Çocukların hayatla
tanıştıkları andan itibaren gelişimlerini etkileyen en önemli faktör
oyunlar ve oyuncaklardır. Oyun oynamak çocuğun hayatı tanıması yolunda
hiç kimseden öğrenemeyeceği konuları kendi deneyimlerini oluşturarak
öğrenmesidir. Oyun oynamak öğrenilen bir eylemdir ve bu eylemin
araçları da bilindiği gibi oyuncaklardır. Oyun aynı zamanda sosyal ve
toplumsal olarak bir uyum gösterme işlevine sahiptir. Bir anlamda
çocukların kendileri dışındaki her şeyle iletişim kurmalarının yoludur.
Çevresiyle iletişim kurmakta kullandığı bir dil ve anlatım biçimidir.
Bir çocuğun hayatında oyunun tartışılmaz bir önemi vardır. Çocuk oyun
oynarken aslında duygularını ve ihtiyaçlarını ifade edebilmekte ve
birçok sorununu da kendi başına çözebilme yeterliliği kazanmaktadır.
Aynı zamanda toplum ve ahlak kurallarına uyum göstermeyi de oyun
yoluyla öğrenir. Her şeyin ötesinde bir sorun yaşadığı düşünülen
çocukları sadece oyun oynarken izlemek bile sorunun kaynağı hakkında
önemli bilgiler edinmemizi sağlar. Çocuklar oyun oynarken son derece
doğal, içten ve maskesizdirler. O nedenle gerekli bütün bilgilere oyun
oynarken izlemekle ulaşılabilir. Çocuk oyun oynarken hem yaşadığı
sıkıntıları dışa vurur, hem çevresiyle ilişki kurmayı öğrenir, hem de
sosyal ve toplumsal bir birey olmanın ilk adımlarını atmaya başlar.
Oyun oynamanın bu kadar önemli etkileri olduğu göz önünde
bulundurularak, çocuğa fırsatlar yaratılmalı ve oyun oynaması teşvik
edilmelidir. Burada önemli olan diğer bir faktör ise oyuncaklardır.
Çocuk gelişiminde oyuncağın rolü
Çocukların gelişim süreçleri içinde zihinsel, bedensel ve psiko-sosyal
gelişimlerini etkileyen, biçimlendiren ve düzenleyen; yaratıcı
yönlerini ve hayal güçlerini geliştiren, yeteneklerinin ortaya
çıkmasını destekleyen her tür oyun malzemesi oyuncak olarak
isimlendirilir. Oyuncak olarak değerlendirilmesi için sadece hazır
yapılmış bir ürün olması gerekmez. Çocuğun oyun oynarken kullandığı her
türlü materyal oyuncaktır. Kum, kil, hamur, su, boş kutular, ipler,
kağıtlar da aynı kapsam içinde yer alır. Oyuncaklar, çocuğun doğal
yeteneklerini ortaya çıkarabilen ve bu yolla onun eğitimini de sağlayan
oyun malzemeleridir. O nedenle oyuncaklardaki en önemli özellik bu
olmalıdır. Çocuğun oynarken öğrenmesini kolaylaştıracak ve yaratıcı
yönlerine hitap edecek türde oyuncaklar olmasına dikkat edilmelidir.
Oyuncakları oluşturan malzemeler de çok önem taşır. Küçük parçalardan
meydana gelen oyuncaklar tehlikelidir. Çocuk yutabilir ya da boğulma
riski yaratabilir. Aynı şekilde sivri köşeleri ya da keskin uçları
bulunan oyuncaklar da yaralanmasına yol açabilir. Bir de oyuncağın
yapıldığı malzemeler önemlidir. Sağlığa zarar vermeyen boya ve
maddelerden yapılmış olup olmadığına özellikle dikkat etmek gerekir.
Oyuncak seçimi ve oyuncağın önemi
Çocuk için oyun ve oyuncağın önemi kadar oyuncak seçimi de önemlidir.
Çocuklar hayatı tanıma yolunda bütün deneyimlerini oyun ve oyuncaklarla
edinirler. Bu açıdan oyuncaklar için, “çocuğun toplum ve çevreyle olan
ilişkilerini düzenleyen bir eğitim ve araçlar sistemidir” ifadesini
kullanabiliriz. Çocukların yeteneklerini ortaya çıkartacak oyuncaklar
bir eğitim işlevi olarak görülebilir ve oyuncak seçiminde özellikle
buna dikkat edilmelidir. Çocuk doğru oyuncaklarla renk, boyut, şekil
kavramlarını öğrenecek ve bazı sayısal ya da sözel değerleri
oluşturacaktır. Gelişim evreleri boyunca her çocuk oyun oynamaya ve
oyuncağa büyük gereksinim duyar. Üstelik bu gelişiminin sağlıklı
tamamlanabilmesi için hayati önem taşır. Her yaş ve cinsiyetteki çocuk
açısından doğru oyuncaklarla oyun oynamanın ciddi yararlar sağladığı
bilinmektedir.
