Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Yengeç burcu ve Ay'ın mitolojik öyküsü

 

Yengeç burcu ve yönetici gezegeni Ay, annelik fonksiyonumuzu temsil eder.  Doğuran, koruyan-kollayan, besleyen-büyütendir. Bu bizzat bir evladı büyütmek olduğu kadar, bir projeyi, bir oluşumu da yaratmak, besleyip geliştirmek ve ortaya koymak olarak da değerlendirilmelidir.

Ayrıca, duygular ve duygusal ihtiyaçlarımızı, duygusal güvenliğimizi, kendimiz hakkındaki duygularımızı, tepemiz attığında verdiğimiz bilinçdışı reaksiyonları, alışkanlıklarımızı ve anıları da tanımlar. Güneş’in ve geri giden Merkür’ün Yengeç burcunda olduğu şu günlerde bu konumun doğasına uygun temalar çıkabilir önümüze. Örneğin çoktandır üzerinde çalıştığınız bir konuyu etraflıca gözden geçirmek ve sonuçlandırmak için bu süreç çok uygun bir zamandır. Yarıda kalmış işleri bitirebilmenin yanı sıra, kendi kendimize kalmak ve düşünmek için de iyi bir fırsattır. Bu süreçte aynı zamanda aile, ev, anaçlık, ruh hallerimiz ile ilgilenmemizi gerektiren durumlar da ortaya çıkabilir. Duygusal gereksinmelerimizi görmezden gelip onlara kulak vermezsek, yaşayacağımız çeşitli krizler yoluyla bunlar Ay’ımızın etki aldığı (örneğin Dolunay zamanı) dönemlerde ortaya çıkıverirler. Ay bazen kişisel haritalarda o kadar güçlü bir konumdadır ki, Güneş ya da yükselen burcunuzun önüne çıkabilir. O nedenle Ay burcumuzun ne olduğunu ve hangi yaşam alanının sahnesinde performans göstereceğini bilmemiz, kendimizi tanımamız açısından önemlidir.


“BOĞUCU ANNE” OLMADAN…
Yükseleni Yengeç burcu olan biri olarak ben Ay’ın her konumundan oldukça etkilenirim. Bütün bunların ötesinde, Haziran ayı benim için çok özel bir anlam taşır. Eşim, oğlum ve kızım üçü de Haziran doğumludur. Üstelik evliliğimizin doğum tarihi de Haziran ayı içerisindedir. 30 Haziran benim anneliği tattığım bir gün. Benim güzel olduğu kadar akıllı ve olgun biricik kızımın yaş günü. Bu yıl 18’ini bitiriyor olacak. Onunla düşe kalka, deneye yanıla kendimizi ve birbirimizi büyüttük karşılıklı. Anne olmanın nasıl büyük bir özveri ve emek istediğini, en önemlisi  “boğucu anne” olmadan nasıl iletişim kurmak gerektiğini bu zorlu süreç içerisinde “anladım”. Bu anlamda psikolojik astrolojinin yol göstericiliğinden yararlanmak büyük nimetti doğrusu.

Sağlıklı ilişkinin önce kendi kendimizle doğru iletişim kurmak ve “insan”ı anlamakla ilgili olduğunu öğrenmek zaman alabiliyor. Ne kadar bu konuda kitap okumuş olursak olalım, ne kadar “Tamam bu işi çözdüm” diyeceğimiz şeyleri yaşasak da hepimiz bazen yanlışlar yapabiliyoruz. Burada önemli olan uyanık olmak, yani yaptığımız hatanın farkına varıp hemen düzeltme yoluna gitmek, kısacası “farkına varmayı öğrenmek”... Yetişkin birer birey olmalarına karşın pek çok danışanımın çocukluğunda ebeveynleri ile kuramamış oldukları sağlıklı ilişkiler nedeniyle halen acı çektiklerini ve bunu ne yazık ki, ister istemez kendi çocuklarına yansıttıklarını gördüm. H.Cloud ve J.Townsend’in “Anne Faktörü” isimli kitabı bu konuyu merak eden ve anneliğin gerçekten ne olduğuna kafa yoran anneler için çok iyi bir el kitabı. Burada sadece kendi annenizle olan ilişkinizdeki zorluklara değil, eşinizin veya arkadaşınızın annesiyle ilgili olarak yaşayabileceğiniz sorunlara da yanıtlar bulmanız mümkün. Annemizle olan ilişkimizi yoluna koymanın kendi gelişimimiz adına çok önemli bir adım olduğunu hep hatırlamak gerekiyor.

