Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Yazı geride bırakırken…

(12 Eylül-19 Eylül Haftası)

Bu yaz benim için çok farklı geçti. Lise hayatımdan bu yana ilk kez bir aya yakın bir süre tatil yaptım. Dinlendim, gezdim, dolaştım… Elim yazılacak yazılara, edilecek telefonlara uzansa da bu kez geri hareketteki Merkür’ün beni dış dünya ile iletişime kapatan müdahaleleriyle karşılaştım! Bilgisayarımın adaptörü yandı kül oldu ilkin, ardından da telefonum bozuldu. Her zaman bu kadar etkilenmezdim derken bu kez valizlerim, pek de kayboldu denmez ya, bir yerde göz göre göre unutuldu ve bulundu. Ancak bu arama tarama operasyonu saatler sürdüğü için Bodrum’da fazladan bir gece daha geçirmemize neden oldu! Üstüne üstlük iletişim hataları yüzünden sabaha karşı eşim havaalanı yollarına  iki kez revan olmak durumunda kaldı! Birden kendisinin bir İkizler insanı olduğu ve haritasındaki Merkür’ün tetiklendiği gerçeğiyle aydım!

Şu aralar Yunan Adaları vizesiz cruise gezileri ile pek revaçta ya, biz de bu fırsattan yararlanalım deyip Çeşme’deki evimizde bir süre tatilde olduğumuzu idrak etmeye çalıştıktan sonra Adalar’a açıldık… Pire limanı ve Atina’nın ardından, Mikanos, Santorini, Girit, Rodos ve Kos ile noktalandı gezimiz. Oldukça renkli bir gezi ile bir dolu anı depolayıp tekrar Çeşme’ye evimize döndük. Bunlardan benim için en anlamlı ve özel olanı, Girit’te büyük dedem Hüseyin Zihni Paşa’nın bir zamanlar kumandanlığını yapmış olduğu Yanya Kalesi’ni ziyaret etmekti! Geçen yıl Sakız Adası’na ve ardından kara yolu ile Kavala’dan Selanik’e kadar gitmiştik. Her seferinde çok tanıdık, çok aşina bir duygu doldu içime… Ancak bu kez Adalar’daki halk bizi adeta sevgi seline boğdu. Meğer hepsi “1001 Gece” adlı Türk dizisinin müptelası olmuşlar. Akşam saatleri evlerde çıt yok, herkes televizyon başında ve hangi dükkana girsek duvarda bir televizyon asılı; hepsi mum gibi sessiz bizim diziyi izliyorlar. Habire bize Şehrazat’ı, bu masalın nasıl biteceğini, gerçek hayatta Bergüzar Korel ile Halit Ergenç’in sahiden  evli olup olmadığını soruyorlar!

VE YİNE ÇEŞME…
Çeşme neredeyse ışık hızında tamamlanıp hizmete açılan yeni marinasıyla gerçekten de ışıl ışıl ve çok güzel. Ekonomi canlanmış, Alaçatı’nın yoğunluğu bir miktar marinaya kaymış. Dolayısıyla her yer canlı, her yer hareketli. Ne zaman yurt dışına gitsem hep “Bizim memleketimiz en güzeli” duygusu uyanır içimde. Bu kez de gelenek bozulmadı.  Alıcı gözle, sevecenlikle baktım serin sularıyla plajlarına, tarihi yapılarına ve neşeli kalabalığına Çeşme’nin… Aile, eski dostlar, arkadaşlar ile hoş beşli geçen bir haftadan sonra ben, “Artık tamam eve döneriz “ diye düşünürken sevgili dostlarımız Nesrin ile Serdar’ın yıllardır içtenlikle yaptıkları tekne davetlerini kıramayarak Bodrum’a geçtik… “Gerçek tatil buymuş” dediğim bir tatil yaşattı arkadaşlarımız bize. Sabah uyanıp denizde yüzünü yıkamak, canının istediği her an, gürültüsüz patırtısız bir ortamda sakin sulara kendini bırakıp saaatlerce yüzmek ne kadar iyi geldi, koca bir seneyi çok yorulup didinerek geçirmiş ruhum ve bedenime anlatamam. Şimdi enerji dolu sarıldık dört elle işimize gücümüze yeniden…. Darısı tüm dileyenlerin başına diyelim.

İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ BU HAFTA NELER SÖYLÜYOR?
13 Eylül Pazartesi Başak burcunda geri gitmekte olan Merkür’ün 02:10 itibariyle 5 derecede direkt harekete geçmesi ile başlıyoruz haftaya. Ancak bizi geçen aydan beri zorlayan gölgeleri henüz bitmiş değil. Henüz doğrulduğu için özellikle bugün zorlayıcı etkilerini oldukça keskin bir şekilde deneyimleme durumunda kalabiliriz. Önümüzdeki bir hafta boyunca durağanlaşan gezegen tüm gölge yönlerini yollarda, iletişimde ve iletişim araçlarında (bilgisayar, telefon, TV, faks vb.) hissettirmeye devam ediyor olacak. Aslına bakarsanız ay boyunca sanki geri hareketini bitirmemişçesine Merkür bize zorluklar, engeller, sorunlar yaşatma potansiyeline sahip. Zira aylık yazımda da belirttiğim gibi, Merkür’ün ay boyunca açısız kalacağı zamanlar çok fazla.

