalınışında koştum.

Ayakkabılarım bayramdan bir gün önce geldi, siyah-bağcıklı.

O gün onları giymedim. Bayram gecesi yatağımın altına yerleştirdim yeni ayakkabılarımı.

Arada bir kalkıp kutusundan çıkartıyor, yere koyuyor, yukarıdan, yandan, önden bakıp duruyordum. Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanlığında kim bilir kaç kez okşadım.

Uyku girmedi gözüme.

Sabahleyin ev ahalisi kalktığında, ayakkabı kutusu kucağımda sandalyede oturuyordum ben.

Ayakkabımı babam giydirdi.

Ayağıma olmamıştı ayakkabılarım, dardı ve canımı yakmıştı.

Ama bunu babama söylemedim. O Sıkıyor mu? diye sordukça Hayır yanıtını veriyordum. Dar, ayağımı acıtıyor desem, geri gidecekti ayakkabılarım ve ayakkabıcının hemen bir yeni ayakkabı yapması olanaksızdı.

O bayram sabahı canım yana yana yürüdüm.

Bir süre sonra acı dayanılmaz oldu.

Dişimi sıktım.

Topalladım.

Soranlara Dizimi vurdum dedim, ama ayakkabılarımın ayağımı sıktığını kimseye söylemedim.

*

Doğrusunu isterseniz yaşam dar ayakkabıyla yürümektir.

Kimi zaman dar bir maaş, kimi zaman sevimsiz bir iş...

Kimi zaman bir mekan dar ayakkabı olur bize, kimi zaman bir çevre, kimi zaman bir sokak, ya da bir şehir...

Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, beraberlikler bir dar ayakkabıya dönüşür.

Kimi zaman zamandır dar ayakkabı, geçmek bilmez.

Kimi zaman zenginlik, kimi zaman başınızı koyduğunuz yastık...

Canınız yanar.

Topallaya topallaya gidersiniz.

Sonradan öğrendim yaşamın dar ayakkabıyla yürüme sanatı olduğunu...

Bekir COŞKUN
 


Düzenleyen dilek yiğitcan - 01 Şub 2013 Saat 19:22
Hayat bana verdiklerini düşündüm Sonra Bir de Aldıklarını, Çok Pis Kazıklanmışım .
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
  Konu Paylaş   

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

  | İletişim | Reklam | Gizlilik İlkeleri Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.