Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Genetik hastalıklar - Glikojen depo hastalığı

Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Çocuk Sağ. ve Hastalıkları Uzm. Dr. Kadir Tuğcu
Forum Adı: Çocuk Sağ. ve Hastalıkları Uzm. Dr. Kadir Tuğcu
Forum Tanımlaması: (Sorularınız ve cevapları)
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=85934
Tarih: 20 Tem 2025 Saat 03:05


Konu: Genetik hastalıklar - Glikojen depo hastalığı
Mesajı Yazan: Bilge25
Konu: Genetik hastalıklar - Glikojen depo hastalığı
Mesaj Tarihi: 12 Tem 2025 Saat 23:27
Merhaba hocam, ben size tip4 glikojen depo hastalığı şüphesi için danışmak istiyorum. Maalesef bu devirde her doktora güvenemiyoruz ve yine maalesef ki nadir bir hastalık olduğu için net bir veri yok.

Oğlum 3 buçuk yaşında ve ast alt değerleri ortalama 2 senedir yüksek. İlk kulakta sıvı birikimi ve geniz eti büyüklüğü için gittiğimizde öğrenmiştik. O dönem gittiğimiz çocuk gastroenteroloji doktoru gereksiz kullanılan antibiyotikler ve o dönem geçirilen kızamık yüzünden değerlerin yükselebileceğini söyledi. Bir sene takip önerdi ve o sene boyunca 10-15 günde bir tahlil yaptırıp değerlerine baktırdık. Değerler 140 altına hiç düşmedi ve maalesef binleri de gördük. 

Terleme, burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma ve arada horlama dışında fiziksel hiçbir şikayetimiz yoktu. Değerler yüksek olduğu için geniz etine de kulaktaki sıvıya da çözüm bulunamadı.

2 ay önce biyopsi önerdikleri için biyopsi yaptırdık ve 3 parça numune alındı. Numunelerin ikisi farklı bir hastaneye gönderildi ve o hastane iki gün içinde raporu sundu. Raporda tip 4 glikojen depo hastalığından şüphelenildiği yazıyordu. Fakat biyopsi yaptırdığımız hastane Bir ay boyunca raporu yazmadı ve bir ayın sonunda bizi arayıp çocuğun daha önceki ultrason ve çıkan biyopsi raporunu görmek istediğini söyledi. Açıkçası numuneyi kaybettiklerini düşünüp çıkan raporu göndermek istemedim ama bir hafta sonra tekrar arayıp ısrarla istediler ve gönderdim. 

Ben gönderdikten tam 2 gün sonra rapor sisteme düştü ve hemen hemen aynı şeyler yazıyordu.  akabinde bize Wes testi vermemiz gerektiğini söylediler ve tabii ki verdik. 3 ay içinde sonuçlanacakmış ve daha 2 ay geçti. Bu arada açık kaynaklardan hastalığı araştırmaya başladık ve 2 aydır resmen yıkık bitik dolaşıyoruz. Erken çocukluk çağında ölümle sonuçlandığı yazıyor her yerde. Nadir görülen bir hastalık olduğu için maalesef bir tedavisi de yok. 

Ne yapacağımızı bilmiyoruz hocam...



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 09:13
1- Çocuğunuzda şu anda; görünür bir şikayet varmı?
2- Orta kulak ile ilgili 2 makalemi Yazarlar kısmından okudunuz mu?
3- AST ve ALT hep aynı laboratuvarda mı bakıldı?
4- Açlık kan şeker değeri kaç
5- Karaciğeri büyük mü?
6- Mutlaka; soya çekim olduğu için, ailede de olması ŞART!!


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 12:28
1- Çocuğumda hala terleme, ağız açık, göz aralık uyuma (bende ve halasında da var) ve sürekli koyu kıvamlı burun akıntısı şikayetleri var.

2- Cevapladıktan sonra ilk işim okumak olacak.

3- Hayır maalesef hocam, ildeki hastanede bir kaç kere yaptırıp ilçede devam ettik. Bazen özel hastanede bazen de farklı ildeki hastanelerde yaptırmak durumunda kaldık.

