Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Satürn ve Depresyon

 

Bir süredir “halkalı gezegen” Satürn ve döngüleri hakkında sizleri bu sütunda yeri geldikçe bilgilendirmeye çalışıyorum.. Bu hafta ise, Satürn’ün disiplinli çabalarla emek vererek adım adım hedefe ilerlemek, sınırlamak, yapılandırmak, görev ve sorumluluk bilinci, sağduyu, temkin, dakiklik, çalışkanlık, sadakat ve güvenilirlik gibi olumlu ifadelerinin yanı sıra, yıkıcı kullanımıyla içimizde ortaya çıkarabileceği olumsuzluklardan da söz etmek istiyorum. 

Satürn, salt Oğlak burcunu değil, Uranüs ile birlikte Kova burcunu da yöneten “karmik” ifadeli bir gezegen. O nedenle de “yaptıklarımızın sonuçlarıyla karşılaşmak, ektiğimizi biçmek” anlamını taşıyor. Sembolünde madde ile mananın birarada olduğunu görürüz. Haç altındaki hilal, ruhumuzun büyüyüp olgunlaşmak için bir takım dünyasal zorluklardan, engellerden geçmesi gerektiğine işaret eder.  Temel işlevi öz disiplin ve oto kontrolle, kendi hayatımızı inşa etme, kendimizi gerçekleştirirken kendi hayatımızın otoritesi olmamızı sağlayacak süreçler yaratmaktır. Jüpiter ne kadar iyimserlik, neşe, heves, hoşgörü  ve gelişmeye açık anlam taşıyorsa, Satürn de o kadar korku, temkin, yetersizlik, engeller, reddedilmişlik duygusu ve  hayal kırıklıkları  verir. Kendi doğamıza uygun bir hayat inşa edememiş, kendi gerçeğimizden uzaklaşmışsak, içimizde anlamlandıramadığımız bir karamsarlık, yalnızlık, mutsuzluk hisseder, “depresyon”a gireriz.

BAŞAK BURCUNUN KONUĞU
Bildiğiniz gibi, 2 Eylül 2007’den bu yana Satürn Başak burcunun konuğu. 2010 yılına  kadar sürecek bu yolculukta başta Başak ve Balık burçları olmak üzere, tüm burçları oldukça etkiliyor. Özellikle Başak ve Balık burçlarının ilk üç-dört derecelerinde kişisel gezegenleri bulunanlar bu konumun vurgusunu hayatlarında yoğun bir şekilde hissediyorlar. Satürn transitinin tetiklediği her alanın temsil ettiği konularda bir sınanma gündeme gelir. O konularda yaptığımız inşaatın ne kadar sağlam, ne kadar gerçekçi ve dayanıklı olduğunu, kişisel hedeflerimize ulaşmak için gereken çabayı harcayıp harcamadığımızı anlamamıza neden olacak deneyimler yaşarız. Bizi daha ileriye götürecek, büyüyüp olgunlaşmaktan alıkoyan bir kemikleşmiş yapı değiştirilmek durumundaysa, ardarda yaşanan Satürnyen olaylarla depresyon kendini göstermeye başlar. Bazen depresyonla birlikte sağlığımız da bozulabilir. Satürn’ün vücudumuzda iskelet sistemi, kemik, dizler, dişler ve vücudumuzun sınırı olan deriyi yönettiğini düşünecek olursak, bu konularda sorunlar yaşamamız beklenebilir.  Şu anda transit etkide bulunduğu Başak burcu sağlık ve  hijyen konularıyla ilgilidir. Başak vücutta bağırsaklar, sindirim sistemi ve hazım gücünü temsil ettiğinden mide-bağırsak sorunları da psikosomatik rahatsızlıklar olarak ortaya çıkabilir. Başak, hataları düzeltip kusursuzlaştırmak peşinde olan bir burçtur. Satürn transiti bu konularda süregelen sağlık sorunlarını belirginleştirip, onlardan kurtulmamız için gerekenleri artık ihmal etmemize fırsat vermeden düzeltmemizi sağlayacak enerjiyi verir.

DEPRESYONDAYKEN…
Depresif bir ruh hali içindeyken günlük yaşamın gereklerini, görev ve sorumluluklarımızı yerine getiremeyecek kadar bezgin, cansız ve mutsuz olabiliriz. Kendimizi yenik düşmüş, reddedilmiş, başarısız, desteksiz ve kimsesiz hissedebiliriz. Ancak gerçekçi, kararlı ve sabırlı bir yaklaşımla harekete geçerek, gerekenleri yapma yolunda doğru zamanda doğru adımı attığımızda, hayatımız yeni bir şekil almaya başlar ve depresyon aşılır.