14:54’te Ay Akrep burcundaki yoğun yolculuğunu bitirip boşluğa düşüyor. 15:52’de ise Yay’ın neşeli ve iyimser, güler yüzlü dünyasına “Merhaba” diyoruz birkaç günlüğüne. 

14 Eylül Salı Ay bütün gün Yay’da. Olumlu duygu ve düşüncelere açığız. En derinlerdeki duygusal ihtiyacımız yaşama, kendimize, evrenin işleyişine olan güvenimizi sağlam tutmak; neşe, hevesle günü yaşamak ve karşımıza çıkan herkes ve deneyimlediğimiz her olayla ufkumuzu genişletmek; daha hoşgörülü, esnek olmaya çalışmak… Hiçbir kısıtlayıcı unsura teslim olmak istemediğimiz, ruhumuzun macera ve bağımsızlık ihtiyacında olduğu bir gündeyiz.

07:37 itibariyle 2 Mayıs’tan bu yana geri gidişini sürdüren Plüto 2 derece 47 dakika ile direkt harekete geçiyor. Yavaş hareket eden bir gezegen olduğu için yön değişikliğinin etkilerini hemen hissetmemiz mümkün değil. Ancak sıkıntı yaratan pek çok konunun yavaş yavaş çözülüp düzeldiğini hissedeceğiz zamanla. Bunda yarın itibariyle Akrep’e girecek olan Mars’ın da payı olacağını söylemek gerekir.

15 Eylül Çarşamba 01:39’da hareketin ve enerjinin temsilcisi Mars, yukarıda değindiğim gibi, kendi yönettiği burçlardan Akrep’e giriyor. Dolayısıyla, rahat ve güçlü olduğu bir konumda. Kimse tarafından yönetilmek, onların isteklerine hizmet eder pozisyonda kalmak istemediğimiz bir dönemdeyiz. Kendi amaç ve hedeflerimize odaklanırken diğerlerinin neler söylemeye çalıştığına kulaklarımızı tıkamasak iyi olur. Kimbilir belki bizim için çok önemli ve değerli olabilecek bir geri bildirimi kaçırıyor olabiliriz.

21:53’te Ay yine boşluğa düşüyor ve 23:31’de bu kez Oğlak’ın ciddi ve biraz da ağır yüklerle dolu dünyasına dalıyor tekrardan…

16 Eylül Perşembe, Ağustos böceği misali birkaç gün gülüp söyledik, bir heves eğlendik ama artık toparlanma zamanı geldi. Otur işlerini yoluna koy, bitir diyor iç sesimiz. Yükleri boşaltmadıkça bu kasvetli havamızı dağıtmamız mümkün değil. Her altından kalktığımız iş, her yerine getirilmiş bir mecburiyet içimizi huzurla dolduruyor. Birşeyler başarmak ve bundan tatmin duymak ön planda. Duygu dünyasına biraz uzağız birkaç gün için. Maddesel dünya ile haşır neşiriz.

17 Eylül Cuma Oğlak’taki Ay dünkü ruh durumumuzun devam ettiğine işaret ediyor.

18 Eylül Cumartesi 08:55’te Ay boşluğa düştükten sonra  10:36’da Kova’nın özgür yakınlıkları, arkadaşlıkları ifade eden alanına adım atıyor. Sosyalleşmek, toplumsal olaylarla ilgilenmek, yeni çevrelere girmek istiyoruz. İlişkilerde arkadaşça ve mesafeli bir tutum içinde olabiliriz.

19 Eylül Pazar önemli bir tarih bu haftada. 04:04’te geri giden Jüpiter ile geri giden Uranüs, 28 derece 43 dakikada ikinci kez enerjilerini Balık burcunda birleştiriyorlar. Bu kavuşum önce 8 Haziran’da gerçekleşmişti. Sonuncusunu ise 4 Ocak 2011’de deneyimleyeceğiz. Her ikisi de gelecekle ilgili gezegenler olduğu için artık ileriye, ufka bakmak, yani “geleceğimiz” ön planda olacak. Elbette ki geçmişten aldığımız dersleri unutmadan*…

Hepinize güzel, mutlu ve sağlıklı bir hafta diliyorum. Öğrenime başlayacak çocuklarımız için verimli ve başarılı bir ders yılı olsun diyorum. Esen kalın…

*Bu tarihi kavuşumun yaratacağı etkiler ile ilgili ayrıntılı bilgileri sitemizdeki Eylül Aylık Yorum Yazımda bulabilirsiniz.

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.