Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Mayıs ayı biterken...


Boğa burcu sürprizleri pek sevmez. Hele böyle önceden yapılmış plan programları yıkıp birdenbire bambaşka bir yöne atlayıvermeyi hiç. Ama sevgili eşimin canına tak demiş olmalı ki, bütün programlarımızı iptal edip “Hadi bir çılgınlık yapalım, bu hafta sonu Ege sahillerine kaçalım” deyiverdi akşamüstü saatlerinde. Bu bir bakıma hem ziyaret hem ticaret olacaktı onun açısından. Hemen aklıma hafta sonu bitirmem gereken işler,  Pazartesi günü ille de İstanbul’da olma zorunluluğum geldi. Ama o kadar hevesli ve coşkulu görünüyordu ki, çocukların da motive eden tavırları buna eklenince hemen havaya giriverdim.

Aslında, Mayıs ayı başından beri ilkyazın içimdeki yolculukları tetiklediğini, biraz doğa ile başbaşa olmanın keyfini yaşamak istediğimi çıtlatıp duruyordum. “İşte zamanı geldi!” dedim. Haritama bir göz attığımda bugün itibariyle Ay’ın kısa yolculukları gösteren alandaki Jüpiter’imle kavuşum yaptığını görüp, gülümsedim. İç saatim buna hazır olduğumu söylüyordu. Acaba yolculuğu öneren eşim ne durumdaydı? Arabasıyla (Merkür) ilgili halledilmemiş bir pürüzü neden sonra (Neptün) hatırlayıp, ne yazık ki yola çıkamadık.  Ama içimde en ufak bir huzursuzluk hissetmedim. İyi ki de yolculuk öncesi aklımıza gelmişti arabanın evraklarına bakmak (Satürn).  Sonuç olarak hafta sonunu evimizin balkonunda, saksılarda yetiştirdiğimiz maydanozlar ve dereotları arasında geçirmeye razı olduk. (Venüs ortak haritamızda doğu ufkunda yükseliyordu.)

Siz de fark ettiniz mi bilmem; bir şeylere hazır olduğumuzda bizde mevcut bulunan o potansiyeli tetikleyecek olaylar çıkar karşımıza. Örneğin; ilerletilmiş haritamdaki (progres) Ay ve Merkür onikinci evime kavuşum vermeye başladıktan hemen sonra sizlerle “Ruhsal Astrolojinin Büyütecinde” buluşmam bir rastlantı mı yalnızca?

Yazılarımda sık sık geçen transitlerin ne anlama geldiğini merak edenleriniz için konuyu biraz açalım isterseniz. Doğum haritalarımız doğduğumuz anda doğduğumuz yerden gözüken Güneş sisteminin fotoğrafıdır. Ancak bu fotoğraf sabit kalmaz. Gezegenler o andaki dondurulmuş fotoğrafın ardından yine döngülerine devam ederler. Bu sırada doğum haritalarımızdaki her noktaya temas edip her yaşam alanının (ki “ev” diyoruz bunlara )    içinden geçerken içimizdeki dinamikleri uyarırlar. İşte bizi tetikleyen ve mevcut potansiyellerimizle ilgili konuların dış dünyada görünür bir olayla açığa çıkma zamanını gösteren bu temaslara biz “transitler” diyoruz. Transitler gök günlüğünden (ephemeris) kolayca izleyebileceğimiz ve astrolojide en yaygın kullanılan öngörü tekniklerindendir. Progresyonlar ise transitler gibi gözlenmez ancak hesaplanabilirler. Yani, gerçek astronomik olaylarla hiçbir bağlantıları yoktur. Bir konunun arka planını, esasını gösteren, bizim içsel ve öznel hayatımızı tanımlayan sembolik, kişisel bir geleceği tahmin yöntemidir. Tıpkı transitler gibi yaşamlarımızdaki bir dönemi analiz etmekte kullanılırlar. Aralarındaki tek fark progresyonların, içimizin çok daha derinlerini ölçebilmeleridir.

BU HAFTA NELER OLACAK?
Bu haftaya Akrep burcuna giren Ay ile başlarken, hepimiz ay sonuna kadar içimizdeki bu burca ait özellikleri daha derinden kavrayacak ve Akrepsi yönlerimizle duygusal reaksiyonlar vereceğiz. Nedir bu Akrepsi özellikler,  bir göz atalım isterseniz… Yoğun içsel hesaplaşmalar, derin duygular ve diğer insanların duygu ve düşünceleriyle, yaşamlarıyla bütünleşme ihtiyacı. Bilinçaltının tozlu odalarında saklanan, üstünü örttüğümüz gerçeklerle yüzleşmek durumunda bırakacak türden, dış dünyada meydana gelebilecek meydan okumalar ve duygusal açıdan uç noktalar. Bu süreçte gizemli, bilinmeyenle ilgili, yasak olan konuları keşfetmek ve ruhun derinliklerini araştırmak için içgüdüsel bir istek duyabiliriz. Duyguların yoğunluğunda kaybolma veya güç savaşlarına takılma bu konumun gölge yönlerinden. Bilinçaltına tıktığımız, bastırdığımız duygular, kinayeli ifadeler, iğneleyici saldırılar, gereksiz savunmalar ve üstü kapalı duygusal tehditler olarak ortaya çıkabilir.

30 Mayıs itibariyle iletişimin, aklın, muhakemenin gezegeni Merkür, Yengeç burcunda. 5 Ağustos’a kadar Yengeç’te devinimini sürdürecek olan Merkür, bu süreçte yine aynı burçta  geri gitme hareketine başlayacak. Zihnimiz Yengeç süreçlerinde iken, düşüncelerimizin duygularımızdan etkilenmesi, yani bir miktar öznel algılama beklenebilir. Dolayısıyla, tarafsızlığımızı yitirip gerçeği kendi duygusal ihtiyaçlarımıza göre çarpıtma ihtimalimiz var. İletişimde alınganlık ve hassasiyet söz konusu.

31 Mayıs’ta Yay’a geçecek olan Ay, bizi daha iyimser ve neşeli, yeniliklere, deneyimlere açık kılacak. Özgürlük ve macera duygusuyla yeni ufuklar keşfetmek, iç dünyamızı da zenginleştirmek isteyebiliriz. Kendini her konuda bilgi sahibi, yeterli ve haklı görmek hoşgörüde veya prensiplerde aşırıya kaçmak bu konumun aleyhimize çalışabilecek yönlerinden.

1 Haziran Cuma günü Yay burcunda bir başka Dolunay’ı deneyimleyeceğiz. Yeniay’da ektiklerimizi biçme zamanına işaret eden bu konumda düşünce, inanç ve felsefelerimizi kendi deneyimlerimizden yola çıkarak ortaya koymak ve iletmek isteyebiliriz.

Haftayı Oğlak burcu tarzında vereceğimiz duygusal tepkilerle kapatıyoruz. Başarma ve toplumun gözü önünde itibarlı bir konumda olma ihtiyacı ağır basabilir. Öncelikle kendimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirirken, amaç ve hedeflerimize adım adım yaklaşmamız gerekiyor.

Aydınlık ve umutlu, kendimize küçük sevinç pencereleri açabileceğimiz güzel bir hafta olsun. Sevgiyle kalın.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.