Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Eylül’ü Yeniay ile uğurluyoruz!

(26 Eylül-2 Ekim Haftası)

Geride bıraktığımız hafta sonundan itibaren her şey bizi ilişkilerimizde doyurucu bir iletişimde olup olmadığımız yönünde sorgulamalara taşıyor. Düşüncelerimizi rahatça paylaşamıyor, kendimizi yok etmeden bir ilişkinin içinde olmayı başaramadığımızı düşünüyorsak, zincirleri koparabilecek içsel güç ve cesarete sahip olduğumuz bir haftaya giriyoruz.

Zorlandığımız konulara yepyeni çözümler üretebileceğiz. Bunun için bilinen varsayımlardan özgürleşmemiz, önyargılardan arınmamız gerekiyor. Başkalarının bizi yargılamasından korkmaksızın kendi doğrularımızı izleyelim. Hayat artık bizden bunu bekliyor!

İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ BU HAFTA NELER SÖYLÜYOR?
26 Eylül Pazartesi: “Öteki insan” bilincinin yoğunlaşacağı bir hafta bekliyor bizi. 00:10’da iletişim, mantık ve muhakemenin temsilcisi Merkür Terazi’de ilerlemeye başlarken, ilişki ve ortaklıklardaki denge ve adalet temalarını düşünmeyi de beraberinde getiriyor! Bu konum uzlaşmaya açık, diplomatik, nazik bir iletişim şekline işaret ederken, başkalarının ne düşündüğünü fazlasıyla önemsemeyi, hatta onların düşüncelerini kendisininmişcesine benimsemeyi de getirebilir. Diğerlerinin hoşuna gideceği tarzda ve ılımlı konuşma eğilimi görülebilir. Adalet duygusuyla bir hayli meşgul olan Terazi, iş mantık yürütmeye geldiğinde, doğru kararlar alabilmek adına,  uzun uzun düşünüp durumu her yönüyle tartacağından kararsızlığı tavan yapmış gibi algılanabilir.

14 Ekim’e dek iletişim tarzımız ölçülü, uzlaşıya yönelik gözüküyor. Bunda da ölçüyü ve dengeyi kaçırmamak şartıyla elbette!

03:14 itibariyle Koç-Terazi aksında Güneş ile Uranüs karşıtlığının yaratacağı huzursuzluk ve dinamizm tüm ilişkilerimizde kendini hissettirecek. Özellikle otoriteyi temsil eden kişiler veya baba figürleriyle çatışmak söz konusu olabilir. Bizi bastıran, kısıtlayan, kendi yolumuzdan ve “kendimiz olmaktan” alıkoyabilecek bir yaklaşım tarzına kabul göstermemiz zor. Çabucak gerilme ve tepki verme eğilimimiz gelecek ile ilgili plan ve pojelerimize zarar verebilir. Sabırlı olmaya, sükunetimizi korumaya çalışalım.

TUZAĞA DÜŞMEYELİM!
27 Eylül Salı: Sabah saatlerinde Ay’ın Terazi burcuna girmesiyle birlikte, yaşamı algılayış şeklimiz ile bunlara bağlı olarak verdiğimiz tepkiler birbiriyle uyum içerisine giriyorlar. Artık Terazi burcunda tam 5 gezegen (Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Satürn), yani 5 fonksiyonumuz var! Ve bu 5 gezegen birden savaşçı Mars ile açı içerisindeler. Yani iç barışımızı sağlamak, içsel bütünlüğümüzü ve dengemizi, “kendimizi” korumak  adına, uzlaşmak için çatışmayı göze alabilecek cesaret ve enerjiye sahibiz. Yeter ki takıntılı ve ayarımızı bozan duygu ve düşüncelerin tuzağına düşmeyelim! Zira gökyüzünde meydan okuyan böyle bir açı oluşumu da var. Mars’ın Plüto ile zorlayıcı açısı, dışarıdan pek hissedilmeyen ancak içten içe kaynayarak yükselen büyük bir gerilime dikkat çekiyor.  Bu vahşi ya da içinde şiddet ve öfke de bulunan konumu içselleştirdiğimizde, üzerini örttüğümüz, baskıladığımız konularda patlayıcı ve yoğun enerjilerin devreye girmesini getirebilir! Öfke, kıskançlık ve sahiplenme duygumuzu iyi yöneterek bize ve diğerlerine zarar vermesine izin vermemek gerekir. Her iki gezegen de Akrep burcunun yöneticileri olduğu için kişisel haritalarımızda Akrep’in yönettiği evlerde bu sarsıcı ama aynı oranda da yaratıcı, yenileyici etkiyi keskin bir şekilde hissetmemiz mümkündür.

