ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

 

Önemli olan sorunlara başka bir boyuttan bakabilmek, yepyeni bir gözle değerlendirebilmek. Örneğin; biri niçin istediğimiz gibi davranmıyor, diye üzüleceğimize, “Ben niye onun böyle yapmasını istiyorum?” dediğimizde konunun yönü tamamen değişir.

Belki o kişi hiçbir zaman bizim istediğimiz gibi davranmayacaktır. Çünkü o, o’dur biz de biziz. O’nun niye öyle yapmadığıyla meşgul olmak yerine, bu durumda bizim ne yapmamız gerektiğine bakmamız çok daha akılcı olur. Genelde insanlar hep aynı konuya takık bir şekilde, aynı davranış kalıplarının içerisinde, adeta bir girdaba kapılıp gitme eğilimindeler ne yazık ki. Sürekli şikayet eden, diğerlerini, kendini, kötü kaderi suçlayan kişiler ne kadar iticidir bilirsiniz. Mağdur, haksızlığa uğramış ve küskündürler. Kimsenin kendisiyle ilgilenmediğinden, yalnız kaldıklarından yakınır dururlar. Bir an durup kendi durumlarına şöyle bir baktıklarında, acaba sürekli sızlanan, söylenen biriyle kendileri arkadaşlık etmek ister miydi, diye bir tartıp düşünmeliler. Ağlayıp sızlanmaya devam edip sevgi, şefkat, merhamet beklemeyi mi sürdürecekler, yoksa hayatlarının gücünü ele alıp yollarına devam mı edecekler; bunun kararını vermeleri gerekiyor. Unutmayalım ki, kızgınlık ve mutsuzluk, kendimize yeterince ilgi göstermediğimiz, kendimize karşı yeterince verici olmadığımızda ortaya çıkar. Kendi maddi ve manevi ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyorsak incinmeyiz.

Bir de idealize etmekte aşırıya kaçan kişiler var. Sürekli metheden, birilerini yere göğe koyamayan insanlar, oldum olası gerçek dışı ve korkutucu gelmişlerdir bana. Çünkü günün birinde aynı ölçüde o kişileri batırdıklarına da tanık olmuşumdur. 

KÜÇÜK ALIŞTIRMALAR YAPMAK
Bazen konuşmakta zorlandığımız insanlarla sorunlarımızı halledemeyebiliriz. Bu noktada bizim için pek risk taşımayan, daha kolay diyalog kurabileceğimiz birileriyle, bambaşka alanlarda bile olsa, küçük küçük antrenmanlar yaparak deneyim kazanmaya çalışmak iyi bir yöntemdir. Bu alıştırmalardan sonra ancak zoru deneyebilecek kıvama gelebiliriz. Psikolojik astroloji bu anlamda gerçekten çok yol gösterici. Bu konuda çalışan bir astrolog olarak kişilere yaşam yolculuklarında eşlik etmek, onların akıllarına gelmeyen şeyleri bile onlar adına düşünüp yardımcı olmak epey zorlu ve yorucu, bir o kadar da doyum sağlayan bir iş.

BU HAFTA GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?
Plüto, Yay’daki son günlerini tamamlamakla meşgul. Yıkan ve yaratan o muazzam enerjisiyle herkesin bir doğrusu ve kendi yolu olduğunun bilincine varıp, hoşgörü geliştirerek herkesin inancına saygı göstermemiz gerektiğine dikkat çekiyor.

Haftaya, duygularımızı bir kenara koyup, işlerimizi disiplinli bir şekilde halletmemiz gereken bir enerjiyle başlıyoruz.  İki gün boyunca Ay, Oğlak burcunda hareket edecek.

