Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Gökyüzü bize neler söylemeye çalışıyor?

 

Gökyüzünün konumu oldukça ilginç şu günlerde. Hemen hepinizin haberi olmuştur 19 Mayıs’ta Ay ile Venüs’ün gökyüzünde yan yana gelerek Türk bayrağının şeklini alacağından. Yazı yayımlandığında, bizler gökyüzündeki bu çok nadir rastlanabilen durumu izlemiş olacağız. Umarım her biriniz gece saat 22.30’a kadar sürecek olan bu görsel şöleni kaçırmamışsınızdır. Bildiğiniz gibi, 19 Mayıs çok özel bir tarih Türkiye Cumhuriyeti’nde. Ulu önderimiz Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı bir tarihin yıldönümünde oluşan bu durum bence birlik, beraberlik ruhuyla hareket etmemiz gerektiğini gösteren evrenden gelmiş güzel bir işaret.

 

Özgürlük, özgünlük, farklılık, birey olma ve başkaldırıyı, beklenmedik gelişmeleri sembolize eden Uranüs, 2003 yılından bu yana Balık burcundaki transit hareketini sürdürüyor. Tüm dünyayı ve nesilleri ilgilendiren, yani bir dönemi bitirip bir diğerini başlatan bu gökyüzü hareketi 2011 yılına kadar sürecek. Uranüs Fransız devrimi sırasında keşfedilmiş olduğu için Fransız devriminin sembolize ettiği eşitlik, özgürlük ve kardeşliğin, sosyal değişimlerin, reformların gezegeni olarak bilinir. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken de Uranüs Balık burcunda ve Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum haritasının tam zirve noktasında yer alıyordu.  11 Mart 2003 itibariyle, tam 80 küsur yıl sonra gezegen aynı noktaya geri dönerek astrolog Barış İlhan’a göre ikinci bir Kurtuluş Savaşı’nı tetikledi. Şimdi böylesi özel bir tarihte, bu gökyüzü sahnesinde Türk bayrağını çağrıştıracak bir durum çok anlamlı ve güzel. Yeri gelmişken; Uranüs niye sıradışılığı, aykırılığı temsil eder biliyor musunuz? Çünkü Uranüs’ün Kuzeyi, Güneş sistemindeki diğer gezegenlerden farklı olarak Dünya’nın kuzeyine neredeyse dik durumdadır. Kendine özgü bir ritimle hareket eden bu orijinal gezegen o nedenle “bilinenin dışındaki aykırı şeyleri” temsil eder. Şimdi Balık burcundaki geçişiyle bize gökyüzünün neler söylemeye çalıştığını birlikte anlamaya çalışalım isterseniz. Balık burcu bir olmayı, bütünlenmeyi, kabulleniciliği ifade eder. Uranüs ise yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi herkesin farklı, herkesin özel ve kendine özgü olduğunu özgürce ifade edebilmesi demektir. Görünen o ki, şu anda her zamankinden daha çok birliğe ve beraberliğe, aynı coğrafya üzerinde yaşayan farklı kişiler olarak birbirimize kabul göstermeye ihtiyacımız var.

 

BU HAFTA NELER OLACAK?
Haftaya Aslan burcundaki Ay ile duygularımızı açıkça ifade etmek ihtiyacında, doğal bir çocuksulukla iyimser ve mutlu başlayacağız. Duygusal ihtiyaçlarımızı dile getirirken içgüdüsel bir şekilde oyuncu ve şakacı davranabiliriz. Bunun gölge kullanılışı yok mu? Elbette var. Eleştiriye tahammül edememek, yaptığımız herşeyin fark edilip, ille de onaylanmasını beklemek, öyle olmadığı takdirde kızgın bir şekilde geri çekilmek bunlardan birkaçı. Ay Aslan’da iken başkalarının duygularına kayıtsız kalıp kendi duygularımız ve duygusal ihtiyaçlarımızla fazlasıyla meşgul olmamız da söz konusu olabiliyor.

