Tedavi Gerektirmeyen Cilt Problemleri
Bebeğin cildinde zamanla kendiliğinden kaybolacak ve hiç tedavi gerektirmeyecek bazı problemler olabilir. Hiç telaşlanmayın, Eğer problemin çok uzadığını hissederseniz doktorunuza başvurunuz.
Yaygınca görülen bu tür cilt problemleri şunlardır:
Cilt Soyulması:
Bebek, ana rahmindeyken cildinin üzeri mumsu, koruyucu bir madde ile kaplıdır. Bu tabakanın yıkanarak zorla çıkarılmasına gerek yoktur. Zaten bu tabaka kendiliğinden banyolar sırasında yıkandıkça kaybolacaktır. Bu sırada cildin soyulması da mümkündür. Özellikle biraz erken veya biraz geç doğan bebeklerde, cilt soyulması daha da belirgindir. Bunun nedeni çok iyi bilinmemekle birlikte, doğumdan önce, bu bebeklerin cildini kaplayan mumsu koruyucu tabakanın, tüm cildi kaplayacak miktarda olmadığı düşünülmektedir. Cilt soyulması birkaç hafta içinde kendiliğinden biter. Bu dönemde dikkat edilecek en önemli konular, banyosunu yaptırırken yumuşak bir ürün kullanmak ve bebe yağı gibi nemlendirme gücü yüksek bir ürün ile cildini sürekli nemli tutmaktır.
Cilt kuruluğu:
Aşırı cilt kuruluğu bazen de ailesel nedenlere bağlı olabilir. (Ekzema veya atopik cilt rahatsızlıklarına yatkınlık gibi). Cilt kuruluğu aşırı ise bebeğe rahatsızlık verir. Banyosunda kullanılan ürün ve bol bebe yağı ile cildi nemlendirerek onu rahatlatmak gerekir. Bu uygulamayla belirtilerin geçmesi gerekir. Aşırı kuruluk geçmez, kaşıntı ve giderek ekzema belirtilerine dönüşürse bu, bebeğin rahatsızlığını arttıracaktır. Bu durumda, bebeğin bir sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekir. Doktor, ilaçla tedavi önerebilir. Bebeğe, üzerine sıkı oturmayan bol pamuklu giysiler giydirmek ve onu çok sıcak, çok soğuk ve rüzgarlı ortamlardan, ev bitkilerinden, evcil hayvanlardan, polenlerden ve sigara dumanından uzak tutmak gerekir. Enfeksiyonlara karşı yatkın olabileceği hatırlanarak, cildinde ekzema olan bebeklerin, cilt yaraları, uçuk gibi rahatsızlığı olan yetişkinlerden de uzak tutulmasında yarar vardır.
Başta Konak:
Bebeklerde aşırı miktarda üretilen yağsı maddelerin birikimi sonucu kuru cilt kabukları halinde, şapka gibi kafa derisini kaplayan beyaz, ya da sarımsı-kahverengi tabaka oluşur. Yumuşak tutulduğu ve zorlanarak taranmadığı sürece bebeğe acı vermez. İyi bir bakım konak probleminin tedaviye gerek kalmadan kaybolmasını sağlayacaktır. Bunun için, hergün banyodan önce bebe yağı ile masaj yapılarak konakların yumuşatılması, sonra da bebe şampuanı ile yıkanması ve yumuşak hareketlerle saçın fırçalanması yeterli olacaktır.
Döküntüler:
Yeni doğan bebekte görünüşleri birbirinden farklı, değişik tipte döküntüler görülebilir. Bunlar kısa süre içinde kendiliğinden kaybolurlar, endişe etmeye gerek yoktur. Sık rastlanabilen döküntüler şunlar olabilir:
Süt Döküntüsü (Milia): Yeni doğan bebeğin burnunda veya alnında görülebilen, beyaz veya bazen sarımsı noktacıklardır. Bazen çenede de görülebilirler. Süt ile hiçbir ilgisi olmayan bu minik noktacıklar, cilt gözeneklerinin tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bebeğin cildi yeni dış ortama alışınca bu noktacıklar da kendiliğinden birkaç hafta içinde kaybolur. Herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Gözenekleri açmaya sakın çalışmayın. Cildi tahriş edip, mikrop kapmasına yol açabilirsiniz.
Sıcak döküntüsü/Ter bezleri iltihabı (Miliaria): Hafif kabartılar halinde, kırmızı renkli, sivilce görünümünde döküntülerdir. Bu döküntü, bebeğin yüzünde veya vücudunun giysi ile kaplı tutulan yerlerinde görülebilir. Bebeğin fazla sıcak tutulması nedeniyle ortaya çıkarlar. Bebeği aşırı giydirmemek, daha serin ortamda bulundurmak, (oda ısısı 18-22°C olacak şekilde) cildini kuru ve temiz tutmak dışında bir tedaviye gerek yoktur.
Bebeklik Sivilcesi: Görüntüleri, yetişkinlerde görülen sivilce gibidir. Doğum öncesi anneden aldığı hormonların etkisiyle oluşurlar. Birkaç hafta içinde kendiliğinden geçecektir ve hiçbir tedaviye gerek yoktur. Cildi temiz tutmak yeterlidir.