23 Haziran 2006’dan bu yana Balık burcunda bulunan Kuzey Ay Düğümü, 7 Ocak itibariyle Kova burcuna geçiyor. Artık yaşamlarımızda Aslan-Kova aksının izleri görülecek. Ay düğümleri aslında cisim olmayan referans noktalarıdır. Ay’ın Dünya etrafındaki yörüngesi ile Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesinin kesiştiği noktalara Ay Düğümleri denir. Güney Ay Düğümü Güney kutbuna yakın olanıdır, Kuzey Ay Düğümü ise Kuzey kutbuna yakın olanıdır. Her iki düğüm birbirine 180 derecelik karşıt açı yaparlar. Burada önemli olan her iki  uçtaki burcun özelliklerini içimizde dengeleyebilmek ve Kuzey Ay Düğümü’ne doğru ilerleyebilmektir. Güney Ay Düğümü geçmişe dönüş özlemimiz, çocukluk alışkanlıklarımız, kendimizi duygusal anlamda güvende hissetmek için takıntılı, saplantılı bir şekilde içinde kalmaya çalıştığımız alandır. O nedenle de bildiğimiz şeyleri sanki yapamayacakmışız gibi korkuya kapılıp, üstelik yanlış bir şekilde ortaya koyma ihtimalimiz büyüktür. Oysa bunları dönüştürmesini öğrenerek güçlü bir şekilde Kuzey Ay Düğümü’ne ilerlememiz gerekir. Şimdi Kuzey Ay Düğümü’nün yeniliklere açık, herkesin farklı, herkesin biricik olduğu düşüncesiyle hareket eden, toplumsal yararlar için çalışan Kova burcuna girmesiyle yeni bir dönem başlıyor. Başkalarından alkış, onay beklemeksizin kendimizi benmerkezci olmayan bir şekilde ortaya koyup, herkesin eşit, özgür, kardeşçe yaşayacağı bir toplum için gerekenleri yapma zamanı. Önemsenme, itibar görme gibi konuları bir kenara bırakarak, yeteneklerimizi, yaratıcılığımızı herkesin işine yarayacak şekilde kullanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu bağlamda kendi bildiğimiz gibi yapılmasında ısrarcı olmamak, başkalarının da önemli ve değerli olduğunun farkına varmak önem kazanıyor. Kişisel haritalarımızda Güney ve Kuzey Ay Düğümü herhangi bir tetik alıyorsa, o alanlarda geçmişle ilgili olarak çözülmeler ve farkındalık uyandıran olaylar yaşamamız söz konusu olabilir.

8 Ocak’ta 17 dereceyle Oğlak burcunda bir Yeniay deneyimleyeceğiz. Kişisel haritalarımızda Oğlak hangi yaşam alanındaysa orada bir ay boyunca hareketlilik ve yepyeni fırsatlar ile başlangıçlar bekleyebiliriz.

9 Ocak itibariyle Merkür Kova burcunda14 Mart 2008’e kadar sürecek yolculuğuna başlıyor. Düşünce ve sözel ifadede hızlılık ve dinlemede sabırsızlık yaşayabiliriz. Bir konu üzerinde şimdiye kadar hiç düşünmediğimiz bir şekilde düşünmemiz, olay ve durumlara daha tarafsız bir şekilde yaklaşmamız mümkün. Günlük trafikte ise dikkatli olmakta yarar var.

Hafta, Ay’ın Balık burcundaki devinimi ile son bulacak. Ruhsal ve fiziksel bütünlenmelere ihtiyaç duyacağımız, sezgiselliğimizin ve etkilenebilirliğimizin artacağı bir süreç bu. Sanatsal uğraşıları olanlar için elverişli bir zemin yaratmasına karşın, tatsız duygulardan kaçmak için bir takım bağımlılıklar geliştirmeye yatkın bir durum oluşturacağını da belirtmek gerekiyor.

BİTİRİRKEN…
Haydi, bu hafta kendinize bir armağan verin. Karşılığında ödülünüz mutluluğunuz olsun.
Sağlık, neşe ve esenlikler diliyorum hepinize. Sevgiyle kalın.