YENİAY ZAMANI
14:09’da ise, 1 ay boyunca içimizi kıpırtılar ile dolduracak, hareketli bir döneme giriyoruz. 4 derece ile Güneş ile Ay Terazi burcunda enerjilerini birleştirerek Yeniay’ı oluşturacaklar. Dolayısıyla kişisel, mesleki ve politik alanlarda yeni ve köklü başlangıçlara açık, tempolu bir döneme giriyoruz. Ancak Yeniay’ın hemen yanı başında yer alan Merkür’ün Plüto ile kare ve Uranüs ile karşıt açı vereceğini göz önüne alırsak, bu atılımların çok da kolay olmayacağını, mücadeleler vereceğimizi ve ancak kararlı ve azimli olursak kazançlı çıkabileceğimizi anlıyoruz.

Duyacağımız sözler, alacağımız haberler bazı meselelere daha farklı bakmamızı sağlayabilecek gibi gözüküyor.

28 Eylül Çarşamba: Bugün yine baş etmemiz gereken, bizi gerip huzursuz edebilecek zorlu açı oluşumları var. Plüto’nun Güneş ve Merkür ile kare açıları, yazılı veya sözlü iletişimde güç savaşları, taktik, strateji ve yönlendirmelerle uğraşabileceğimize işaret ediyor. Özellikle Merküryen işlerle uğraşanlar (gazeteciler, öğretmen, yazarlar vb.) bu etkiyle bir hayli zorlanabilirler. Zihnimizin derin sondajlamalara açık ve algılarımızın, sezgilerimizin keskin olduğu bir gündeyiz. Takıntılı ve inatçı düşüncelere saplanıp kalmak bize de zarar verebilir. Bugün  kendi karanlıklarımıza inip korkularımızla yüzleşerek onlardan özgürleşme, düşünce ve iletişim şeklimizi dönüştürme, yeniden yaratma ve içimizdeki gücü hissetme olanağımız var. Sözcükleri bir güç ve manipülasyon unsuru olarak kullanarak karşımızdakinde yıkım yaratma eğilimimizi kontrol altına almaya çalışalım.  Bildiklerimizi kökten değiştirebilecek önemli haberler alabilir, gerçeklerle yüz yüze gelebiliriz. Önemli kararları daha elverişli bir güne ertelemek ve sinir sistemimizi zorlayabilecek tartışmalı ve karanlık ortamlardan uzaklaşmak  iyi olur.

Başkalarını suçlamak yerine çözümler üretmeye bakmak  akıllıca olacaktır.

29 Eylül Perşembe: Günün erken saatlerinde boşluğa düşen Ay, 07:06’da Akrep burcuna girecek. Duygu dünyamız sorgulamalar, fırtınalar ve krizlerle karşı karşıya… Tutku, yoğun ve yakıcı duygular, kaynaşma, bir potada erime isteği bu konumun en belirgin yansımaları…

İLİŞKİLERDE YENİ YAPILANMALAR…
30 Eylül Cuma: Bu ayın son gününde yine önemli ve gerilim yaratan açı oluşumları var. Venüs ile Satürn 18 derece ile Terazi burcunda kavuşum yapacaklar. Herkesin kendi ihtiyaçlarının farkına vararak üstüne düşen sorumluluğu alması bütünün hayrına olacak. Bir ilişkide olmanın ciddiyet, olgunluk ve emek istediğini, gerekirse yaşamın bu alanında yeniden yapılanmalara gitmemiz gerektiğini anlıyoruz. Merkür ile Mars’ın motive edici etkileşimleri işimizi kolaylaştıracağa benziyor.

Merkür ile Boğa’daki Jüpiter arasındaki gerilim ise, bizi maddi ya da manevi olarak sahip olduğumuz her şeyde güven ve istikrar duygusu aratacak deneyimlere açık kılıyor. Felsefe yapmak adına döndürülüp duran ve bir sonuca ulaşamayan laf salataları, vaktimizi ve enerjimizi anlamsız bir şekilde ziyan edebilir. Bir anlık heves, iyimserlik ve şişirilmiş özgüvenle verilebilecek mantıksız kararlara dikkat edelim. Zihnimizin sınırları genişlemeye ve daldan dala atlamaya çok müsait. Dikkat ve odaklanma gerektiren konuları daha elverişli bir zamana ertelemek iyi olur. Bu etkiyi yaşam felsefemizi ve hayattan beklentilerimizi gözden geçirmek üzere hayata katmak anlamlı ve yararlı olacaktır sanırım.