4- Link açılıyorsa buradan görebilirsiniz bütün hepsini. https://enabiz.gov.tr/DoktorErisim/home?Token=ca73bd7d-5ece-496e-a36e-f4f12aeb0d5e" rel="nofollow - https://enabiz.gov.tr/DoktorErisim/home?Token=ca73bd7d-5ece-496e-a36e-f4f12aeb0d5e

5- Karaciğer normal boyutlarda, hafif yağlanma olduğu yazıyordu, yine link açılırsa görebilirsiniz ya da ben gönderirim raporu hocam.

6- Eşimin 3 kardeşi vefat etmiş. Biri anne karnında, diğeri 2 günlükken ve üçüncüsü çocukken vefat etmiş. Araştırılmadığı için bilmiyoruz hocam maalesef bu vefatlar 30 35 sene önce gerçekleşmiş. Ama şu an ailedeki çocuklarda ve yetişkinlerde tanı almış veya belirti gösteren biri yok.


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 12:51
Ben e-nabız ile uğraşamam.... Sinir sistemim buna müsait değil. 
"hızlıresim" ile gönderin.


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 14:25
Haklısınız hocam, ben yükleme yaptım tarihler de görünüyor. 
Biraz fazlalar ama bakabilirseniz çok sevinirim, sizin yorumunuz çok kıymetli bizim için...

https://hizliresim.com/c57k5ro" rel="nofollow - https://hizliresim.com/c57k5ro
https://hizliresim.com/36uyd35" rel="nofollow - https://hizliresim.com/36uyd35
https://hizliresim.com/oyimbnc" rel="nofollow - https://hizliresim.com/oyimbnc
https://hizliresim.com/na35958" rel="nofollow - https://hizliresim.com/na35958
https://hizliresim.com/r4q11kh" rel="nofollow - https://hizliresim.com/r4q11kh
https://hizliresim.com/kl1rti7" rel="nofollow - https://hizliresim.com/kl1rti7
https://hizliresim.com/4xfio12" rel="nofollow - https://hizliresim.com/4xfio12
https://hizliresim.com/ch6lqeb" rel="nofollow - https://hizliresim.com/ch6lqeb
https://hizliresim.com/mxlelnu" rel="nofollow - https://hizliresim.com/mxlelnu
https://hizliresim.com/4g8t1yh" rel="nofollow - https://hizliresim.com/4g8t1yh


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 18:15
Glikojen Depo hastalığından ziyade, geçirilmiş Enfeksiyöz Mononükleoz veya başka bir virüse(?) bağlı
enfeksiyon olabilir. 
Virüslerin bulaştıklarında 3 farklı davranış şekilleri vardır.
Litik enfeksiyon: En sık görülen şekli olup, istila ettikleri hücrelerin yokolmaları ile sonlanırlar.
Latent enfeksiyon: Bulaştıklarında hastalık yapmazlar, istila ettikleri hücre içinde müsait zaman beklerler
Uçuk virüsü bu tip virüstür. Hiç kaybolmaz, müsait ortamda "Uçuk döküntüsü" yaparlar.
Persistent enfeksiyon: İstila ettikleri hücrelerinn DNA zincirleri ile beraber bölünürler ve yok olmazlar. 
Sizdeki bu cins bir virüs enfeksiyonu olabilir. Bu durum; daha ziyade bağışıklık sistemi bozuk olanlarda
görülür.
Tedavisi yoktur. Zamanla yok olabilirler.




Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 19:58
Peki hocam bu biyopsi raporundaki PAS vs boyama tekniklerinde dallanma görülmemesi tarzında bir şey var ya. Onu da açıklar mı bu ?
Bu hastalıktan (GSD tip4) kesin olarak söz edilebilmesi için ayırıcı tanı size göre nedir?


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 20:11
Ve tabii bir de karaciğer değerlerinin 2 sene boyunca yüksek seyretmesinin sebebi de bu bahsettiğiniz virüs enfeksiyonları olabilir mi hocam?


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 22:19
Türk doktorlarının yorumlarına güvenip de teşhis koyaman...
Evet, bazı virüsler uzun süreli vucutta kalırlar ve bu değerlerin yüksek kalmasına sebep olabilirler.