Toksik Eritem: Vücudun herhangi bir yerinde görülebilir. Ciltte, güneş yanığı gibi kızarıklıkla çevrelenmiş kesecikler veya kabartılar halinde görülen bir döküntüdür. Tek tek, dağınık halde veya gruplar halinde olabilir. İlk haftalarda görülen bu problem, kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez.
Dudaklarda görülen minik kabartılar: Emme hareketi nedeniyle bebeğin hassas dudak derisinde görülebilirler. Dudak derisindeki bu kabartılar da kendiliğinden geçer.
Yanaklarda görülen döküntüler: Ekzemalı bebeklerde daha sık görülmekle beraber, bazı bebeklerin yanaklarında görülen bir döküntü türüdür. Yanaklarda cilt, kırmızı ve oldukça kurumuş görülür. Genellikle, ıslak kalan ciltte görülür. Örneğin, uyurken ağzından akan salyanın yastığını ıslatması nedeniyle bebeğin yanağı sürekli bu ıslaklıkla temas halinde kalabilir. Bu tür döküntüyü önlemek için, bebeğin cildi yumuşak, temizleyici bebe losyonuyla silinerek temizlenmeli ve nemlendiriciler kullanılarak yumuşak tutulmalıdır.
Doğum Lekeleri:
Bazı bebeklerin vücudunun herhangi bir yerinde görülebilen ve doğum lekesi olarak adlandırılan lekeler olabilir. Çoğu doğum sırasında bebeğin maruz kaldığı basınç nedeniyle ortaya çıkar. Kısa bir süre sonra kendiliğinden kaybolurlar. Bazıları ise daha uzun süre kalabilir veya önemli bir problemin belirtisi olabilirler.
İlk olarak, bir süre sonra kendiliğinden kaybolan, tehlikesiz doğum lekelerine bir göz atalım:
Leylek Isırığı: Göz kapaklarında, alında veya ensede görülen minik kırmızı lekelerdir. İnce kan damarlarının genişlemesi nedeniyle oluşurlar. Zararlı değillerdir. Göz kapağı veya alındaki-ler, aylar sonra da olsa kaybolurlar. Ensede olanlar genellikle kalıcıdırlar.
Çilek Hemanjiyomu: Başlangıçta büyüme eğilimi olan hafif kabarık, sün-gerimsi, gelişigüzel şekilli çileğe benzeyen bu kırmızı lekeler uzun süre kalıcı olurlar. Buluğ çağında kendiliğinden kaybolurlar.
Porto Şarabı Lekelesi: Pembe, kırmızı renkli bu lekeler de genellikle bebeğin yüzünde görülür. Yeni doğan bebekte pek farkedilmeyecek kadar açık renkte olan bu lekeler, giderek koyulaşır. Cilde çok yakın olan kılcal kan damarları nedeniyle oluşurlar. Kalıcı olan bu lekeler de, günümüzde lazer tedavisi uygulanarak yok edilebilirler.
Mongol Lekesi: Bu lekeler bebeğin sırtında, kalçalarında geniş alanlara yayılmış bir morartı olarak görülürler: Esmer bebeklerde daha yaygın olarak görülmektedirler. Çocukluk yaşlarına (4-7 yaş gibi) kadar kalıcı olabilirler. Fakat kesinlikle zararsızdırlar.
Anne Babalara Pratik Öneriler |
- Ciltteki çoğu lekelerin ve izlerin doğumu izleyen bir iki hafta içerisinde kaybolacağını aklınızdan çıkarmayın.
- Bebeğinizin bulunduğu ortamın hijyenik şartlarına ve bebeğinizin bakımında temizliğe önem verin.
- Bebeğinizin cilt bakımında kullandığınız ürünlerin hipoalerjik, pH değerleri nötral ve yumuşak formüllü olmasına dikkat edin. Satın alırken de etiketinde bu bilgilerin yazılı olduğu ürünleri seçin.
- Ekzema gibi cilt rahatsızlıkları olan bebekleri sağlık kuruluşlarına götürmeyi ihmal etmeyin.
- Bebeğinizin cildini her zaman bebe yağı veya nemlendirici kremle nemlendirin.
|
- Banyo sırasında alkali sabun içermeyen banyo köpüğü veya yumuşak formüllü bebe sabunu kullanın.
- Gerçek göz yakmayan formüllü şampuan kullanın. Bebek gözünü kapayamayacağı için gözüne kaçacak şampuan, banyoyu sevmemesine yol açabilir.
- Alt temizliğinde su ve pamuk veya temizleme losyonu kullanarak tüm kirlilik ve yağsı atıkları bebeğinizin cildinden tamamen temizleyin.
- Konakları zorlayarak çıkarmamaya dikkal edin.
- Bebeğinizi pişikten koruyun.
|
Pişik Nedir?
Pişik bebeklerin karşılaştığı en yaygın ve en karmaşık cilt sorunlarından biridir. Hemen hemen bütün bebekler bir şekilde pişik problemiyle karşılaşırlar. En sık rastlandığı dönem ise 0-18 aylar arası dönemdir.
Pişik, bezli bölgede cilt tahrişi ve kızarıklığı şeklinde ve bazen de daha ciddi boyutta bir problem olarak görülür. Bebek cildinin idrarla temas ettiği bezli bölgede meydana gelir. Pişik tek başına görülen bir olay değildir