Bu ayın verdiği en önemli mesaj, sözcüklerin gerisinde gizlenen gerçekleri anlayabilmek, bilgi kirliliğine dur diyebilmek ve değişime, dönüşüme teslim olabildiğimizde hayatımızı daha güzel ve bize uygun bir şekilde yeniden kurabilme yetisine sahip olduğumuz bence. Gerçeğin acı ilacını içme pahasına olsa bile!

AY, YAY BURCUNDA …
1 Ekim Cumartesi: Hafta sonuna iç dünyamızın ihtiyaçlarının ibresi, hayata daha geniş bir açıdan ve hevesle bakabilmeyi gösterirken, Ay Yay’da ilerlemeye başladığında giriyoruz. Terazi’deki Güneş ile Aslan’daki Mars’ın uyumlu açıları tüm ilişkileri cıvıltılı ve canlı bir hale getiriyor. Romantik ilişkilerde ise, aşkı ve tutkuyu ateşleyen keyifli bir hafta sonundayız.

2 Ekim Pazar: Açık havada, doğada ya da spor yaparak, gezip dolaşıp yeni yerler keşfederek, kitap okuyarak, keyfederek sevdiklerimizle geçirmek için ideal bir gündeyiz. Mars’ın Boğa’daki Jüpiter ile kare açısı bizi harcamalarda, yeme içme gibi konularda aşırılıklara itebilir. Romantik ilişkilerde duyguları abartma eğilimi gösterebiliriz.

İyi bir hafta, mutlu ve neşeli günler diliyorum. Esen kalın…

TERAZİ BURCU
Elementi: Hava
Niteliği: Öncü
Yönetici Gezegeni: Venüs
Yönettiği Yaşam Alanı: 7. Ev (İlişkiler)
Karakteri: Başak burcu döneminde kendimizi tanıdık, yeteneklerimizi keşfedip geliştirdik ve hatalarımızı düzelterek kendimizi kusursuz hale getirmeye çalıştık. Bir dişlinin parçası olabilmek, verimli ve kaliteli bir şekilde hizmet verebilmek için üzerimize düşenleri yaptık. Gerekliyi gereksizden ayırdık, sınıfladık, düzenledik; mükemmel işlediğini düşündüğümüz bir sistem kurduk. Bu süreçte bedenimize de kulak verdik. Onu da bize daha iyi hizmet eder hale getirmek, kusursuzlaştırmak ve sağlıklı kılmak için uğraş verdik. Ruhen, bedenen ve zihnen tamamlanmış bir birey olarak artık sosyalleşmeye hazırız.  Şimdi bire bir yakın ilişkiler kanalıyla kendimizi tanıma, yansıtma ve diğer insanları da farketme dönemi. Sonbahar ekinoksuyla gece ve gündüz eşitlenerek dengelendi. Doğa sakinledi. Güneşin yakıcı enerjisi yerini ılık ve yatıştıran huzurlu bir ortama bıraktı. Bizler de kendi içimizdeki huzuru ve dinginliği bulmak, tıpkı gece ile gündüz gibi aramızdaki farklılıklara karşın diğerleriyle bir arada olabilmeyi başarmak, hayatımızdaki dengeleri oturtup, ölçüyü şaşırmamak durumundayız. Ancak bunu yaparken ne ben’imizi yok edecek kadar biz olmak, ne de fazlasıyla ben’imize yatırım yapıp diğer insanı dikkate almamak gibi uç noktalarda dolaşmamalıyız. Sevme ve sevilmeyi bu denli önemseyen ve ihtiyaç duyan bir burcun bu konuda zorlanmaması mümkün değil. Eğer ilişkilerde sürekli diğer insanı destekleyen, olası çatışmaları önlemek adına kararları karşı tarafa bırakma eğiliminde ve hep veren tarafsak ilişkilerde denge, ölçü ve uyumu ifade eden bu aksın zararımıza çalışması söz konusudur. Terazi’nin yönetimindeki 7. Ev, birebir ayna tutan ilişkileri (iş/eş anlamında partner vb.)  yansıtmakla kalmaz, “Açık Düşmanlar Evi” olarak da anılır. Sevilebilirlik adına sürekli ödünler vererek kendi özüne ters düşmek, istek ve ihtiyaçlarını geri çekmek, öfkesini gömmek durumunda kalmış biriysek, bir süre sonra karşımızdakini açık düşmanmış gibi algılama tehlikesiyle karşı karşıya kalırız! Tıpkı Michael Douglas ve Kathleen Turner’ın başrollerini paylaştığı “Güllerin Savaşı” fiilmindeki gibi...