GELELİM AY’A…
Evet,  gelelim Yengeç burcunun yönetici gezegeni Ay’a. Hani şu romantik anlamlar yüklediğimiz, girdiği evrelerle farklı yüzlerini gösteren,  bizi ruhsal ve hatta fiziksel olarak da etkileyen Ay’ın mitolojik öyküsünden söz edelim istiyorum bu hafta. Taş devrinde Ay, zamanı belirleyen bir fonksiyona sahipti. Ay takvimleri Ay’ın gökyüzündeki konumuna göre hazırlanırdı. Ay, aynı zamanda, yaşamın ve ölümün tanrıçası olarak değerlendirilir ve ona tapılırdı. O dönemde Ay, Boğa şeklinde sembolize ediliyordu. Ay’ın üç temel fazından hilal, el değmemişliği, saflığı, masumiyeti, bakireliği, yusyuvarlak karnıyla dolunay hamileliği- anneliği, küçülen Ay ise yaşlı ve bilge kadını temsil ediyordu. Ay’a pek çok değişik isimler verilmiş tarih boyunca. Selene, Hecate, Demeter ve Artemis bunlardan birkaçı. Romalılar Artemis’e Diana demişler ve bakireliği, saflığı temsil ettiğini düşünmüşler. Diana’nın başındaki hilal şeklindeki taçtan ötürü ayın “hilal” diyeceğimiz fazıyla kendisini bağdaştırmışlar. Dişil yönlerimizi temsil eden Ay, ikinci fazında artık bir ilişkinin içerisinde ve bir çocuğa sahip, “kutsal anne” olarak görünür. Üçüncü fazda ise ışığını yitirmeye başlar. Çünkü Demeter’in çocuğundan vazgeçmesi istenmektedir. Çocuk kendi kaderini yaşamak üzere anneden ayrılırken üzüntü ve yas hakimdir. Son fazda (son dördün) ise Ay görünmez olmaya çalışmakta ve döngüye tekrar başlayabilmek için olgunluk ve bilgelik kazanmaktadır. Bu fazı doğal iyileştirme yöntemlerini bilen Hecate temsil eder. Sonuçta Hecate, anneyi iksirleriyle iyileştirir.

30 HAZİRAN’DA DOLUNAY VAR!
Yukarıda sözünü ettiğim bütün bu fazlar Ay’ın psikolojik fonksiyonunu açıklıyor. Faz derken bu ayın 30’unda Yengeç burcundaki Güneş ile Oğlak burcundaki Ay’ın birbirlerine karşıt açı vererek Dolunay’ı oluşturacağını söylemeden geçmeyelim. Gerek kişisel gerekse de toplumsal sorumluluklarımızın sonuçlarıyla ilgilenmemiz gerekebilir. Bu bağlamda ihtiyaçlarımızın farkında olarak bunların gereğini yapmak, büyüyüp olgunlaşmak yani “yetişkin tavrı" çok önemli. Aynı gün Venüs ile Neptün de gerilimli bir açı içerisinde olacaklar. Sevgi ve ilişkiler konusunda ne kadar gerçekçi ne kadar hayalci olduğumuzu anlayacağımız, ilişkilerde sınırlarımızı belirleyici deneyimler yaşayabiliriz.

25 Haziran itibariyle, Mars Boğa burcuna girdi. 8 Ağustos’a kadar tüm Boğa burçlarını hareketli bir dönem bekliyor. Boğa burçları Mars’ın enerjisini savunmaya yönelik mücadele ile; yavaş ve temkinli, ancak başladığı işte sebat edebilen bir yapıda kullanacaklar.

Hepinize iyi haftalar dilerken, izninizle kızım Ece’nin yaş gününü bu satırlardan kutlamak istiyorum. Yeryüzüne ve aramıza hoş geldin yavrum. Günün kutlu olsun.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.