Oyun ve oyuncaklar konusunda çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır.
Genel olarak oyuncaklar, daha doğru bir ifadeyle oyun malzemeleri beş
ayrı grupta ele alınmaktadır:
Birinci grup malzemeler: Çocuğun kendi dışındaki çevreyi
tanımasını ve kendi deneyimlerini oluşturmasını sağlar. Bu malzemeler
kum, toprak, kil, çamur, su ve boyalardan oluşur. Çocuk malzemeye
kendisi şekil verdiği için hayal gücünü ortaya çıkartır ve tutma,
kavrama ve şekil verme yönünü geliştirir.
İkinci grup malzemeler: Çocuğun yaratıcı yeteneğini
ortaya çıkartması sağlayan boya, tebeşir ve çamur türü malzemelerdir.
Kendi kendine birçok şekil yaratabilir.
Üçüncü grup malzemeler: Çocuğun hayal dünyasına hitap
eden ve destekleyen bebekler ve hayvan figürlerinden oluşurlar. Bu
oyuncaklarla oynayan çocuk kendi oyun dünyasını kurar ve içinde yer
alır. Bebeklerini giydirir. Hayvanlara ses verir. Onlar gerçekmiş gibi
bir hayal dünyası kurar.
Dördüncü grup malzemeler: Çocuğun bir yetişkin gibi
davranabilmesini sağlayan ve becerilerini geliştiren küçük ev
eşyalarıdır. Yetişkinlerin dünyasında gördüğü her şeyi taklit yoluyla
kendi dünyasında uygular. Küçük mutfak aletleri, tamir malzemeleri,
fırçalar bu gruba girer.
Beşinci grup malzemeler: Çocuğun hem bedensel hem de
zihinsel yeteneklerinin gelişimini destekleyen jimnastik aletleri ve
inşa malzemeleridir. Yapı oyuncakları da bu grupta değerlendirebiliriz.
Oyuncak seçimi bütün bu özellikler göz önünde bulundurulduğunda daha
fazla önem kazanmaktadır. Maalesef silah ve tabanca da günümüzde
oyuncak kavramı içinde yer almaktadır, ancak sonuçları bakımından
zararları tartışılamaz. Bir çocuğa silah almanın hiçbir masum gerekçesi
olamaz. Bir çocuğa silah almak demek şiddet uygulamanın ya da bir
başkasına zarar vermenin masum olduğunu düşünmek kadar tehlikelidir.
Birçok ebeveynin savunması “Ben almasam arkadaşında görüyor, almak
zorunda kalıyorum” şeklindedir ve maalesef bunun gerçekçi bir tarafı
yoktur. Çocuklar her şeyi isteyebilirler. Biz yetişkinlerin farkı da
burada ortaya çıkar. Onlar her şeyi isterken biz onların isteklerini
doğru yönlendirmekle görevliyiz.
Çocuğa kendisini ortaya koyabileceği, aktif olarak şekillendireceği,
yeteneklerine ve hayal gücüne hitap eden oyuncaklar seçerek, var olan
değerlerinin daha da gelişmesine katkıda bulunabiliriz.
Psikolog Serap Duygulu
|
katılmıyorum.. hilalin topiğinde de yazmıştım.. babamız, abimiz, kocamız herkes silahlarla büyüdü. eskiden erkek çocuğunun oyuncağı neydi. silah ve araba.. hiçbiri psikopat değil, hiçbiri şiddete eğilimli değil. bu silahlanma konusunda   en büyük deneyim bence.. ayrıca bir çocuğa silah vermeyerek hiçbirşeyden kaçıramazsınız ki.. bu çocuk okula başlayacak ve istesek de istemesek de okuldan arkadaşlarıyla bilgisayarlarda adam öldürecek. (laf aramızda şuanda bunu benim kocam da, abim de hatta ve hatta babam da yapıyor  ) bence sevginin içinde büyüyen çocuktan korkmayacaksın.. sevgiyi öğretebildiysek, en başta örnek aldıgı kişiler ona hep sevgiyle yaklaşıyorsa olay biter.. ayrıca öfke kontrolü de en doğrusu.. öfkeyi yaşamayan bir insan olamaz ki.. ayrıca 1,5 yaşından beri çınarın ses ve ışık çıkaran 2 tane tabancası var.. içine sıvısını koydugum baloncuk yapan oyuncağı dahi bir tabanca şeklinde. hiç de endişe duymadım bunları alırken
|