Bebeklerimizle Oynadığımız Her Oyunu Anlatalım...

   Merhaba arkadaşlar.
Bebeklerimizin sakinleşmesi, ruhsal gelişimleri ve öğrenme yeteneklerini geliştirecek küçük oyunlar yaparız. Bunlar yemek kadar önemlidir ama bunların sürekliliğini de sağlamak açısından sizlerle günlüğüme ileride Nil'im de yararlansın diye yazdıklarımı paylaşmak istiyorum. Sizler de böyle oyunlar oynuyorsunuzdur ve inanın benim bilmediğim birçok şey olduğunu düşünüyorum. O nedenle ben yazdım ve sizlerin de görmesini istedim. Umarım yararı olabilir. 

Fıstık, fıstık, fıstık denildiğinde hoşuna gidiyor. 
Hoplayıver çekirge şarkısında 7,5 aylıkken oynuyor ve şarkıyı söylemeye çalışıyor. 
Bir aslan miyav dedi, mini mini bir kuş, benim iki elim var şarkıları favorileri. Benim iki elim var şarkısında elleriyle oynuyoruz ve bunu ben uydurdum. “Benim iki elim var. Bir elimde beş parmak, diğerinde beş parmak. Etti sana on parmak Biiir ikiii üüüç dööört beş, altııı, yediiii, sekiiiiiz, dokuuuuz, on” diyorum ve şimdiden basit sayma becerisini kazandırmaya çalışıyorum 
Benim annem güzel annem şarkısı onu rahatlatıyor. 
Vardar Ovası şarkısı meme emerken hiç aralıksız emmesini sağlıyor. 
Minik Nil ninnisine hem bayılıyor hem de oynamaya başlıyor. 7,5 aylık 
Turkcell tavuk reklamı ve melodisini çok seviyor. 
Ce-e oyunu onun vazgeçilmezi. Mama sandalyesinin önünde saklanıp ayaklarıyla oynarken “Burada bişiii varmışşş burada burada buradaaaaa” diyerek sonra kendimi gösterip ce-eee diyorum. Bir de saçlarını kurularken hoşuna gitmediği için bunu havluyla kurularken yüzünü örtüp saçlarını kuruturken yüzünü de örtüyorum. Sonra işime azar azar ara verince ce-e diyorum. Bunu hırkalarıyla kendi de yapmaya başladı. Yüzünü kapatıp açıyor ve bizim ce-e dememizi bekliyor zilli. Bu arada bu ce-e oyunu hakkında güzel bir bilgi edindim. Sevimli gülücükler ve verdiği mutluluğun yanı sıra, bu basit oyun miniklere insanların yanlarından gidebileceklerini ama bunun onları terk ettikleri anlamına gelmediğini ve yanlarına geri döneceklerini Öğretiyormuş. Çok da sevindim. 
Altını değiştirirken bebek bezlerinin üzerinde bulunan hayvanları bir bir anlatıp sesleri varsa taklit ediyorum. Sürekli yaptığım için buna alıştı ve yapmazsam benden bekliyor. Mesela onla bir oyun geliştirdik. İlk bezlerinde ayı, fil ve köpek veya snopy vardı. Ayı çıkınca babamız, fil çıkınca ben ve snopy çıkınca da o kazanıyordu. Bunu zamirlerle değil isimlerle yapmak ona kişileri anlatmak daha iyiymiş bunu da okumuştum bir yerlerde. 
Yine altını değiştirirken çok kıvrandığı için sıkılmasın diye ayaklarını havada birleştirip yüzümü saklıyorum. Sonra da ayaklarını açıp arasından çenemle göbeğini gıdıklıyorum. Çok da gülüyor. Ayrıca dönmesin diye eline mutlaka bir oyuncak veriyorum onla oyalanırken de altını kolayca değiştirebiliyorum. Mutlaka konuşarak halletmek çok verimli oluyor.

Düzenleyen duygu07 - 29 Ara 2007 Saat 00:03