Genelde asıl yapmak istediklerimizi yapamadığımızda, birbirinin aynı, durgun giden süreçlerde depresif oluruz. İçimizdeki yaşama sevinci solar, neşemiz kaybolur. İçten içe öfkelenir, kendimizi yenik düşmüş hissederiz. Aslına bakarsanız, işten güçten, sorumluluklardan baş alamadığımızda, vakitsizlik yüzünden günlük mekanizmaların dışına çıkıp bizi mutlu edecek, yüreğimizi hafifletecek şeyler yapmaktan uzak kalıyoruz. Oysa kendimize, kendi istek ve arzularımıza göre hayatımızı düzenlemiş ve bu yolda bizi ruhen de doyuracak bir şeylerle meşgul isek depresif bir ruh hali içersinde olmamız mümkün değildir. . Mutluluk amacımızı gerçekleştirmekten doğan bir duygudur. Bir işi zamanında teslim etmek, çok emek verdiğimiz bir projenin beğenilmesi, yorgun bir günün ardından gelen sıcacık dinlenme anları içimizi sevinç ve hazla doldurur.  Bir İtalyan atasözüne göre, “Bir at ya çeker ya tekmeler”. Yani, birini yaparken diğerini yapmasına, çekerken tekme atmasına imkan ve fırsatı yoktur. O nedenle yapıcı bir biçimde bir şeylerle meşgul olduğumuzda karamsar düşüncelerin girdabına kapılıp bunalmayız. 

Ne ilginçtir ki insanlar bazen hiç farkında olmadan uzun süre depresyon içinde yaşayabiliyorlar. Tıpkı yüksek veya düşük tansiyonla yaşamaya alışmış kişiler gibi bunu adeta doğalarının bir parçası haline getirebiliyorlar. Kronik depresyon zamanla geçmeyen, hatta giderek yaşamlarına hakim olan bir konuma gelebiliyor. Sorunu aşabilmek için karşı karşıya kalınan durumu kabullenmek ve bununla baş edebilmeyi sağlayacak adımlar atmayı arzu etmek gerçekten çok önemli.

Yeri gelmişken, Satürn’ün Başak’ta ilerlerken kıtlık, susuzluk, sıcak ve kuru hava, hasadın verimsiz olması gibi sorunlarla karşılaşmamıza neden olabileceğini hatırlatmak istiyorum. Hepimiz bu bağlamda üzerimize düşenleri yapmalı ve doğadaki dengeyi bozmayacak şekilde davranmaya özen göstermeliyiz.

BU HAFTA GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?
Bu hafta başında Satürnyen enerjiler ön planda gözüküyor. 17 Mart Pazartesi günü Satürn ile Merkür karşıtlığı ve 18 Mart’ta Jüpiter ile Satürn arasındaki gerilimli açılar bizi biraz zorlayacağa benziyor. Günlük yaşamın gereklerini görev ve sorumluluk bilinciyle en iyi şekilde yerine getirmek için çaba gösterirken, her an esinler ve etkilenmelerle dağılabilecek olan zihnimizi disipline edip konsantre olmaya ihtiyacımız var. 20 Mart’ta yaşanacak olan ekinoksla birlikte Güneş’in öncü gruplardan Koç burcuna 07:48 itibariyle girerek bizlere yeni başlangıçlar yaptıracak enerji ve motivasyonu sağlaması ve 21 Mart Cuma günü, 1 dereceyle Terazi burcunda deneyimleyeceğimiz Dolunay da haftanın diğer önemli dinamiklerinden. 11 Ekim 2007’de yine Terazi burcunda gerçekleşen Yeniay ile ilgili konularda tamamlanma, sonuç alma, adeta bir hasat zamanı. Balık burcundaki Merkür, Venüs ile kavuşum yapmaya hazırlanırken, ilişkilerde tarafsız ve gerçekçi iletişimin önem kazandığı bir döneme doğru ilerliyoruz.


BİTİRİRKEN…
Satürn hayattaki seçimlerimiz ve onların sonuçlarıyla yüzleşmemiz demektir. Bugünden itibaren huzurlu ve mutlu olmayı seçip, kendimize uygun bir yaşam tarzını geliştirmeye ne dersiniz?

Sevgiyle ve esen kalın...
 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.