Venüs’ün Yönetimindeki Gün: Cuma
Temsil Ettiği Rakam: 6
Metalleri: Bakır, bronz, pirinç
Şekilleri: Yuvarlak, sansüel, dalgalı hatlar
Kumaşları: İpek, kaşmir gibi yumuşak dokulu olanlar.
Kokuları: Tatlı, aromalı, hoş kokular.
Yiyecekleri: Elma, muz, kayısı, avokado, armut, böğürtlen, yaban mersini, limon, şeftali, üzüm, erik, çilek, domates, enginar, karnabahar, salatalık, kapari, patates, mercimek, zeytin, turp, adaçayı, kereviz, nohut, kuşkonmaz.
Tatları: Çikolata, makaron, marzian, arı sütü, pamuk helva, likörler, tatlı şaraplar.
Bitkileri/Baharatları: Yeşil çay, yasemin çayı, maydanoz, kantaron, civan perçemi.
Çiçekleri: Daha çok pembe veya şeftali renkli güzel çiçek buketleri: anemon, elma çiçeği, açelya, siklamen, frezya glayöl, beyaz leylak, gül, yıldız çiçeği, ortanca, hercai menekşe.
Notası: La
Temsil ettiği konular: Lüks, güzel sanatlar, flört, aşk, evlilik, zevk, uyum, barış, huzur ve denge.
Nesneleri: Pahalı, şık, rafine olan her şey; vazolar, kıymetli el dokuması halılar, heykeller, tablolar, ince porselenden tabak takımları, yün veya ipekli giysiler,  şık cüzdanlar, çantalar, müzik ve mücevher kutuları, pahalı ve seçkin iç ve dış giysiler, parfüm, makyaj malzemeleri, çiçek buketleri, banyo tuzları, mumlar.
Mekanları: Havadar, iyi dekore edilmiş alanlar, bakımlı bahçeler, lüks mekanlar, temalı sofralar, konser salonları, kuaförler, şık restoranlar, kahveler…
Renkleri: Mavinin tonları, yumuşak pastel yeşiller, şeftali tonları, yumuşak gül renkleri.
Kokuları: Gül, mersin ağacı kokusu.
Yarı Değerli Taşları: Zümrüt, lapis lazuli, sitrin, opal, turkuaz, prehnit, nefrit, jade, krizopras, dumanlı kuarz, elbait.
Hayvanları: Kelebek, kuğu, bülbül, kırlangıç.
Vücutta Temsil Ettiği Bölgeler: Böbrekler, bel bölgesi, denge sistemi, ter bezleri, erotik bölgeler.
Meslekleri: Sanatla ilgili her türlü meslek; modellik, dans, moda desinatörlüğü, mimari, resim, çizim, yazarlık-şairlik, çiçekçilik, mücevher eksperliği, kozmetik, heykeltraşlık, diplomatlık.
Yönettiği Şehirler ve Ülkeler: Antwerp, Kopenhag, Frankfurt, Zürih, Notingham, Viyana, Lizbon, Johannesburg, Leeds, Suriye, Yemen, Fransa, Fiji, Gine, Nijerya, Portekiz, Suudi Arabistan, Nikaragua.
Burcun Ünlüleri: Turgut Özal, Ebru Gündeş, Levent Yüksel, Hülya Avşar, Tarkan, Nurseli İdiz, Rahmi Koç, Brigitte Bardot, Matt Damon, Jimmy Carter, Michael Douglas, Julie Andrews, Gndhi, Gershwin, Ralph Lauren, List, John Lennon, Arthur Miller, Yves Montand, Deborah Kerr, Viggo Mortensen, Olivia Newton-John, Nietzsche, Gwyneth Paltrow, Christopher Reeves, susan Sarandon, Oscar Wilde, Kate Winslet.
Film Karakterleri: Miary Poppins, Madame Bovary.


 

 


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.