Şiddet gören erkek çocuğu, kişilik bağımsızlığını kazanamadığı durumda babası gibi şiddet eğilimine sahip oluyor.
Şiddet nedeniyle eşinden ayrılma kararını veren kadınlara eşlerini yavaş yavaş ikna etmelerini öneren avukat Birsen Yılmazer, şiddet gören erkek çocuğun kişilik bağımsızlığını kazanamadığı durumda babası gibi şiddet eğilimine sahip olacağını söyledi.
50 yılını hukuk sistemine adayan KADER, Türk Kadınlar Birliği gibi birçok kadın oluşumunda görev alan hukukçu Birsen Yılmazer, son iki yıl da kadına yönelik şiddetin yüzde 40 arttığını söyledi. Eğitimli kadınlara yönelik saldırının psikolojik şiddet biçiminde olduğunu belirten Yılmazer, "Eğitimsiz kadına da şiddet, dayak ya da maddi şiddet olarak dönüyor. Eğitimsiz kadın sopayla, eğitimlisi şamdanla şiddet görüyor" dedi.
'KADIN YOLUN BAŞINDA AYRILMALI'
Boşanma aşamasına gelen kadınlara 'Senden boşanıyorum' yerine 'Artık dayanamıyorum, sağlığım bozuldu' demelerini öneren Yılmazer, "Şiddet görüp ayrılma kararını veren kadın, eşini yavaş yavaş ikna etmeli, bir daha asla evlenmeyeceğini söylemeli. Asi başkaldırışlar ne yazık ki şiddetin ölçüsünü kaçırıyor, cinayetlere zemin hazırlıyor" diye konuştu.
Şiddet uygulanan ailelerde iki tip çocuk yetiştiğine dikkat çeken Yılmazer, şöyle konuştu: "Şiddet uygulanan ailelerde iki tip çocuk yetişiyor. Çocuk kişilik bağımsızlığını kazanırsa babadan nefret ediyor ve ondan uzaklaşıyor. Kişilik bağımsızlığını kazanmazsa babayı taklit ederek, gelecekte kadına şiddet uygulayan biri haline geliyor. En tehlikelisi de bu. Çünkü çocuğun babayı taklit etmesi nedeniyle giderek daha dayakçı bir toplum ortaya çıkıyor. Kadınlar şunu unutmamalı, erkeğin eli bir kez oynadı mı, devamı gelir. Bir kez dahi şiddet uygulayan erkek, her an yine şiddet yüzünü gösterebilir. Yolun başında bu kişiden ayrılmak gerekir."
Düzenleyen yasemin - 14 Eki 2011 Saat 11:21