Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Bu hafta ay tutulması gündemde

 

Bu haftanın en önemli gökyüzü olayı elbette ki 28 Ağustos Salı günü 4 derece ile 13:37’de Balık burcunda gerçekleşecek olan yılın ikinci ve son tam Ay tutulması. NASA’ya göre 2000 yılından bu yana gerçekleşen en derin tam Ay tutulması olacak bu. 3 Mart’taki Ay tutulmasına oranla Ay yüzde  8 civarında daha büyük gözükecek ve tutulma tam 90 dakika sürecek.


Bütün Kuzey Amerika ve Amerika’nın batısındaki bazı bölgeler ile Pasifik Okyanusu, Yeni Zelanda, Doğu Avustralya’dan izlenebilecek. Doğu Asya’da yer yer gözlenebilirken, Avrupa, Afrika ve Batı Asya’da ise bu pek mümkün olmayacak. Ay tutulması esnasında Dolunay’ın oluştuğunu biliyorsunuz. Aslında her ay bir Yeniay olduğu gibi, bir de Dolunay oluyor. Ancak bir tutulmanın olabilmesi için Dünya’nın yörüngesi ile Ay’ın yörüngesinin kesişmeleri gerekiyor.

Yeniay, Ay düğümlerinin yanında gerçekleştiğinde Güneş tutulmaları oluşur. Yani Güneş tutulmaları Yeniay’ın güçlü hali, bir oktav büyüğüdür. Aynı şekilde Ay tutulmaları da Dolunay’ın bir oktav büyüğüdür. Yeniay’ın etkisi bir ay sürerken, Dolunay bizleri iki hafta süresince etkiler. Güneş tutulması, tutulma kaç saat sürerse aşağı yukarı o kadar yıl, Ay tutulması ise en az 6 ay boyunca etkisini sürdürür. Ay tutulması adeta bir hasat mevsimi gibidir. Çatışma ve mücadeleler ile farkındalık geliştirir, sonuç alırız.

SAĞLIK SORUNLARI OLABİLİR!
28 Ağustos’taki Ay tutulması yine Balık-Başak aksını tetikleyecek. Bu akstaki tutulmaların sağlık sorunlarını gündeme getirebileceğini hatırlamakta yarar var. Bu tutulma kişisel haritalarınızda herhangi bir natal veya transit gezegene açı veriyorsa (kavuşum, karşıt vb. gibi) veya haritanızın köşe noktalarını tetikliyorsa, bu etkiyi yoğun bir biçimde hissedecek ve o deneyim alanlarında bir şeylerin zamanının geldiğini anlayacaksınız.

Bu değişim rüzgarlarını içsel olarak yaşayabileceğiniz gibi, dış dünyada bir olay olarak da karşınıza çıkması söz konusu olabilecek. Balık özveriyi, şefkati, bütünlenmeyi ve etkilere açık olmayı ifade eden bir burç. Ancak, beklentili bir şekilde özveride bulunduğumuzda, ciddi hayal kırıklıkları yaşayıp kendimizi veya karşımızdakini suçlama, kendimizi kurban rolünde görme ihtimalimiz var. Bu noktada, hüsrana kapılmamak için, Balık burcuna özgü “kabulleniciliği” geliştirmek en doğrusu. Bu hem kendimize hem de çevremizdekilere karşı olmalı. Her şeyi kusursuz ve mükemmel yapma takıntısıyla hareket etmemeli; kontrolümüz dışı aksilikler, program değişiklikleri karşısında eleştirmek yerine, mevcut şartlarda nasıl verimli olabileceğimize bakmalıyız. Yapabileceğimiz düzeltmeleri söylenmeden, eleştirmeden, sızlanmadan yapmalı, olan aksiliklerden kötü kaderi sorumlu tutup kendi kendimize acıma ve acındırmadan uzak durmalıyız.  Bu tutulmayla birlikte artık yaşamımızda ihtiyacımız olmayan, işe yaramayan şeyleri ayıklama ve temizleme zamanı geliyor. Olmadık hayallere kapılıp kendi kendimizi kandırmaktan, yapmamız gerekenleri yapmaktan bizi geri çekecek kaçışlar (uyku, televizyon, bilgisayar, içki vb. gibi ) ve bağımlılıklardan kaçınmalıyız. 