22 Mayıs’ta Güneş İkizler burcundaki yolculuğuna başlıyor. İkizler, burçlar kuşağında “somut aklın evi” olarak geçen üçüncü evin yönetici burcu. Yani soru soran, merak eden, tarafsızca muhakeme eden akıl. İkizler burcu dünyaya merak ve hayret duygusuyla, iletişim kurup bilgiyi aktarmaya gelmiş. Zihnimizdeki kütüphaneden sorumlu, “Tanrıların Habercisi” Merkür tarafından yönetiliyor. Merkür, mitolojik astrolojide “hırsız” olarak geçer. Rivayete göre doğar doğmaz Tanrı Apollon’un sürülerini çaldığı için kendisine bu sıfat layık görülmüş! Ancak, Tanrı Zeus küçük Merkür’ün aklından ve zekasından o kadar etkilenmiş ki, sürüleri çalmasına karşın kendisini affetmiş. Lir’i icat edenin Merkür olduğunu biliyor muydunuz?

 

MERKÜR’ÜN ETTİĞİ!
Evet, Merkür’ün hayret ve merakla ilk incelediği kaplumbağa olmuş. Kabuğundan da lir denilen müzik aletini yapmış. Merkür çaldığı sürüleri iade ederken, yaptığı liri de Tanrı Apollon’a hediye ederek gönlünü almayı başarmış. Lir daha sonra Apollon’un bir sembolü haline gelmiş. Anlaşıldığı üzere, İkizler burcu tatlı dili, kıvrak zekası ile herkesi etkileyebiliyor. Çok yönlü, becerikli, hareketli, değişken, esnek ve soru soran kişilerdir İkizler. Metali civa  gibi  yerinde duramaz, sabırsız, huzursuz ve kıpır kıpırdırlar. Konuşmak için doğmuş olan İkizler’in dinlemeyi de öğrenmesi ve en çok da kendisiyle iletişimini sağlam tutması, bu anlamda kendisini merak etmesi gerekiyor. İkizler burcuna ilişkin diğer bilgileri Mayıs ayı ile ilgili yazmış olduğum yazıda da bulabilirsiniz.

 

BÜTÜNLE BİR OLMA ZAMANI…
25 Mayıs Cuma günü Kova burcundaki Neptün geri gitme (retrograde) hareketine başlıyor. Neptün spritüelliği, illüzyonları, hayal dünyasını, müziği, artistik duyarlığı, idealleri, özveriyi tanımlayan bir gezegen. Temsil ettiği ihtiyaç ise “bütünle bir olmak”. Adeta okyanusa karışan bir su damlası gibi bütünle kaynaşmak.  2 Ağustos’a kadar devam edecek bu süreçte ruhsal ve fiziksel yönden daha duyarlı olacağız. Kalabalıktan uzaklaşıp sessizlik içinde kendimizi dinlemeye ihtiyaç hissedebiliriz. Kendimizi bir ideale adayabilir, hayal dünyasında çok beklentili bir şekilde kendi kendimizi aldatmaya yatkın olabiliriz. Bu enerjiyi, içimizdeki yaratıcılığı ortaya çıkarabilmek ve iç görü kazanabilmek için kullanabilirsek kaosta ve belirsizlikte kaybolmadan yolumuza devam edebiliriz. Bazı gezegenler geri giderken dünyaya gelmiş olanlarımız var. Geri giden gezegenler, içe dönük, dolaylı, bilinçaltında yaşanan ve gecikmeli deneyimlenen fonksiyonlarımızdır. Bu enerjileri kendimizi hazır hissettiğimiz zaman, farkındalık oluşturarak yine bizim geliştirmemiz gerekir. Kişisel doğum haritalarında çok sayıda gezegeni geri giden kişiler kendilerini topluma yabancılaşmış hissedip, kendi istek ve iradelerini ortaya  koymakta zorlanabilirler.

 

Bu haftalık da bu kadar. Tekrar buluşuncaya dek sevgiyle ve hoşça kalın…

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.