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2025 Saat 22:54
Hocam, eğer ki hasta kabulünüz varsa size gelsek veya önerebileceğiniz doktorlar varsa Türk, yabancı, Türkiye veya yurtdışı hiç fark etmez, bilmek isteriz. Evladımız için yüreğimiz elimizde geziyoruz ...


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 02:03
Gizli CMV enfeksiyonunun varlığına dair en güçlü kanıt, seropozitif donörlerden organ nakli yapılan seronegatif bireylerde veya bağışıklık sistemi baskılanmış AIDS hastalarında yeniden aktif enfeksiyon görülme sıklığının artmasından kaynaklanmaktadır. CMV'nin tükürük bezleri, akciğer, gastrointestinal sistem, böbrek, karaciğer, dalak ve beyin dahil olmak üzere birçok organı enfekte ettiği iyi bilinmektedir. Ancak, gizli CMV barındıran tüm hücre popülasyonları yeterince tanımlanmamıştır. Gizli enfeksiyon için en iyi aday hücrelerin monositler olduğu düşünülmektedir.

CMV'nin (DNA) kalıcı olduğu fiziksel durum epizomal görünmektedir ve transkripsiyonel olarak sessizdir veya DNA ekspresyonunun kapsamı acil erken (IE) genlerle sınırlıdır. CMV-konak hücre ilişkisi HSV, VZV veya EBV gibi diğer herpesvirüslere göre farklı görünmektedir. Kalıcılık sırasında CMV, bağışıklık yanıtlarını birkaç düzeyde bozmaktadır: a) MHC sınıf I gibi antijen sunan moleküllerin değişmiş ekspresyonu ve hücre içi dağılımı; b) lenfosit adezyonunun (örn., ICAM-1, LFA-1) veya yardımcı uyarıcı moleküllerin (örn., B7) değişmiş üretimi; c) inhibitör faktörlerin (örn., CD55) artmış üretimi nedeniyle kompleman aracılı lizin inhibisyonu; d) IgG'ye bağlanabilen Fc reseptörlerinin aşırı üretimi ile hücre yüzeyinin maskelenmesi, böylece bağışıklık lizisinin önlenmesi; e) CMV ile enfekte hücreler tarafından bağışıklık modülatörlerinin (örn., TGF beta, TNF alfa) atılması; f) CMV, hücresel moleküllere benzeyen ve moleküler taklit yoluyla bağışıklık sisteminin tanımadığı G proteinine bağlı reseptörleri kodlar.

Bahsettiğiniz virüs enfeksiyonlarını araştırırken böyle bir yazı gördüm. Biyopsi öncesi yapılan testte 'cmv sınırda pozitif' olarak geçiyordu. igg ve IgM ikisi de pozitifti. EBV ve adenovirus te pozitif çıkmıştı. O dönem öksürük, hırıltı, burun akıntısı vardı hocam. 


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 09:39
Muhtemelen; persistent viral enfeksiyon. Asiviral tedavisi gerekir.
Türk doktorlarının virüsler hakkında bilgileri çok kısıtlıdır. 
Grip teşhis ETMEMEYE yeminli oldukları için pek virüslerle ilgilenmezler! 


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 10:41
Peki hocam hasta kabulünüz varsa size gelsek?


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 13:13
Buyurun, gelebilirsiniz. Geleceğiniz zaman telefon edin. 
0(532)226 4077


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 13:33
Teşekkür ederiz hocam, WES sonucuyla geleceğiz inşallah. 🙏

Caddebostan, Bağdat Cad. Yasemin Apt. No:312 D:27, 34728 Kadıköy/İstanbul - Asya

Adres doğru mudur hocam?


Mesajı Yazan: Dr.KadirTugcu
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 16:43
O adres; 2011'de kapattığım muayenehanenin adresi. 
Ev adresim: 
Hamam Sokak
Mert Kule Apt. No:20
Kat:18 Daire:55(B)
Caddebostan. 34738


Mesajı Yazan: Bilge25
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2025 Saat 18:51
Çok sağ olun, var olun hocam 



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat