Annelerin emzirmesini
mümkün kılan reflekslerden biri de “süt fışkırtma refleksi”dir (milk
ejection reflex - oxitocin reflex – let down reflex). Emziren pek çok
annenin zaman zaman gözlemlediği bir olay vardır. Süt meme ucundan ince
çizgiler-iplikçikler halinde fışkırır. Her iplikcik, meme ucundan
dışarı açılan bir süt kanalından gelmektedir.
Memedeki
süt bezlerinin etrafında ince kas hücreleri vardır. İşte bu kas
hücreleri kasılınca süt, süt kanallarına doğru ilerler. Sonuçta meme
ucundan dışarı fışkırır. Bu kas hücrelerinin kasılmasını “oksitosin”
hormonu sağlar. Pek çok kadın emzirmenin başında, memedeki bu kas
hücrelerindeki sıkışmayı, kasılmayı hisseder. Bu, sütün akmaya
başlayacağının işaretidir.
Bebeğin
emmesiyle, meme başından kalkan uyarılar sinir uçları ile beyindeki
hipofiz bezine taşınır. Bu uyarıyla hipofiz bezinden oksitosin salınır.
Kanla meme dokusuna taşınan oksitosin kas hücrelerinin kasılmasını
sağlar. Bu olaya “süt fışkırtma refleksi” adı verilir. Bu refleks iyi
çalışmazsa memeden yeteri kadar süt akamaz.
Süt
fışkırtma refleksinin etkinleşmesi, süt salgılama refleksinden daha
karışıktır. Annenin duygu ve düşünceleri de refleks üzerinde etkilidir.
Eğer anne bebeğini sevdiğini, bebeğinin acıktığını düşünürse bebek
daha emmeye başlamadan oksitosin, salgılanmaya başlar. Memede bir
sıkışma hissedilir ve süt dışarı akar.
Üzüntüler,
korkular, ağrı (özellikle memedeki ağrı), utanma da bu refleksi olumsuz
etkiler. Annenin bebeğini anne sütüyle besleyemediğini düşünmesi,
üzülmesi bile refleksin normal koşullarda çalışmasına engel olur...