GERÇEKTE KİMİZ?
Tutulmanın hemen ardından Merkür, Uranüs’e gerilimli bir açı verecek. Gerçekte kim olduğumuz ile kim olmak üzere eğitildiğimiz arasındaki farkın bilgisiyle karşılaşma ve kendimize özgü algılayış ve düşünce tarzını öğrenme zamanı geliyor. Aklımıza birden parlak fikirler gelebilir. Bilinen gerçekleri yeni bir gözle görüp değerlendirebiliriz. Ani ve şok edici bilgilerle karşılaşmak mümkündür. Yepyeni buluşlar, teknolojide yenilikler, orijinal fikirler ortaya çıkabilir. Konuşmada hızlılık, dinlemede sabırsızlık nedeniyle iletişimde sorunlar yaşanabilir. Yanlış fikirlere inatçı bir şekilde saplanıp kalmamaya özen gösterelim. Sinir sisteminden kaynaklanan tansiyon iniş çıkışları yaşanabilir.


SATÜRN ATAKTA!
Bu haftanın bir diğer önemli dinamiği ise, 2 Eylül’de 16: 48 itibariyle artık “Büyük Öğretmen” Satürn’ün Başak burcuna girmesi. Yaklaşık iki buçuk yıl boyunca Satürn bu burçta devinimini sürdürecek ve her birimize verimli olabilmek, dikkat, sabır ve görev bilincini geliştirmek adına yaşamlarımızı nasıl düzenlememiz gerektiği konusunda dersler verecek. Satürn kısıtlamalar getiren bir gezegen olduğu için, Başak burcunun hatalarını görüp kendini kusursuzlaştırmak isteyen enerjisini tutmaya, geri çekmeye meyilli olabilir. Kendimizi pratik çözümler üretmekte ve ustalık geliştirmekte yetersiz hatta hatalı hissedip,  kurduğumuz düzenin bozulmasından korkarak aşırı endişeli reaksiyonlar verebiliriz. Bu, hayatımızda belirsizliğe yer vermeyecek ölçüde daha sıkı bir düzen, plan program uygulamak şeklinde de görülebilir. Yapmamız gereken; hatalı davranmaktan korkmayıp onlardan öğrenmek ve adım adım düzenli bir çalışmayla bunları düzeltmek , becerilerimizi geliştirmektir. Satürn Başak’tayken ayrıntılara verilen önem ön plana çıkacaktır. Ortada ilgilenilmesi gereken daha önemli konular varken, ayrıntılara takılıp kalma yüzünden kendimize sorun çıkartabilme ihtimalimiz var.

Son günlerde elimden düşürmediğim bir kitap var: “Eleştirel İç Sesinizi Yenin”. HYB yayıncılığa ait olan bu kitap, Başak burcuyla haşır neşir olduğumuz şu günlerde okumak için biçilmiş kaftan. İlişkilerimizde çatışmalar, mesafe ya da tatminsizlik yaratan iç sesimizin saldırılarının nasıl farkına varabileceğimize ışık tutuyor. Kendi kendimizi kısıtlayan bu sese meydan okumak ve bu yıkıcı, özgüvenimizi sarsıcı düşünceleri saptayabilmek için yöntemler öneriyor.  Suçluluk ve utanç duymamıza neden olan bu düşüncelerden özgürleştiğimizde yaşamımızda gerçekten istediğimiz şeyleri nasıl yapabileceğimize işaret ediyor. Hazır Satürn transiti eleştirel Başak burcuna girmek üzereyken herkese tavsiye ediyorum.


Sevgiyle ve esen kalın.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.