ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Bazen tartışmalarda öyle anlar yaşanıyor ki, insan artık susma zamanının geldiğini anlıyor. Aksi taktirde suçlama ve savunmalarla, giderek yükselen ses tonlarının arasında iletişim güme gidebiliyor. Zaman zaman hepimizin zıvanadan çıktığı olmuyor değil, ama iletişime geçebilmenin yolu sakin bir şekilde karşılıklı birbirini dinlemekten geçiyor.

Suçlamak ise gerçekleri görmeye engel olan, insanı meselenin özünden uzaklaştıran bir tutum. O nedenle geri plana geçilip tarafsızca görülüp düzeltilemiyor kolayca. Zaten bu yüzden de  büyüyemeyip yetişkin olmaktan geri kalıyor insanoğlu. Hayatta herşeyi aynı tutarak hiç bir şeyi değiştiremiyoruz. Şimdi astrolojik açıdan değiştirmeyi göze alamadığımız ama bizi ilişkilerimizde zora sokan yönlerimizi arıtmanın, dönüştürmenin tam zamanı. İçinde kendimizi güvende hissettiğimiz sınırlarımızı korumamız çok önemli. Bu salt hal ve tavırda değil, karşımızdaki bağırıp çağırmaya ya da hakaret etmeye yönelik konuştuğunda, konuşma şekline de sınır koymak şeklinde olmalı. Şu aralar Merkür Terazi’de geri hareket ederken etrafımdaki pek çok insandan bu yönde şikayetler yağıyor.

BÖYLE Mİ GEÇECEK ÖMRÜM?
Kendimizi özgürce ifade edebilmemize, yapılan müdahalelerde sürekli sabredip artık dayanamayacağımız noktaya geldiğimizde frenler tutmaz olur. Oysa daha işin başında, kendimize sahip çıkabilmek ve neyi yapıp neye katlanamayacağımızı net bir şekilde belirtmek çok önemli. Bu hafta gökyüzünde biraz zorlanarak da olsa böyle bir şeyi başarabilmemize yardımcı olabilecek enerjiler var. Bunun için kendimizi gözden geçirme fırsatları yaratmalı ve ömrümüzün böyle mi geçmesi gerektiğini sormalıyız kendimize Herşeyin bir çaresi var. Hiç bir şey sonsuza kadar aynı kalmak durumunda değil. Hazır Venüs Akrep’te ilerlerken gerektiğinde yılan gibi derimizi değiştirip arkamızda bırakıp gidebilmeyi göze almalıyız. Herkesin bizi sevmesini bekleyemeyiz. Sırasında kötü insan olmayı göze alacağız. Önemli olan kendimizi kendi özelliklerimizle dürüstçe sevmek, kabullenmek. Kendimiz gibi davrandığımızda sadece kendimizi, kendi süzgecimizden deneyimleriz.  Farklı baktık mı, farklı deneyimleriz. Karşımızdaki nasıl davranırsa davransın, biz kendi değerlerimize göre davranmak durumundayız.

BU HAFTA GÖKYÜZÜ
6 Ekim Pazartesi, oldukça zorlayıcı enerjilerin olduğu bir gün. Özellikle ilişkiler açısından gerilimli olabilir. Geri giden Merkür’ün Jüpiter ile yapacağı gerilimli açı aşırı iyimserlik veya dikkatsizlikle atlayabileceğimiz bazı ayrıntıların sonradan başımıza iş açabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle kritik konularda ödün vermeden konuşmak akıllıca olacaktır. Öte yandan kendi görüşlerimizi dayatmanın, inatlaşmanın da iletişimde bizi bir noktaya ulaştırmayacağını anlayacağız.

7 Ekim itibariyle gökyüzünde gerilimli bir sabit T-Kare açısı oluşarak, hedef ve amaçlarımızı tekrar gözden geçirip ne kadar bizim gerçeğimize uygun olup olmadıklarını sorgulamaya götürecek.

8 Ekim çok da planlı davrabileceğimiz bir gün gibi gözükmüyor. Akşam saatlerinden itibaren Ay, Kova burcuna girerek 11 Ekim’e kadar burada ilerleyecek. Bu süreçte ilişkilerde kendimize ve karşımızdakine alan bırakacak şekilde davranma ihtiyacımız ortaya çıkacak. Duygusal konularda daha mesafeli ve dostça bir yaklaşımımız olabilir. Öte yandan toplumsal konular da gündemimizi meşgul edecek.

10 ve 11 Ekim ilişkiler ve finansal konularda beklenmeyi başa getirecek enerjilerle dolu, zor günler. Gökyüzündeki zorlayıcı açılar özellikle Aslanlar, Kovalar, Boğa ve Akrepler’i etkileyecek. Kendi kendimizi kandırdığımız bazı konularda artık ayılabilecek ve belki de hiç var olmayan bir ideal uğuruna boşuna savaş verdiğimizi görüp üzülebileceğiz.

12 Ekim ise, Ay artık Balık burcunda ilerlerken daha sakin,  akışa ayak uydurarak günü geçirebileceğiz.

Hepinize barış, huzur ve esenlikler diliyorum. İyi haftalar.